Cemal İncesoyluer

Font Fu Aslan…

Cemal İncesoyluer

  • 1605

Cumartesi günü kalabalık bir AK Parti heyetiyle ziyaretimize geldi Tokat Milletvekili Zeyid Aslan...

Çok espriler yaptık, çok güldük.

Zeyid Aslan’ın yeni hali, doğrusu meclistekileri pek mutlu ettiği söylenemez. Nitekim, AK Parti grubunun TBMM görüşmelerinde naçar kalıp da Zeyid Bey'i gözleri aradığı sır değil. Peki o ne yapıyor?

Meclisin arka sıralarında, bir elinde tespih, diğer elinde bir kitap…

Abdülkadir Geylani Külliyatı (Şamua), Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetname, Martin Lings’ten Hazreti Muhammed, İmam-ı Rabbani'nin en önemli tasavvuf eseri Mektubat-ı Rabbani, İmam-ı Gazali’den Ölüm ve Ötesi, Şeyh Şazelli’den Tasavvufta Edep, Şeyh Ali Bin Muhammed’den Nefisle Cihad, Gazali’den Gunyet’ül Talibin, Yazıcıoğlu Ahmet Bican’ın Envar’ül Aşıkin, Nizamülk’ten Siyasetname’de Bilgelik Hikayeleri, Abdullah Bin Alevi El Haddad’tan Dervişin Edebi…

Say sayabildiğin kadar…

Bütün bunlar bir kenara, ziyarette Zeyid Aslan’dan bir şey öğrendim. Bütün bunların toplamına bedel, esas okuduğu kitabın “Font Fu” olduğunu, kendisinin de tarif edilecekse yeni halinin “Font Fu” hali olduğunu söyledi. Nitekim, Meclis’teki arkadaşlarına da yeni halini bu kavramla tanımlamış.

Kitabı bulamadım. Ancak, Zeyid Aslan’ın anlattığı kadarıyla, bu kavram “Kung Fu” dan neşet “Fu”nun alınması, yazı karakterinden yola çıkılarak “Font”un eklenmesiyle bu kavram ortaya çıkmış.  

Belki, Zeyid Aslan’ın yeni haline vakıf olma adına, sözlük tanımlamasına göre Font, yazı karekteri, karekteristik olgu, Fu ise, durum, konum, vaziyet, görev, makam anlamlarını içeriyor.

Bütün bunlara rağmen, Zeyid Aslan’ın okuduğu “Font Fu” kitabını okumazsam rahat edemeyeceğim.

Zaten, okuduğu ve okumaya devam ettiği, yukarda bir kısmını zikrettiğim kitaplara baktığımızda; bırakın kavgayı-küfrü, Zeyid Aslan’ın bir tevazu sultanı olması içten bile değil. Kavgacılığı zaten kibrinden değildi. Kavgacı olduğu zamanda onun mütevaziliğini hep gördüm ve bilirim.

Ziyarette yine ilginç ve dobra ifadeleri oldu ki, doğrusu bunlara da şaşırmış değilim.

Aslan diyor ki: “AK Parti Tokat İl Başkanı Metin Polat olduğu sürece, ben ne teşkilattaki görevlendirmelere ne de atamalara karışmam. İl Başkanımın emrinde, bir nefer gibi yapacakları programlara harfiyen uyarım. Çekişme ya da görev rekabetlerinin hiçbirisine taraf olmam.”

Müthiş değil mi?

Peki ikide bir servis edilen “AK Parti’de kılıçlar çekildi?” aforizması ne ayak muhteremler?

İkide bir vekillerle il başkanı, belediye başkanı, merkez ilçe başkanı arasında büyük kavgaların olduğunu vehmetmek nasıl bir dargörü kardeşler…

Bu konuda birkaç yazı daha yazmıştım. AK Parti’de önceleri olan çekişme, mücadele veya keskin gruplaşma devri bitmiştir. Hala iki isim üzerinden bunu köpürtenler, aslında bu çekişme olsun arzusunda olanlardır. İki isim dedim, en çokta AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan ile Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu arasında bir mücadele olduğunu yayanlar, gerçekten yanılacaklar.

Gerek Aslan, gerekse Eroğlu’nun böyle bir çekişme ve kavganın içinde olmadıklarını/olmayacaklarını hem ifade ettiler, hem de yaptıkları açıklamalarda bunu net bir dille söylediler.

Bu tür “hariçten gazel okunması” anlamına gelecek, AK Parti’de karışıklık olsun arzusuyla yanıp tutuşma halleri, “aç tavuğun kendini darı ambarında” görme hallerinden başka bir manaya gelmiyor.

İlginç bir durum var.

Zeyid Aslan’ın önceki halini “medya açıklaması” sebebi gören CHP ve HDP gibi partiler ile AK Parti’de ki bazı “durumdan vazife çıkarmayı” iş edinmiş kişiler, şimdi Aslan’ın bu halinden şekvacı iyi mi?

Sorun ne sorarsanız, Aslan’da muğlak, kaçamak, topu taca atmak, argo tabirle kıvırmak gibi hiçbir ifadesine rastlayamazsınız. Net, düşünce ve görüşlerini berrak olarak size anlatır. Eğer konu hakkında partisinin kolektif bir bakışı varsa, önce onu söyler, sonra da “benim kişisel düşüncem” diye parantez açarak, konu hakkında kendi görüşünü paylaşır.

Mevzu budur işte dostlar.

Tekrar olacak ama, bir kez daha ifade edeyim; AK Parti’de Aslanların, Eroğluların, Polatların, Beyazıtların, Çakırların ve Göçerlerin kavgası olmaz.

Elbette bir takım konularda görüş ayrılıkları olacaktır.

En nihayette hepsi birden aynı pencereden hayata bakmıyor ki…

Zeyid Aslan ve değerli heyetinin ziyaretinden büyük bir mutluluk duyduk. Tokat Haber gazetemize yaptığı kapsamlı açıklamalar ve toplumun merak ettiği konulardaki sorularımıza içtenlikle cevap vererek, bir kez daha ne usta, ne yaman bir siyasetçi olduğunu gösterdi.

Tavrı ve tutumuyla, Zeyid Aslan ayrılıkların değil, birleştiriciliğin çimentosu olduğunu gösterdi. 

Yazarın Diğer Yazıları