Geçmişten günümüze İstanbul'da toplu taşımacılık

1800'lü yıllardan itibaren teknolojik açıdan gelişen toplu taşıma araçlarının tarih içindeki değişimi, İstanbul'un sosyokültürel değişim ve dönüşümünü de yansıtır.

  • 1648

Osmanlı’da toplu taşımacılığa yönelik ilk modern adım, deniz taşımacılığıyla atılır. Bu amaçla 1851 yılında Sultan Abdülmecid tarafından Şirket-i Hayriye kurulur. Şirket-i Hayriye’nin kurulmasındaki en büyük etken, adalar ve özellikle Boğaziçi’nde oturanların çokluğu ve onları İstanbul’a taşıyan vapur ile sefer sayılarının yetersizliğidir.

Osmanlı Devleti’nin resmi gazetesi Takvim-i Vekayi’de yer alan 1850 tarihli ve 436 numaralı Bakanlar Kurulu mazbatasında, “Şirket-i Hayriye”nin kurulması ve bu şirket için 7 vapur satın alınması talep edilir. Bu vapurlardan biri Üsküdar-Eminönü, diğeri İstanbul-Beykoz, ikisi Anadolu yakasında ve İstanbul’dan Sarıyer’e, üçü ise Rumeli yönüne çalışacaktır.

Şehir hayatını kolaylaştıran toplu taşıma araçlarından olan tüneller, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ve özellikle Osmanlı’nın son dönemlerinde toplumun yoğun ilgisini çekmiştir. Sultan Abdülaziz, tünel yapımına onay vermesinin nedenini “Halk ve tüccar için büyük kolaylıklar getirecek olmasıdır” şeklinde ifade eder. 1869 tarihli fermanda gerekçe; “Galata’dan Beyoğlu’na tahte’l-arz (yeraltından) öyle bir inşası halkça ve ticaretçe teslihat-ı matlubeyi (arzu edilen kolaylıkları) vücuda getireceği cihetle…” diye belirtilmektedir.

Atlı ve elektrikli tramvay

31 Temmuz 1871 yılında Beşiktaş-Tophane arasında ilk atlı tramvay büyük bir törenle açıldı. Atlı tramvayların ilk hizmete girdiği hatlar, Azapkapı-Beşiktaş, Aksaray-Eminönü, Aksaray-Yenikule arasındaydı.

Atlı tramvaylar, 1871 yılında yaygın ve uzun hatlarda çalışmaya başlamıştır. İstanbul’un insan dolaşımının en çok olduğu bu bölgelerinde başlayan atlı tramvayın yolcuğu 45 yıl sürdü. İstanbullular 45 yıl boyunca toplu taşıma ve seyahat kültürünü atlı tramvayla öğrendi; romanlara, gazete haberlerine, mizah dergilerine konu oldu. Birinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde 1913 yılında İstanbullular elektrikli tramvayla tanıştılar. Zamanla atlı tramvaylar yerlerini, vatmanların idare ettiği elektrikli tramvaylara bıraktı.

24 Mart 1914 tarihinde tramvayların “Umur-ı Zabıta Nizamnamesi” yayınlanır. Bu nizamnamede tramvaylarda görev alan vatman, kondüktörlerin özellikleri şöyle sıralanır: “Osmanlı vatandaşı olması, sanatında uzman ve en az 20 yaşında bulunmak, güzel ahlak sahibi olmak…”

Türkiye’de tramvayların İstanbul sokaklarından tamamen kalkması 1960 askeri darbesinden sonra olacaktır. Tramvay önce ilk hizmete başladığı Avrupa yakasının sokaklarından kayboldu. 12 Ağustos 1961 günü düzenlenen sembolik bir törenle de son yolculuğuna uğurlandı. Fakat 1990 yılında kırmızı tramvaylar sembolik olarak Taksim-Tünel’de tekrar hayat buldu. İstanbul’da kitle taşımacılığındaki önemli aşamalardan biri de banliyö trenlerinin hizmete başlamasıdır. Tren hattında ilk yolcu taşıması da 1871’de gerçekleşir. Böylece Sirkeci-Küçükçekmece arasında sefere başlayan banliyö treni, çevre yerleşim yerlerini İstanbul’a bir adım daha yaklaştırdı.

1929 yılında dünya genelinde ekonomik kriz patlak verir ve krizin etkileri Türkiye’de de hissedilir. Dükkânlar bir bir kepenk kapatmaya başlar. Esnaflar ekonomi krizin etkilerini aza indirmek için çalışır. Bu esnada Cağaloğlu’nda lokantası olan Aşçı Halit yabancı turistlere taksicilik yapıyordu.

Daimi müşterisi olan Musevi bir işadamı işlerin yolunda gitmediğini ve artık taksiye binemeyeceğini söyleyince Aşçı Halit, aynı yöne giden dört müşteriye, saatin yazdığı ücreti paylaştırmayı teklif eder. Bu önerinin kabul edilmesiyle Taksim-Eminönü dolmuş seferleri de başlamış olur. Aşçı Halit dolmuşçuluktan iyi para kazanmaya başlayınca aynı metodu taksiciler de uygulamaya başlar.

İbrahim Yarış’ın Osmanlı’dan günümüze toplu ulaşım araçlarını konu alan Karikatürlerle İstanbul’da Toplu Ulaşım kitabı konu üzerine yapılmış ilginç çalışmalardan biri. Kitap ilk toplu taşıma aracı olan ve 1850 yılındaki Boğaz seferini yapan “Şirket-i Hayriye”vapurlarına da değinir öncelikle. Kitapta ayrıca Osmanlı Devleti’nin son dönemi ile Cumhuriyetin ilk 30 yılında ağırlıklı tramvay merkezli teknolojik gelişmeler de yer alır.

Kitaba göre 1800’lü yıllardan itibaren fiziksel ve teknolojik açıdan değişim gösteren toplu taşıma araçlarının bu değişimi aynı zamanda İstanbul’un sosyokültürel değişim ve dönüşümünü de yansıtır. Çünkü değişen sadece araçlar değil, halkın yaşam biçimidir. Aynı zamanda toplu taşıma araçları İstanbul’un en işlevsel ve en çok hikâyeye sahip mecralarından biridir. Toplu taşıma araçlarını gösteren en önemli kaynak, hiç şüphesiz bugüne ulaşmayı başaran görsel ve yazılı materyallerdir. Bunların içinde en özgün yere sahip olan da karikatürlerdir:

Kitap “Osmanlı Devleti’ne ilk otomobil 1908 yılında II. Meşrutiyet’ten sonra girdi. Ancak bu tarihte İstanbul sokakları hem altyapı hem de genişlik bakımından otomobillere hizmet vermeye hazır değildi. Bu nedenle Şehremaneti, ilçe belediyelere bir tebliğ göndererek, ‘Otomobil ulaşımı için bir nizamname hazırlanmadıkça İstanbul sokaklarında otomobil işletilmesinin uygun görülmediği” belirtir.

 

Osmanlı ve Cumhuriyet basınındaki toplu taşıma araçlarını konu alan karikatürleri derleyen kitap, şehir kültürü ve sosyal değişim tarihimize ilişkin önemli bilgiler verir. Onlarca dergi ve gazeteden yüzlerce karikatür ve ulaşım haberlerini inceleyen yazarlar, ulaşımla ilgili karikatürlerin daha faydalı ve etkin bir şekilde sunulması için kategorik bir çalışma yapmışlardır: “19. Yüzyılın sonlarında ve 20. Yüzyılın başında tek kara toplu taşıma aracı olan tramvay, halkın talebini karşılamaktan uzaktı. Özellikle sabah ve akşam saatlerindeki aşırı insan yoğunluğu, Hacivat’ın ifade ettiği gibi tramvayları ‘tavuk kafesine’ çeviriyordu. 20. Yüzyılın başında Karaköy Köprüsü’nün çıkış duraklarındaki yolcuları ve kalabalık tramvayları gösteren fotoğraflar da bu abartılı karikatürün taşıdığı espriyi doğruluyor.”

Teknolojik gelişmeler ve yeniliklerle ilgili karikatürler daha çok tramvay ve otobüs üzerinde yoğunlaşmaktadır. Osmanlı Devleti’nin son dönemi ile Cumhuriyet’in ilk 30 yılında ağırlıkla tramvay merkezli teknolojik gelişmeler yer alır. Tramvayların giderek toplu ulaşımdan çekildiği 1950’li yıllardan itibaren daha seyrek, tamamen ulaşımdan kalktığı 1960 tarihinden itibaren daha çok olmak üzere, sadece otobüslerle ilgili gelişmeler, gazete ve dergilerde yer bulur. İstanbul’da 1869 yılında hizmete giren atlı tramvay, 1914 yılına kadar İstanbulluların hizmetinde olmuştur.

Bakmadan Geçme