Cemal İncesoyluer

Filistin'in kızı Rachel

Cemal İncesoyluer

  • 280

19 yıl olmuş, siyonistlerin buldozer paletleri altında can vereli. Henüz 24 yaşındaydı. Eğer yaşasaydı, şimdi 43 yaşında olacaktı. Filistin'in direnişine destek vermek için yaşadığı şehir Washington'dan koşup gelmişti. Adı: Rachel Corrie. O bir aktivistti. İsrail'in hamisi ABD vatandaşıydı. 

Filistin'e çok kez gelip gitmişti. Son geldiği 2003 yılında Filistinlilerin Gazze'de intifadası ve direnişi vardı. 

Filistinli çocukların elinde ağır silahları taşlar vardı. Siyonist askerlerin elinde ise, makinalı tüfekler, el bombası, mekanizmalı omuz havanları, bir sürü zırhlı araçları vardı. Rachel, bir avuç Filistinli mücahitle birlikte, başında kareli Filistin poşusu, elinde ebabil kuşları misali kavruk pişmiş toprak taşlarıyla dimdik ayaktaydı. 

Filistin'in kızı Rachel

Tam da o sıralarda, Kabenin İmamı,  altın kaplı mikrofonun da Filistinlilere dua ediyordu. Sesini titretiyor, ağlayamasa bile sesine verdiği hüzünle dua ediyordu. Tam da o sırada, İsrail hükümetinin 3. kademe bürokratları, Suud yetkilileriyle Cidde'de iş yemeği toplantısındaydı.  

Ve Rachel... Filistin:in kızı Rachel. Gazze'de, elinde sapanla siyonist tanklarının önüne dikilen çocukların yanı başındaydı. Elinde kavruk topraktan taş, Filistin'in sembolü poşusuyla kıyam ediyordu. Paletli buldozeri sürdüler Rachel'in üzerine. Dimdik durdu. Bir milim dahi geri adım atmadı. Siyonist lejyonerlerin acımasızlığını biliyordu Rachel. Buldozer yavaşladı. Rachel, tereddüt dahi göstermedi. Sanki, bizim Nazım Hikmet'in o ölümsüz mısraların da,"Sen yanmazsan, ben yanmazsam, bu ülke nasıl çıkar aydınlığa" dediği gibi, sanki Rachel ben yanmazsam Filistin'in bu haklı davası kazanamaz dedi ve buldozer paletleri altında can verdi. 

Hiçbir teolojik tartışmaya girmiyorum ve buna parantez de açmıyorum. Hiç kimse Allah adına hüküm ve karar vermesin. Rachel gibi bir yiğit, mangal gibi yürekli bir kadına Allah elbette ikram da bulunacaktır. En azından benim yüreğim Rachel hakkında böyle düşününce ferahlıyor. Bir Kurban Bayramında Rachelin müthiş hikayesinden bir parça niye yazdım? Tam da vaktiydi. Rachel, Filistin için kurban olmuş, canını gözünü kırpmadan vermişti. Ya biz ne yapıyoruz? Yoksulları bahane edip kestiğimiz kurbanların çoğunu kıymalık, kavurmalık ve kebaplık diye buzluklara tepeliyoruz değil mi? Tamamını yoksullara verseniz ne kaybedersiniz?

Yazarın Diğer Yazıları