Yeni sistemi şeytanlaştırmak!
Cemal İncesoyluer
- 1618
Kötü, Türkiye için iyi olmaz, tek adamlık ve diktatörlük yolu açılıyor…
Böyle diyorlar. Daha ağırını da söylüyorlar da, neme lazım onlar milletvekili, söyleseler de, tekme tokat birbirlerine girseler de, kimi kiminin gırtlağını sıksa, kimi kiminin ayağını ısırsa da, onlara bişey olmazda, biz sarfettikleri sinkaflı küfürleri burada yazsak, mahkeme kapılarından beri gelemeyiz.
CHP’nin eski lideri Deniz Baykal konuştu. CHP’liler konuştu, HDP’liler konuştu. Koro halinde medya anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı Sistemine dair ciddi laflar etti, acayip iddialarda bulundu. Fakat, yine de ne olduğunu, ne olacağını anlatabilmiş değiller. Onların kurdukları cümlelerden bu değişikliğin ve 18 maddenin tümünün “kötü” olduğunu anlıyoruz.
Neyi kötü? Neresi kötü? Niye kötü? Bunu bilmiyoruz.
“Kötü” diyenler de bilmiyor olmalı ki, ahaliye bunu anlatabilmiş değiller. Meclis’te 550 milletvekili var. Genel Kurula katılım ortalama 490 kişi. Anayasa değişikliğine ilişkin 18 madde geçti. Sayısal olarak ortalama 343 kabulle. Nerdeyse, nitelikli çoğunluk dediğimiz 3/2 oranlarında. Maddeler üzerinde parti temsilcileri söz alarak tek tek konuşup, görüşlerini dile getirdiler.
Lakin, hatiplerin konuşmaları da, kavganın kapısını aralayan cümlelerde konuştukları maddelerle alakalı değildi. HDP’li Garo “Ermenilere Soykırım” dedi, CHP’nin bütün hatipleri mutlaka cumhurbaşkanına “Diktatör” dedi, AK Partili aklıevvel bir milletvekili “Anayasanın ilk 3 maddesi tartışılabilir” diyerek partisinin başını ağrıttı.
Anayasa Değişikliğindeki 18 maddenin 5 tanesi, daha önce “Anayasa Uzlaşma Komisyonunda” CHP Grubunun da kabul ettiği maddelerden oluşuyor. CHP’nin onayladığı bu 5 maddeye de “hayır” demesi, siyasi tutarsızlık olarak hanesine elbette yazılıyor. Bunca harala gürele arasında, 18 maddenin birinci tur oylaması tamamlandı ve kabul edildi. Muhtemelen ikinci turda da total bir kabul olacak.
Peşinden referandum, yani halkın önüne sandık konulacak. Meydanlara çıkılıp, AK Parti ile MHP “evet” denilmesi için, CHP ile HDP’de “hayır” denilmesi için uğraşacak… Referanduma kadar 18 maddeden oluşan bu anayasa değişikliğinin nemenem şey olduğunu okuyup anlamak mümkün de; acaba “hayır” diyecekler, bu tepkilerini temellendirecek bir bilgiye sahip olacak mı? Deniz Baykal’ın meclisteki konuşmasına göre, bu sistem çok kötü, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına göre, böyle kötü maddeler cumhuriyet tarihinde görülmüş şey değildir. CHP’nin Grup Başkanvkilleri de her konuşmalarında kötü diyorlar da, malum soruların cevabını veremiyorlar.
HDP’lilere göre Cumhurbaşkanlığı Sistemi çok kötü, üstelik “Ermeni Soykırımı” olmuş, PKK ile organik bağı tespit edilmiş eş başkanları, milletvekilleri ve belediye başkanları da mahpustadır. Dolayısıyla, anayasa değişikliğinin 18 maddesi de çok kötüdür. Bu sistemin gelmesiyle, terör örgütü PKK’nın elemanları toplu kıyımla öldürülecek, cenaze namazı kılmaları kitaplarında olmasa bile, cenaze törenleri de yapılamayacak.
Eş Başkanları, vekil-vükelaları, başkan ve örgütün kanlı elemanları teröristin taziye evine gidemeyecek. Sevgili CHP’liler… Terör örgütü PKK’nın siyasal uzantısı HDP’liler… DAEŞ’nin, FETÖ’nün ve PKK’nın değirmenine su taşıyan muhterem aydın, yazar-çizer takımı… “Cumhurbaşkanlığı Sistemini” şeytanlaştırmak için bunca çaba harcayacağınıza, neyi kötü, sakıncaları nedir, hangi ifadeler mahzurludur bunları anlatsaydınız keşke. Hepinize geçmiş olsun. 1982 darbe anayasasıyla Türkiye’deki fiili durum, size rağmen, “Halka rağmen halk için” demenize rağmen, Cumhurbaşkanlığı Sistemi ülkemize,
Türk Milletine hayırlı kademli olsun. 1921 ve 1924 Anayasalarına bir göz atmanızı salık veririm. Bizahmet, yakın tarihimizle ilgili kitapların şöyle kapaklarını açmanızda fayda var. Bu anayasa değişikliğiyle AK Parti resmen “Atatürkçülüğe” geri dönüyor. Gazi Mustafa Kemal, hem cumhurbaşkanı hem de CHP genel başkanıydı. Milli Şef İsmet İnönü, hem cumhurbaşkanı hem de CHP genel başkanıydı.
Gazi Mustafa Kemal ile İsmet Paşa ya o zaman yanlış yapıyordu, ya da şimdi AK Parti doğru yapıyor? Öyle okumadan, tarihi bilgileri taramadan, hatta hiç değilse Gazi Mustafa Kemal’in “Nutuk” kitabını hatmetmeden her şeye “hayır” demek, siyasi cahilliktir. Gardırop Atatürkçülüğü, sütre Kemalistlikle bu zamana kadar idare ettiniz. Artık yeter, Gazi Mustafa Kemal’de bu milletin ortak değeridir. İslam da, Türk Milliyetçiliği de…