Aleviler üzerinden provokasyon denemesi...

Böyle bir haberle Tokat'ın gündeme gelmesinden dolayı üzüldüm, acıdım. Alevi olsa ne olur, Sünni olsa ne yazar? Eğer henüz insanlık eşiğini geçemediysen, edep-erkandan bihabersen, bilgi birikimden yoksunsan, işte böyle boş bolak işlerle meşgul olur, bir cahilin attığı taşı da koca bir ülke çıkarmaya çalışır.

Tokat’ın Almus ilçesinde çalışan bir doktorun Sağlık Bakanlığı’na ait ilçe haritasında Alevi köyleri kırmızı renkle işaretliyor. Boru değil, adam mürekkep yalamış bir doktor. Sonra da marifetmiş gibi, bu işaretli haritayı sosyal medyada yayınlıyor.  Hakkında soruşturma başlatılan doktor, köyleri daha iyi tanımak için tamamen iyi niyetle haritaya eklemeler yaptığını söylüyor. De ki doktorun özürü kabahatinden büyük.

Tokat’ta Sağlık Bakanlığı logolu bir haritada bazı köylerin kırmızı renkli ‘Alevi’ yazısı ile işaretleyen doktora cevap 
Tokat İl Sağlık Müdürlüğü, bakanlığın böyle bir haritası olmadığını ve harita üzerinde değişiklik yapan doktor hakkında soruşturma başlatıldığını açıklayarak geliyor.

Medyada ki habere göre filyasyon ekibinde çalışan doktor Ö.M.İ, Arısu köyünden gelen bir yaşlı kadın hastanın köyünü bulmak için hasta yakını Ümit Erdoğdu’ya bir harita göndererek köyünün nerede olduğunu işaretlemesini istiyor. Hasta yakını Ümit Erdoğdu haritada bölgedeki köylerin eski ve yeni isimlerinin altında sadece Alevi olan köy isimlerinin altında kırmızı yazı ile “Alevi” yazdığını görüyor. Hasta ifadesinde, "Doktorun gönderdiği haritaya bir baktım, Alevi köyleri işaretlenmiş, üzerine kırmızı yazı ile ‘Alevi’ diye yazılmış. Doktoru tekrar aradım ‘Abi bu harita nasıl bir harita?’ diye sordum. ‘Bana bir arkadaşım attı, farkında değilim’ dedi. Haritanın altında Sağlık Bakanlığı yazıyor, nasıl böyle bir harita olur? Bu şekilde ayrıştırılmak, ikinci sınıf muamelesi görmek insanın zoruna gidiyor. Kim yaptı bu haritayı, böyle bir ayrımcı harita olabilir mi?” diye soruyor.

Cumhuriyet’e konuşan doktor Ö.M.İ. ise Alevi kültürüne olan merakından dolayı böyle bir harita hazırladığını söylüyor.

“Ben küçüklüğümden beri saz çalarım, babam da saz çalar, Aleviliğe karşı bir ilgi duyarım. Onların yaşam tarzını ve kültürünü merak ederim, çocukluğumdan beri. Hep hayalim vardır, cemevlerine gidip bir dedenin yanında saz çalmak isterim. Alevi değiliz ama Alevi’lerle et ve tırnak gibiyiz, iç içeyiz. O haritayı da 2018 yılının yazında çizdim, toplum sağlığına ben yeni atandım. Haritayı gördüm, fotoğrafını çektim, acaba hangi köyler Alevi köyü diye çevreme sordum. Haritanın üzerine Alevi köylerini Alevi diye yazdım. Tamamen bireysel merakımdan dolayı bu haritayı yaptım, başka bir yerde de paylaşmamıştım. Olayın bu boyuta ulaşacağını düşünemedim, çok üzgünüm ve hatamın da farkındayım, hiç yapmamalıydım."

Vıcık vıcık ifadeler. Alevi kültürünü hem merak ediyor, hem de seviyormuş. Öyle ki, cemevine gidip dedenin yanında saz çalmak istermiş. Şimdi, Alevilik salt cemevinde saz çalıp, deyiş/duaz söylemek midir muhterem? Derdin ne, zorun ne, amacın ne? 

Bu ülkenin en temel realitesi Alevilerdir. Bu dünyada yedi iklim dolaşsan alevilere mutlaka rastlarsınız. Emperyal güçlerin topu, Türkiye'de bir Alevi-Sünni çatışması çıkarmak isterler. Yapmadılar mı? 12 Eylül öncesi Kahramanmaraş ve Çorum olaylarını ne çabuk unuttunuz? 90'lı yıllarda 37 canın yakılarak katledildiğinide mi hatırlamazsınız?

Bırakın bu işleri. Evvela Allah katında insanın canı mukaddestir. İnsanları inançlarına göre kategorize ederek, bu ülkeye yazık ediyorsunuz. Yazıklar olsun...