HDP'li Bakanın yürümesine koruması izin vermedi

HDP Kocaeli İl Başkanlığı binasından, STK buluşmasının yapılacağı yere yürüyerek gitmek isteyen AB Bakanı HDP'li Ali Haydar Konca, korumalarının güvenlik gerçeksiyle buna izin vermemesi üzerine makam otomobiliyle salona geldi.

  • 1754

 Avrupa Birliği (AB) Bakanı HDP'li Ali Haydar Konca, "Türkiye'de bu şiddet sarmalının bu ölümlerin bu gözyaşının, bu kanın inanın hiç kimseye yararı olmadığını çok yakında, 1 Kasım'da göreceğiz" dedi.

Sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin Kocaeli Halk Eğitim Merkezinde düzenlediği toplantıda konuşan Konca, Dağlıca ve Iğdır'daki olayları şiddetle kınadığını belirterek, burada yaşamını itiren asker, polis ve sivillere Allah'tan rahmet, aile ve yakınlarına başsağlığı diledi.

Varto, Yüksekova, Silvan, Silopi ve Şırnak'daki olayların ardından son olarak Cizre'deki sokağa çıkma yasağının "Kürt bölgesi" için dayanılmaz bir hal aldığını ifade eden Konca, "İnsanlar ciddi manada kopuş yaşıyorlar. Halkla devlet arasındaki ilişkinin sadece şiddete dönüştüğü bir ortam, aynı zamanda kopuşun yaşandığı ve aynı zamanda demokratik siyaset yapma kanallarının tıkandığı, tam da dağın yolunun açıldığı bir mecra demektir" şeklinde konuştu.

Konca, Cizre'deki olaylarda Şırnak Valisini arayarak HDP olarak devreye girmek istediklerini ilettiklerini kaydederek, "Kan dökülmeden, gözyaşı akmadan, uzlaşı ile bu sorunu çözmek istediğimizi, bu konuda görev almak istediğimizi, başka bir ifadeyle aracı olmak istediğimizi teklif ettik. Sayın Kurtulmuş'la da konuştum bu konuyu. Ancak tekliflerimiz, taleplerimiz kabul görülmedi" ifadelerini kullandı.

Cizre'de insan hakkı ihlallerinin olduğunu savunan Konca, bölgede elektrik ve suyun olmadığını, çöplerin toplanmadığını, kurumların çalışmadığını ve eczanelerin kapalı olduğunu söyledi.

Konca, Cizre'deki sokağa çıkma yasağına değinerek, "Çok net söylüyorum varsa silahlı bir grup, varsa bir terör örgütü mücadele edersiniz, edin, hay hay. Ama bu mücadeleyi yaparken 120 bin nüfuslu bir kenti tamamen hayattan izole etmek, orayı bir zindana çevirme kesinlikle bir devletin bu çağda yapabileceği bir iş değildir. Bu çok ilkel bir anlayıştır, çağ dışı bir anlayıştır ve insan haklarının ihlalidir" diye konuştu.

AB Bakanı olarak Cizre'de insan hakları ihlalleri olup olmadığı yönünde inceleme yapmasının yasal ve doğal görevi olduğunu ifade eden Konca, kendisinin Cizre'ye giderek görevini yaptığını kaydetti.

Konca, "Bu nedenle basında yer alan ve bizi istifaya davet eden ya da azledilmemiz gerektiğini belirten beyanların hukuki hiçbir dayanağı yoktur, kendi isteklerine göre oluşan beyanlardır bunlar" diyerek, şöyle konuştu:

"HDP'nin Genel Merkez başta olmak üzere 400'e yakın merkezi bombalandı, yıkıldı, yakıldı. Şiddet sarmalının muhatabı ve mağduru olan HDP, sanki şiddet sarmalının bir parçasıymış, sanki şiddeti üretiyormuş gibi lanse edilmek suretiyle onun halkla olan bağlarının zayıflatılması, sokağa çıkamaz hale getirilmesi, havuz medyası tarafından yapılan yayınlarla barajın altına itilmesi hedefi söz konusudur. Bu gerçekleşir mi? Gerçekleşmez mi? Bu ayrıca üzerinde durmak gerekiyor ama Türkiye'de bu şiddet sarmalının bu ölümlerin bu gözyaşının, bu kanın inanın hiç kimseye yararı olmadığını çok yakında, 1 Kasım'da göreceğiz."

-"Seçim güvenliği oluşturulmalı"

Türkiye'nin 1 Kasım'da seçime gideceğini anımsatan Konca, seçimin tartışılır olmaktan çıkması için kesinlikle can ve sandık güvenliği ile kamu düzeninin sağlanması gerektiğini bildirdi.

Konca, herkesin bulunduğu yerde güven içerisinde oyunu kullanabileceği bir güvenlik sisteminin oluşturulması gerektiğini anlatarak, sokakta "terör estiren" grupların önlenmesi gerektiğini söyledi.

HDP binalarına Türkiye'nin her yerinde saldırılar olduğunu kaydeden Konca, şöyle devam etti:

"Şimdi böylesi bir ortamda bu güvenliğin sağlanmadığı zaman sizin yapacağınız bir seçimin demokratik bir seçim olduğunu ve sonuçlarının güvenilir olduğunu söylemek mümkün müdür? Elbette mümkün değildir. Eğer gerçekten güvenli bir seçim, demokratik bir seçim yapmak arzusu, iradesi varsa öncelikle çatışmalı ortamın sona erdirilmesi gerekir, yani ellerin tetikten çekilmesi gerekir, akan kanın durması gerekir, ölümlerin durması gerekir. 

Biz bütünlüklü olarak ama hele hele seçim döneminde mutlaka ve mutlaka barışı tesis edecek bir zemini yakalamalıyız. İnanınız ölüm, kan, gözyaşı hiç kimseye ama hiç kimseye yarar getirmeyeceği gibi ölüm, kan, gözyaşına dayalı bir siyasal çıkar da hiç kimsenin değerini bileceği, hiç kimsenin rahat oturabileceği koltukları oluşturmayacaktır. Açık ve net söylüyorum ve bir çağrıdır bu, eğer barış sağlanmazsa siz 400 milletvekilini alsanız bile bu ülkeyi yönetemezsiniz arkadaşlar. Dolayısıyla yürekten çağrımdır, yürekten dileğimdir bu kan durmalı, gözyaşı durmalı ve ölümler olmamalı. Biz bu zemini eğer yakalayabilirsek halkın iradesinin de sandıklara da nasıl yansıyacağını göreceğiz. 1 Kasım'da bir parti tek başına iktidar olmazsa HDP'nin daha fazla oy oranıyla, daha fazla milletvekiliyle TBMM'ye girerse, işte demokratik kanalları o zaman artık kimsenin tıkama şansı ve gücü olmayacak."

Bakan Konca, konuşmasının ardından vatandaşların sorularını cevaplandırdı.

Öte yandan HDP Kocaeli İl Başkanlığı binasından toplantının yapılacağı yere yürüyerek gitmek isteyen Konca, korumalarının güvenlik gerçeksiyle buna izin vermemesi üzerine makam otomobiliyle salona geldi.

Bakmadan Geçme