Mustafa Toygar

Bu sefer ateş ocağımıza düştü, devlet nerede?

Mustafa Toygar

  • 1407

 

Muhammed Yasir, pırlanta gibi 17 yaşında İmam Hatip Lisesine giden bir gençti, ona kıydılar…

Bu sefer ateş bizim ocağımıza düştü.

Yeğenimin 17 yaşındaki oğlunu güpegündüz kalbine sapladıkları bıçak-hançerle katlettiler.

Türkiye yaşanmaz hale geldi, İstanbul ve Adana gibi şehirler Türkiye’den de beter

Gün geçmiyor ki Adana’dan; bir cinayet, bıçaklama, gasp, silahlı saldırı, ırza tecavüz haberi gelmesin!...

Devlet bitmiş, sistem çökmüş, güzel ülkemde bir cinnet hali yaşanıyor. Son beş yılda bu cinayetler yüzde 70 artmış. Ülkeyi yönetenler duyarsız.

Adana’da son yıllarda; uzak-yakın bir akrabasını cinayete kurban vermeyen yok gibi

Anneler, babalar çocuklarını okula gönderiyor ama göz nuru evlatları evlerine dönünceye kadar ölüp ölüp diriliyorlar.

Elim ayağım tutmuyor, cenazeye katılmak için Adana’ya gitmek istedim o takati kendimde bulamadım. Başım dönüyor, sadece bağırmak, feryat etmek istiyorum o takatim de yok.

Bu nasıl canilik, doğrudan öldürme kastıyla bıçağı kalbine saplamak nasıl bir vahşet, Allah belanı versin, senin gibilerin soyu kurusun.

Ah Muhammed Yasir!... Bu sefer ateş ocağımıza düştü, devlet nerede?

Muhammed’imizi vurdular, kana boyadılar, nefesini kestiler, fidanımızı kurttular…

Gözyaşlarım dinmiyor…

Mehmet’im sen babasın ağla çekinme, ne kadar ağlasan azdır

Şimdi kurtlar kuşlar ağlıyor,

Bak şu ağaçlara onlar dahi ağlıyor,

Dağlar taşlar ağlıyor, annesi niçin ağlamasın, babaannesi kardeşim Meral niçin ağlamasın…

Nuri, Bilal, Makbule feryadınızı duyuyorum, yanınıza gelmeye takatim yok, sizi teselli edecek bir sözüm de yok;

İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn, Biz Allah’tan geldik ve yine Allah’a dönüyoruz.

Rabb’im sizlere sabır versin

Evet, biri kız üç arkadaş okuldan çıkmış yürüyorlar. Karşılarına bir psikopat çıkıyor; ‘O kız benim aşkım, sizin yanınızda ne işi var’ diyor. Kızın bu aşktan haberi bile yok, platonik bir aşkmış. Daha tartışmadan, konuşmadan kalleşçe hançerini çıkarıp Muhammed Yasir’in kalbine saplıyor.

Ey basın, bu aşağılık, kalleş katille ‘aşk’ kelimesini yan yana getirerek siz de aşk kelimesini katlettiniz haberiniz olsun!...

Muhammed Yasir’im ne umutların vardı

Yeşermedik hayallerin dünyada kaldı,

Hak yolun has yolcusuydun bilirim

Rabb’im seni sarmalayıp Cennetine aldı.

Bu olayların onda, yirmide biri yaşansa bir Avrupa ülkesinde, İçişleri Bakanı bir gün koltuğunda oturamaz. Laf, laf, laf üretiyorsunuz, Türkiye’yi Cehenneme çevirdiniz, yaşanamaz hale getirdiniz. Bunların hesabını bu dünyada olmasa da ahirette vereceksiniz. Yapamıyorsunuz, çekin gidin be kardeşim. Akan kanlar dursun, cinayetler son bulsun, açlık, sefalet hep bizi mi bulsun?

Ömür kısaydı, kısa olmasına,

Güller solardı, solmasına,

Ama sen taze bir fidandın

Yazı bekleseydin hiç olmazsa

 

Hayat, biraz uzun biraz kısa,

Kimine uzun kimine kısa

Kısası sana mı düştü be Muhammed'im

Hayat, biraz uzun biraz kısa

 

Gidişinle yürekler dağlandı

Annen, baban karalar bağladı

Bülbüller figan edip ağladı

Çok erken değil miydi be Muhammed'im

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları