Hep birlikte Türkiye'yiz…
Cemal İncesoyluer
- 1186
Cumhurun Başkanı Recep Tayyip Erdoğan “Demokrasi Nöbeti” finalinin tarihini verdi: 7 Ağustos 2016… Aynı gün, İstanbul Yeni Kapı’da büyük bir miting yapılacak. Reis, bu büyük buluşmaya, taçlandırma ibaresini not ettirdi.
Gerçekten, “Şer bildiklerimiz hayır” oldu. Kanlı, acımasız, vicdansız ve alçak bir darbe girişiminden müthiş bir hayırlar zinciri çıktı, ortaya. Türkiye’de uzun süredir gergin bir çizgide giden siyaset, yerine birbirini anlama ve ortak değerlerde buluşma kültürünü inşa etti. Farklı siyasi görüş, ideoloji, inanç ve etnik kökenler tek bir amaçta buluştu ve dendi ki: “Mevsubahis vatan ise, gerisi teferruattır…”
Meydanlar, bütün renklerin buluştuğu “Barış Alanları” olarak, belki de dünyada ilk kez bir milletin direnişi tarihe kayıt düştü. İster demokrasi tarihine yolculuk yapın, isterseniz vatan sevgisinin araştırmasını yapın, dünyada bir örneğine rastlayamazsınız. Türk Milleti, tankların, üzerine doğrultulmuş namluların, üstüne F 16 ve Skorsky helikopterlerinin yağdırdığı bombaların altında ki direnişiyle dünyada eşine rastlanmayan bir kahramanlık destanını bir kez daha yazdı.
Türkiye’deki bu barış ortamı, özellikle siyasetçilerin üslupları bakımından yeni bir dönemin kapısı aralandı. Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) lideri, Türkiye’de böylesine hayırlı döneme sebep olacağını bilseydi, asla darbe girişiminde bulunmazdı. Çünkü, yıllardır bu millete nasıl bir kin, öfke ve nefret içerisinde olduğunu 15 Temmuz’da hep birlikte gördük. Onun için, bu alçak ve şeytani kalkışma, Allah tarafından hayra dönüştürülmüştür.
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin meşhur bir kitabı vardır, Marifetname. Yine bu kitabı gibi bir de şiiri vardır. Uzundur, adı da: Tefvizname… Yani, bir işi sebeplere yapıştıktan sonra Allah’a havale etmek, sabır ile beklemek manalarını içinde barındırır. O meşhur şiirden üç kıtayı okuyalım:
Naçar kalacak yerde
Negâh açar ol perde
Dermân eder ol derde
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Hak şerleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Ârif anı seyreyler...
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Sen Hakka tevekkül kıl
Tefviz et ve rahat bul
Sabreyle ve râzı ol
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Yeni Türkiye, işte şimdi altının tam manasıyla doldurulduğu bir kavram oldu. Bundan sonra ikide bir “düne uyanmanın” lüzumu yok. Elbette dünü unutmayacağız, dünde bir millet olarak bize yaşatılanların hesabını mutlaka göreceğiz. Babamızın oğlu olsa, 238 insanımızı şehit eden, 2 binin üstünde yiğitlerimizi yaralayan darbeci köpekler ve ona lojistik destek veren her kim ve kimlerse, yargının önüne getirilmeli, en ağır cezada uygulanmalıdır.
Bugüne kadar teröristbaşı Fetullahı ne görürlerse görsünler, 15 Temmuz’da anlaşıldı ki, bu köpek bir CIA ve MOSSAD ajanı, vatanı satan Türk Milletine ihanet eden bir haindir. Bu ihanet, 35 yıllık kumpas için hazırlanırken, bir çok masum insanı hipnoz altına aldığı da bir vakıadır.
Elbette bir sürek avı, bir cadı avı olmamalıdır. Ancak, ölçü bellidir. Milat, 17/25 Aralık 2013’teki darbe girişimidir. Bu tarih ölçü alınmalı ve tarihten sonra FETÖ ile ilişkisi olanlar, mutlaka hesaba çekilmelidir. Adolf Hitler, Bennito Mussolin ve Stalin gibi dünya yakın tarihinin kanlı diktatörlerini aratmayacak bir kanlı darbe girişimine imza atan Fetullahın Müslüman olduğunu düşünmüyorum. DAİŞ neyse, PKK terör örgütü neyse, FETÖ ve onun lideri meczupta aynıdır.
Yıllarca “Maklule Sofraları” kurulup zekat ve himmet adıyla toplanan paraları iç eden, yüreğinde Allah korkusunu zerre kadar hissetmeden Agop’un kazı gibi yutan meczup Fetullah, 90 yıl sonra İngilizlerin Türkiye’nin başına bela ettiğini 2. Lawrence’den başka birisi değildir.
15 Temmuz, tam manasıyla bir şerrin tezahürüyken, Allah’ın nasılda hayra çevirdiğine şahit olduğumuz bir tarihtir. Yaradan Kur’anında “Şer bildiklerinizde hayır, hayır bildiklerinizde şer vardır” buyururken, işte bugünü de işaret ediyor.
Çünkü bu millet, birleşmiş kenetlenmiş ve hep birlikte Türkiye’yiz diye haykırmıştır.