Kaos için Alyanak işbaşında!...
Cemal İncesoyluer
- 1740
Dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir meclisinde, teklif edilen yasa çıkmasın diye “gövdemizi ortaya kayarız” diye bir cümle kurulmaz. Normal olan, gidersin meclise teklif edilen yasa/yasalarla ilgili görüşlerini kürsüde dile getirir, sonra da oyun her neyse onu verirsin.
Ama öyle olmuyor, Türkiye’de.
Mecliste birinci turu tamamlanan 18 maddelik anayasa değişikliğinin ikinci turu için CHP Grup Başkanvekili, gövdelerini ortaya koyarak mücadele edeceklerini söylüyor. Ki, zaten birinci turda kürsüyü parçaladılar, sin kaflı küfürlerle genel kültürümüze müthiş katkıda bulundular ve en nihayet uçan uçmayan tekme, yıkan yıkmayan yumruklarla; ne kadar kahraman milletvekillerimiz olduklarını bir kez daha gösterdiler.
Bu işler diğer demokratik ülkelerde nasıl oluyor acaba?
Meclis’te kavga ritüelleri mevzusunda mesela Kore ve Tayland’dan bir hayli geri kaldığımız doğrudur. Çünkü bu ülkelerin milletvekilleri Uzak Doğu döğüş sanatı konusunda eğitimli oldukları için, meclisteki kavgaları da son derece heyecan verici. Bizimkiler bu konuda vasatlar, sanki. Mesela, diz kapağından aşağı bir bölgeyi bir insan nasıl ısırabiliyor? Bir kadın milletvekilinin boğazını hangi öğretiyle bir erkek sıkabiliyor? Burnu kırılan milletvekiline kaç muhterem milletvekili aynı anda yumruk attı acaba?
5 günlük anayasa değişikliğiyle ilgili birinci turda ki haberlere bir bakın. Yukardaki kavga-dövüş ve kaos görüntülerinden ibaret haberler dışında bir şey görmek mümkün değil.
Hani, bir televizyon kanalında "İçerde" dizisi var ya, hah orda birde “Alyanak Hasan” var. Yancı bir mafyadır. Oradan oraya “ispiyon ve ağasını satmayla”, erketeyle ve kulağı kirişte av beklemeyle yolunu bulur. Bu Alyanak Hasan’ın en önemli becerisi, piyasada kaos ortamı çıkarmak ve hazırlamak… Bütün numarası budur. Başlı başına bir mafya olamadığı için, yancılıkla, bilgi taşımayla, ortalığı karıştırmak için dedikodu üretmekle ve ilginç her seferinde hayatta kalmayı başaran bir tiptir, Alyanak Hasan…
CHP’li vekil bu yasanın meclisten geçmemesi için gövdelerini ortaya koyacaklarını söylüyor. Bu cümleyi siz anlayabiliyor musunuz? TBMM’de gövde, yumruk, tekme gibi kavramlar zihnimize kazınıyor. Burada milletvekilleri “hayır ya da evet oyu” verebilirler. Meclis görüşmelerinde taktikler koyup, yasa teklifinde bulunanları zora sokabilirler. Halka gidip, bu anayasa değişikliğinin ülke için sakıncalı ve yanlış olduğunu anlatabilirler.
Sayısal gücü olmayan CHP ile HDP, meclisten gece bu anayasa değişikliğinin halktan geri dönmesi için gerekli siyasal argümanların tamamını kullanabilirler.
Bunlar olmuyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sosyal medyada ifade ettiği gibi, “halka güvenmiyorlar, halktan yana umutlarını yitirmişler.” Bu mudur yani? Siyaset, hem zeka işidir, hem de halka güvenmektir. Eğer, bu yasa referandum maharetiyle halkın önüne giderse, bu halk %58-60 oranıyla bu yasaları onaylar diyorsanız, endişe etmeyin, sizi seçip meclise gönderende halktır. Halkın böyle bir kararı olursa, dünyanın sonu değil muhteremler.
Cumhuriyet, demokrasi, laiklik, sosyal ve hukuk devleti gibi kavramlara yönelik ortada bir tehdit ve girişim olmadığı halde, topluma böyle bir algı salgılamak, inanın akıl karı değil.
Bir anayasa değişikliğinden “ülkede kaos çıkarmak” noktasına siz nasıl geldiniz yahu? Hadi milletin tertemiz oylarıyla seçilen milletvekillerine ve meclise güvenmiyorsunuz, sizi oraya gönderen halka nasıl güvenmezsiniz? Bir zamanlar CHP’li Bakan Hasan Ali Yücel’e atfedilen “Okullar olmasa, çok güzel milli eğitim bakanlığı yapardım” sözüyle müsemma, acaba halk olmasa çok demokratik seçimler olurdu anlayışında mısınız?
Hiç kusura bakmayın, halk var. Hassaten bu ülkenin çimentosu Türk Milleti var. O kavga ettiğiniz mecliste de Gazi Mustafa Kemal’in “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” sözü var.
Türkiye’de kaos çıkarmak isteyen bilumum herkes bu gerçekle yüzleşmelidir. Zaten, yüzleşmese bile, eninde sonunda halkın kadim sağduyusuna tosluyorlar, vesselam…