Cüzzamla mücadelenin tek merkezi şifa dağıtıyor
Cüzzamla mücadelede önder olan tek tedavi merkezi Lepra Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi'nde, Türkiye genelindeki 2 bin hastanın takibi yapılıyor, aileler de kontrol altında tutularak yeni hasta çıkışı önlenmeye çalışılıyor.
İSTANBUL - HANİFE SEVİNÇ
İstanbul Bakırköy Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Kadriye Kart Yaşar, her yıl ocak ayının son pazar günü olarak ilan edilen 'Dünya Cüzzam Günü' ve 25-31 Ocak tarihleri arasında kutlanan 'Cüzzam Haftası' dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, tedavi edildiğinde bulaşıcı özelliği ortadan kalkan cüzzamın sinsi bir hastalık olduğunu belirtti.
Lepranın bulaşması için uzun temas gerektiğini, öpmek, tokalaşmak, sarılmakla hastalığın bulaşmadığını ifade eden Yaşar, leprayla savaşta esas amacın yeni hasta çıkışını önlemek, hastanın aile fertlerini, yakınlarının taramasını yapmak olduğunu belirtti.
Yaşar, dünyada her yıl 230 bin yeni cüzzam hastası tespit edildiğini, özellikle Asya ve Afrika'da yeni hastalar çıktığını vurgulayarak, 'Toplam sayı 10 milyonun üzerinde. Bu tür hastalıklar sinsi ilerliyor. Uluslararası göçlerin, savaşların yoğun olduğu bir coğrafyada bu tür hastalıklar her zaman için risk demektir. Türkiye'de ise kayıtlı hasta sayısı 2 bin 500 civarında. 300-500 civarındaki hasta hayatını kaybettiği için 2 bin civarında kayıtlı hastanın tedavisi bu hastanemizde yapılıyor' dedi.
'Tarama gevşetilirse hastalık ortaya çıkar'
Elazığ'daki son lepra hastanesi kapatıldığı için Türkiye'deki mevcut tek cüzzam hastanesinin burası olduğunu dile getiren Yaşar, şöyle devam etti:
'2 bin civarındaki hastanın tedavileri burada yapılmaktadır. Hastanede leprası olup komplikasyonlar nedeniyle tedavi ve rehabilitasyonu yapılan şu anda 11 hasta mevcut. Sinsi bir hastalık olduğu için hastaların el ya da ayaklarında sinir kaybına bağlı komplikasyonlar ortaya çıkıyor. Burada bu hastaların hem tedavilerini, ailelerine yönelik taramalarını ve takiplerini, hem de el ve ayaklarındaki organ kayıplarına yönelik rehabilitasyonu, fizik tedavilerini, gerekiyorsa ufak çaplı cerrahi müdahaleleri yapıyoruz. Hastanenin şu anki misyonu bu hastaların bu tür problemleriyle uğraşmak. Rehabilitasyona yönelik, el ya da ayaklarındaki yaralar, sinir sıkışmaları ve bunlara yönelik cerrahi müdahaleler, fizik tedavi ve bakımlarını yapıyoruz.'
Toplumda cüzzamlı hastalara ayrımcılık yapılmaması gerektiğe işaret eden Yaşar, Türkiye'nin dünyadaki örneklerle kıyaslanınca oldukça iyi seviyede bulunduğunu belirtti. Yaşar, Dünya Sağlık Örgütü'nün örnek gösterdiği ülkelerden birisi olunduğunu, başka ülkelerde lepralı hastaların toplumdan tamamen ayrı, izole bölgelerde tutulduğunu belirtti. www.haberplatosu.com