Siyasal İslam ilerledikçe dindarlık geriliyor

Mehmet Şevket Eygi uyarıyor: - Şeriat elden gitti. Din büyük ölçüde elden gitti sayılır. Şimdi iman elden gidiyor. - Namaz kılanlar, oruç tutanlar azınlığa düştü. -Siyasal İslam ilerledikçe dindarlık geriliyor. -Emanetler (başkanlıklar, memuriyetler, vazifeler, makamlar, mevkiler, işler, hizmetler) ehline verilmiyor. -Müslüman halk dünyevileşiyor, seküler hale geliyor, din ile bağlar gevşiyor.

  • 1397

Milli Gazete yazarı Mehmed Şevket Eygi, bugünkü yazısında da birtakım toplumsal yaralara parmak bastı.
İşte Eygi'nin dikkat çektikleri:
1. Şeriat elden gitti. Din büyük ölçüde elden gitti sayılır. Şimdi iman elden gidiyor.

2. Namaz kılanlar, oruç tutanlar azınlığa düştü.

3. Siyasal İslam ilerledikçe dindarlık geriliyor.

4. Müslüman halk dünyevileşiyor, seküler hale geliyor, din ile bağlar gevşiyor.

5. Okullardaki besmelesiz, Paşa resimli, beyannameli mecburî din dersleri bir aldatmacadan ibaret. Bu kitaplarla İslamı doğru öğretmek ve öğrenmek mümkün değil

6. Yazılı, medenî kültür gitti, yerini şifahî bedevî kültürü aldı. Nice insanımız 300 kelimeden fazla metinleri okumuyor, okusa anlamıyor.

7. Ciddî kültürün yerini, din dâhil bütün konuları mıncıklayan cıvık magazin kültürü aldı.

8. Ümmet birliği yıkıldı, yerine birbirinden kopuk bin parçalı İslamcılıklar Protestanlığı mozaiği geldi.

9. Bitirme ve bakalorya imtihanları yapılmayan liselerde ne sağlam inanç, ne yeterli bilgi ve kültür, ne ahlak ve karakter terbiyesi verilebiliyor, ne de estetik boyutu kazandırılabiliyor.

10.  Uluslararası anketlere göre, Türkiye yeteri kadar şeffaf ve temiz, ahlaklı ve faziletli bir ülke değil.

11.  Büyük medya, büyük gazeteler ve tv’ler zararlı, kötü, yıkıcı, ahlaksız, fitne ve fesat çıkartıcı, azdırıcı yayınlar yapıyor. Böyle bir medya ile ülke, halk, devlet ayakta duramaz.

12.  Yakın zamana kadar dünyanın sayılı tahıl ambarlarından biri olan ülkemiz, bugün yılda üç milyon ton ekmeklik buğday ithal etmek zorundadır. Tarım ve hayvancılık çöküyor…

13.  Liselerde mantık okutulmadığı ve yeterli kültür kazandırılamadığı için halkın yüzde (….)ı doğru düşünemiyor, doğru ile yanlışı birbirinden ayırt edemiyor. Sebeplerle neticelerden haberi yok…

14.  Toplumsal barış ve mutabakat (uzlaşı), temellerinden dinamitleniyor.

15.  Estetik, güzellik, sanat boyutu son derece güdükleşmiş, ülke çirkinlikler meşherine dönmüş.

16.  Ülkede dehşet verici bir terör var ama bu terörün içyüzünü, mahiyetini, kışkırtıcılarını, destekleyicilerini, finansörlerini, bitirme çare ve çözümlerini anlatan ciddî raporlar, analizler yayınlanmıyor. Sadece şehitler, ağlayan yakınları ve patlama haberleriyle yetiniliyor.

17.  Halkın yarısını oluşturan kadın ve kızların haysiyetleri, iffetleri korunmuyor. Seks ve şehvet ön plana çıkartılıyor. Devletin resmî TC vesikalarıyla yasal, KDV’li, korumalı hijyenik (!) seks köleliği yaptırılıyor.

18.  Gelir dağılımı son derece adaletsiz.

19.  İş, ticaret, sanayi, finans, çalışma hayatında; ahlak, adalet, insaf, doğruluk dürüstlük son derece düşük.

20.  Haram yeme yaygın hale gelmiş.

21.  Dindar kesimde birtakım holiganlar, militanlar, fanatikler ortalığı boş bulmuşlar, dehşet kasırgaları estiriyor. Korkunç çapta din sömürüsü yapılıyor.

22.  İfrat ve tefrit… Bir uçta yıkıcı, çökertici, terörist, adaletsiz ve insafsız bir muhalefet; öbür uçta yağcı, yalaka, kemik yalayıcısı, şakşakçı bir muvafakat…

23.  İslam toplumunda sosyal adaleti sağlayacak zekâtlar Kur’an’a, Sünnete, Şeriata, fıkha göre verilmiyor. Zekât almaya hakkı olmayan eşkıya, öncelikle fakirlerin ve miskinlerin hakkı olan zekâtları gasb ediyor.

24.  Ümmet birliği yok.

25.  İslam ve iman kardeşliği bağları zayıflamış.

26.  Mü’minlerin, kendisine biat ve itaat edeceği âdil, râşid, muktedir bir Halife yok.

27.  On milyonlarca Müslüman namaza, etkili bir şekilde davet edilmiyor.

28.  Halkın büyük kısmı ilmihalini, dinini, İslam ahlakını bilmiyor.

29.  Kur’an, Sünnet, Şeriat, Cemaat İslamlığının yerine seküler ve laik bir İslam üretilmek ve türetilmek için sinsice çalışılıyor.

30.  En önemli ve hayatî farzlar üzerinde durulmuyor, umre gibi nafilelerle meşgul olunuyor.

31.  Ülke ve halk çapında genel ve yoğun bir nasihat öğüt ıslah seferberliği yok.

32.  Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapması gereken ve ellerinde bunu yapacak imkân bulunan sorumlular bu farzı eda etmiyor.

33.  Emanetler (başkanlıklar, memuriyetler, vazifeler, makamlar, mevkiler, işler, hizmetler) ehline verilmiyor.

Bakmadan Geçme