KARA ki KARA (2)
Mevlüde Himmetoğlu
- 497
5-6 yıldır rehin alınan askerlerimiz, kamu görevlilerimiz pazar gününe kadar yaşıyorlardı, artık ölüler.
Kavuşma ümidi vardı, artık imkansız. Ümidimiz de bitti. Güvenimiz de bitti. Kahrolduk.
Öncelikle 13 şehidimize rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Kendi adıma, ailem adına, çocuklarımız adına, geleceğimiz adına, ülkümüz, ülkemiz adına, inancımız adına üzgünüm, endişeliyim; artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Bu durum sözlerin, sözcüklerin yetersiz kaldığı bir durumdur. Bir bilinmezliğe geçiştir. Dün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısından sonra kamuoyuna yapılan açıklama da bu durumun kusuru T.C. DEVLETİ’nindir denilmiştir. T.C. Devleti’nin içi boş mudur?
1-Teknolojinin ve dijital sistemin en mükemmelinin kullanıldığı T.C Devleti’nin ilgili kurumlarında kayıtlarında bunlar bilinmemekte midir? Kim bilir hala kaç kişi rehinedir. Kaç vatandaşımız infaz edilmiştir. T.B.M.M DEĞİL VATANDAŞ DA DEĞİL HİÇ OLMAZSA AİLELERİNİN BİLGİLENDİRİLMESİ GEREKMEZ Mİ? Aileleri beklemeli midir? Ümidini kessinler mi?
2-Rehineleri geri almak, yaşatmak için, seçim kazanmak için yapılan her çareye başvurmak yöntemi bu durumda neden uygulanmamıştır?
3-Bu durumu yaratan plan, planlama, planı eyleme geçiren, eylemi yöneten kimlerdir, T.C Devleti’nin hangi ilgili kurumları, makamları karar almış ve bu kararın eyleme geçmesine, bir başka anlatımla yaşayan bu vatandaşlarımızın ölümüne sebep olmuştur? Daha önce Rusya’nın uçakları Suriye’de bombalarını attığı ve 33 askerimiz şehit olduğunda da O ASKERLERİ BOMBALARIN ALTINA YERLEŞTİREN T.C. DEVLETİ’NE BU AKLI VEREN KİMDİ?
4-Annelerimizin, babalarımızın “YETER Kİ CANI SAĞ OLSUN” sözleri artık havada mı kalmaktadır?