Cemal İncesoyluer

Hayır diyenlerden aydınlatma bekliyorum!

Cemal İncesoyluer

  • 1612

Ben de hayır demek istiyorum, “yeter artık söz de karar da milletin” demek istiyorum. Bakıyorum, bir türlü diyemiyorum. Mesela, milletin sözü ve kararı yerine Anayasa Mahkemesine koşan CHP, beni bir kez daha kuşkulandırıyor.

Hayır, çünkü dedikten sonra kurulan cümlelere bakıyorum da; ne 18 maddelik anayasa değişikliğiyle ilgili bir laf, nede Cumhurbaşkanlığı Sistemi denilen yeni durumun sakıncalarını ortaya koyacak bir ifade de bulunulmuyor. Mesela şöyle deniyor: Referandum da hayır diyeceğiz çünkü, padişahlık geliyor, halifelik geliyor, diktatörlük geliyor, meclis lav ediliyor.

Gülmeyin, Haber Türk televizyonunda  Teke Tek programına katılan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu izlediyseniz, “Hayır Cenahının” nasıl içler acısı bir durumda olduğunu görürdünüz. Bu mevzuya tekrar döneceğim ama, öncelikle spor ve sanat dünyasının sevimli isimlerinin “Evet, ben de varım” sözüyle ortaya çıkan videoları, sosyal medyada nasıl patlama yaptığını ve bunun karşılığında bu arkadaşların mahut cenah tarafından nasıl linç edilmeye çalışıldığını ibretle izliyoruz. Rıdvan, Arda, Burak, Murat Boz, Acun Ilıcalı gibi isimler, daha önce örneklerinde olduğu gibi, anayasa değişikliğine ilişkin oylarını evet olarak açıklamaları nedeniyle her türlü hakarete uğradılar.

 

Şimdi, CHP’nin yaptığı açıklamaya göre AYM’ye müracaat yapacaklar. Meclis’ten ortalama 342 oyla geçen 18 maddelik anayasa değişikliğinde referandum onayı çıktı. Yani, meclis halk karar versin dedi. CHP AYM’ye müracaat ederek ne demek istiyor? Mesela, halk karar veremez, karar verse bile yanlış karar verir mi demek istiyor? Ki, CHP’nin yakın tarihinde benzer laflar duymuştuk. Örsan Öymen, bir seçim ertesinde ortaya çıkıp, “Halk yanlış karar verdi, bu halk bilmiyor” dememiş miydi?

 

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Teke Tek Programında söylediklerini irdeleyen Star Yazarı Ahmet Kekeç bakın nasıl bir sonuca varıyor:

Kemal Kılıçdaroğlu“Bu kadar yetki Atatürk’te bile yoktu” diyor, Meclis’in Başkomutanlık yasasını bin bir nazla onayladığını söylüyor.

Fatih Altaylı diyemiyor ki, “Ne alaka birader? Başkomutanlık meselesiyle, Cumhurbaşkanlığı sisteminin ne alakası var? Başkomutanlık meselesi, evet, Meclis’te tartışma konusu olmuştur ama her defasında Atatürk kazanmıştır. Bugün için bile, tartışmalı bir konudur o...”

Evet, tartışmalıdır...

 

Bursa’nın düşmesi (bir rivayete göre Yunan birliklerine teslim edilmesi), bir yönüyle Başkomutanlık meselesiyle ilgilidir...

 

Kaldı ki, Atatürk, hem Meclis Başkanlığı döneminde, hem Başkomutanlık döneminde, hem de Cumhurbaşkanlığı döneminde sonsuz (ve sınırsız) yetkiyle donatılmıştır.

 

Bugünkü anayasa değişikliği hükümetin teşkilinde (sadece hükümetin teşkilinde)

 

Cumhurbaşkanına Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi veriyor.

 

Doğrudur, Atatürk’ün “Kanun Hükmünde Kararname” çıkarma yetkisi yoktu. Çünkü söylediği her şey kanundu.

 

Kemal Kılıçdaroğlu, bilmediği, üstelik bilmediğini de bilmediği konularda atıp tutuyor, tarihten “hükümler” çıkarıyor, totolojinin dibini buluyor... “Ben ne yetersiz, ne bilgisiz, ne cahil bir adammışım” diyeceğine, bir de tutup “Efendim, yakın tarihimizi bilmiyoruz, yakın tarihimizi öğrenelim!” diye ahkâm kesiyor.”

 

Yazı bir hayli uzun. Doğrusu keyifle okudum. Kılıçdaroğlu’nun terör örgütleri cümlesinden DAİŞ ve El Nusrayı sayıpta, FETÖ, PKK ve PYG gibi Türkiye’de eylem kabiliyeti olan ve bir çok kanlı eyleme imza atan terör örgütlerinden hiç söz etmeyişi çok manidar değil mi? “Muhalefet olarak her desteği vermeye hazırız. Burada Ortadoğu’da IŞİD konusunda El Nusra konusunda Türkiye’nin arasına çok net mesafe koyması lazım” diyor Kılıçdaroğlu.

 

Kekeç de diyor ki: “Terörle mücadelede güvenlik güçlerinin önünde hangi engeller var? Bugüne kadar verilen mücadelede ne tür ciddiyetsizlikler saptadın? IŞİD’den, El Nusra’dan söz ediyorsun da, neden FETÖ’yü, PKK’yı, DHKP-C’yi hiç anmıyorsun?”

 

Gerçekten hayır cenahından, yani CHP, HDP ve SP’den aydınlatıcı bilgi bekliyorum. Niye hayır diyelim. 18 Maddelik anayasa değişikliğinin sadece 3’te birisiyle ilgili “hayır gerekçelerini” didaktik bir anlatımla söylesinler, ben de referandumda tümüne hayır diyeceğim.

 

Referandum kampanyasında hayır cenahının lokomotifi CHP olacak. O nedenle, neden hayır dediklerini millete de CHP anlatmalıdır. Eğer, Teke Tek programında olduğu gibi sayın Kılıçdaroğlu alakasız ve dayanaksız şeyler söyleyecekse; bu evet diyenlere yarayacaktır.

 

Referandumda Büyük Türkiye için oyum evettir.

 

Yazarın Diğer Yazıları