MHP'de deprem falan yok…
Cemal İncesoyluer
- 1700
Ülkücü Ocakları eski Genel Başkanı ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Atilla Kaya, mecliste görüşülmesine başlanacak anayasa değişikliğine “hayır oyu” vereceğine açıklayarak istifası üzerine, MHP’deki muhalif cephe de yeniden umutlar yeşerdi. Sosyal medyada bir milletvekilinin daha istifa ettiği duyurulduysa da, kısa sürede aslı-astarı olmadığı anlaşıldı.
En iyimser ve üst perdeden bir tabloyla, MHP’de anayasa değişikliğine 10 milletvekilinin “hayır oyu” vereceğini düşünelim. Ne çıkar bundan? AK Parti ile MHP’nin meclis’teki toplam oyu 355’dir. 10 MHP’den çıksan, 10’da AK Parti’den çıksan, yasanın 335 oyla geçeceği çok açık. Tekrar ediyorum, bu rakamları en iyimser olası olarak veriyorum. Yoksa, gerek AK Parti’de, gerekse MHP’de bu kadar fire olacağı ihtimalini görmüyorum.
Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili anayasa değişiklik önerisinin komisyondan geçip, meclis genel kurul gündemine gelmesiyle, kulislerdeki hesabın meclise uymadığını gören muhalefet, hassaten CHP cenahı; yanlarına bir takım müzmin medyayı da alarak algı operasyonuna start verdiler. Ki, bu operasyonlardaki hötlük, amatörlük ve iki gözüne iki parmak kıvamındaki acemilikleriyle kamuoyunu bırakın ikna etmeyi, toplumun eğlencesi haline geldiler. Bu algı operasyonların teması: MHP siyaseten yok oluyor, şeklinde… Tabii yerseniz!
Oysa, son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte siyaset üreten tek lider Devlet Bahçeli’dir. Hatta, siyasetten öte ülkenin durum ve ahvalini en iyi okuyup, “Mesele vatansa gerisi teferruattır” aforizmasını her fırsatta dile getiren devlet adamıdır. 1 Kasım milletvekili genel seçimlerinde MHP’nin oy oranı %11’lerde iken, bugün bütün kamuoyu araştırma şirketlerinin denek verilerine göre %13-15 arasında seyrediyor. Bu MHP mi siyaseten bitiyor? Bırakın Allah aşkına, madem algı operasyonu yapacaksınız, insanların aklıyla alay etmeden yapın. Daha doğrusu, alay edeyim derken komik duruma düşmeyin.
Sabah Gazetesi Mahmut Övür yazısında şu tespitleri yapıyor: “Birçok konuda ciddi rol oynadı ve puan topladı.İlki, Türkiye derin bir kuşatma yaşarken, düne kadar sert muhalefet ettiği AK Parti iktidarına "devletin bekası için" destek verdi.15 Temmuz'da FETÖ darbesine karşı çıkışı da bunun devamıydı. İkincisi ise AK Parti'nin yalnızlığını bir fırsata dönüştürdü. Ona yol arkadaşlığı yaparken, kendi siyasetinin bir gereği olarak Anayasa'nın ilk 4 maddesine dokunulmama garantisi aldı. Muhalefetin 4. sırasındaki bir siyasi parti için bundan daha büyük başarı olamaz. Şimdi buraya bir nokta koyup, diğer iki muhalefet partisinin haline bakalım... CHP'nin iflah olmaz bir negatif muhalefet partisi olduğu zaten biliniyor.
Hiçbir koşulda bunun değiştiğine tanık olmadık. Bırakın 2007 Cumhurbaşkanlığı krizini, 27 Nisan e-muhtıra günlerini, bütün reform girişimlerine, çözüm süreçlerine hep karşı çıktı. Zaman zaman hayati konularda "her türlü desteği veririz" demelerindeki samimiyet bile şüpheyle karşılandı.” Devlet Bahçeli, Türkiye için salt MHP Genel Başkanı değil, bu ülkenin zor zamanlarında en güvenilir limanı olan bir liderdir. “Önce ülkem” diyen anlayışını işleten, parti harsı ve çıkarını ülke hassasiyetleri karşısında öteleyen bir adamdır, Devlet Bahçeli…
15 Temmuz’daki duruşu ne ise, bugün ülkenin yaşadığı ortam ve kaos çabalarına dimdik cevap veren siyasi aktördür. MHP’de deprem diye zil takıp oynayanların akıllarına çok gülüyorum. Belli ki, ne bu ülkeyi ve içinde bulunduğu durumu vicdanlarında hissediyorlar, nede Devlet Bahçeli’yi anlamış değiller. Daha doğrusu, Bahçeli’yi anlamak o kadar zor değil ki… Ülkenin bulunduğu ortamda, vatan diyen bir mantaliteyi anlasalar yeterli olacaktır. Türkiye’de suikast ve bombalı saldırılarının başladığı bir dönemde, bir yanda PKK, bir yanda FETÖ, öbür yanda DAEŞ gibi terör örgütlerinin emperyal güçlerin vekalet eylemlerini yaptıkları bir ortamda, partinin menfaatlerini öncelemek milliyetçilik ve vatanseverlik olamaz.
15 Temmuz’un ardındaki “Yenikapı Ruhunu” en iyi okuyan liderlerden birisi Devlet Bahçeli olduğu için, bütün kamuoyu yoklamalarında MHP’nin oy sıçrayışı görülüyor. Kaldı ki, bu doğru ve ülkeden yana politika üreten Bahçeli ve MHP oy kaybetse ne olur?
Önyargılı MHP ve Bahçeli’nin içerden ve dışarıdan müzmin muhalifleri, MHP’nin siyaseten yok olacağını bekleyedursun. Bu bekleyişlerinde kendilerine tavsiyem sabırdır. Çünkü birkaç 10 yıl sürer. MHP’nin bu ülkenin temel taşlarından ve birlik-beraberliğimizin çimentosu olduğu gerçeğini bir türlü kabullenmeyenler, hatta hazmedemeyenler; bu dertlerine derman olacak çare arasalar iyi olacak.
Aksi takdirde, kendilerinin bir anaforda savrulacaklarını müjdeleyebilirim.