Yaklaşık 1 yıldır su içmesi yasaktı
Doğuştan böbrek hastası olan 4 yaşındaki İlkim, annesinden nakledilen böbrekle sağlığına kavuştu.
İZMİR
Doğuştan gelen böbrek hastalığı nedeniyle diyaliz tedavisi gören, büyüyemeyen ve su dahi içemeyen 4 yaşındaki İlkim, annesinden nakledilen böbrekle sağlığına kavuştu.
Menemen Ticaret Meslek Lisesinde öğretmenlik yapan Pınar Gündoğan (30), 1 yıl önce kızı İlkim'in 'Co-Q2 gen mutasyonu' hastası olduğunu, yaptırdığı kan tahlilleri sonucu tesadüfen öğrendi.
Doğuştan gelen enzim eksikliği hastalığının teşhisinden sonra diyaliz tedavisi görmeye başlayan İlkim'in böbrekleri işlevini yerine getiremediği için vücudunda şişlikler oluştu. Yaklaşık 1 yıldır su içmesi yasak olan İlkim'in büyüme süreci de durdu.
Su ihtiyacını katı gıdalarla karşılamaya çalışan İlkim, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun ve ekibinin başarılı operasyonuyla, annesinden nakledilen böbrekle sağlığına kavuştu.
'Anneler daha fedakar oluyor'
İlkim Gündoğan'ın nakil ve tedavisine ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun, anne Pınar Gündoğan'ın evladına ikinci kez yaşam verdiğini dile getirdi.
İlkim'in cerrahi bir sorununun kalmadığını bildiren Prof. Dr. Hoşcoşkun, şöyle devam etti:
'Geçen hafta gerçekleştirdiğimiz operasyonla anneden çocuğa böbrek nakledildi. Hastamızın şu anda cerrahi bir sorunu yok. Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların dozajlarını ayarlıyoruz. Kısa süre içinde taburcu edeceğiz. Çocuğumuz artık diğer çocuklar gibi okula gidebilecek, koşup oynayabilecek ve en önemlisi gelişme gerilemesi olmayacak. Bu hastalığı taşıyan çocuklar, organ nakli yapılmazsa boyuyla, her şeyiyle olduğu şekilde kalıyorlar. İlkim bu nakli olmasaydı ömür boyu diyalize bağlı olurdu. Gelişme geriliği yaşanırdı. Ama İlkim annesinden aldığı böbrekle yaşama tutundu.'
'Aylarca bir bardak su için yalvardı, dayanamıyordum'
Anne Pınar Gündoğan, kızının kan tahlillerini düzenli olarak yaptırdığını, tahlil sonuçları sırasında değerlerdeki anormallik nedeniyle gen taraması gerçekleştirildiğini ve hastalığın ortaya çıktığını bildirdi.
O tarihten sonra günlerinin çok zor geçtiğini, tüm hayatının değiştiğini dile getiren anne Gündoğan, şöyle devam etti:
'En zoru da yavrumun en çok sevdiği şeyleri elinden almaktı. Suyu ve sütü içmesi yasaktı. Böbreğimi vermek için hiç düşünmedim hemen nakil istedik. 8 ay süren diyaliz tedavisi süresince çok ağladı. Aylarca bir bardak su için yalvardı, dayanamıyordum. Operasyon akşamı su içmeye başladı. Çok sevindi. Ben bu konuda insanları daha duyarlı olmaya çağırıyorum, ufacık bir umut bile insanların hayatını kurtarmak için yeterli.'
Muhabir Efsun Yılmaz www.haberplatosu.com / AA