Türkiye'ye karşı kirli ittifakı o otelde kurmuşlar
Terör örgütlerinin Türkiye'ye yönelik şer ittifakında bütün yollar Şam'a çıkıyor. PYD ile DAEŞ'i mayıs ayında Şam Palace'ta buluşturan rejim, Türkiye'nin iç dinamiklerine bombalı saldırılarla yön vermek istedi. Bu politikaya enerji hatları için destek çıkan Rusya ise hem Esed'i hem de PYD'yi aynı tarihlerde Moskova'da ağırladı. Türkiye'nin sınır ötesine olası kara harekatı, bölgenin tüm aktörlerine en sert cevap olacak.
Suruç'taki hain saldırı, Diyarbakır bombası, HDP'nin yüzde 13'lük başarısına rağmen PKK'nın yeniden silaha sarılması, Ankara'daki bombalı saldırı başta olmak üzere Türkiye'yi terörize etmek üzere yapılan girişimlerin altından 'Şam ittifakı' çıktı. Suruç saldırısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu, 'PKK, DAEŞ ve DHKP-C'nin aynı hedef için birleştiğini' söylemişti. Ankara'da 100 vatandaşın ölümüne neden olan canlı bombalı son saldırı ise 'PKK-DAEŞ işbirliğini' gündeme taşımıştı. Devletin elindeki istihbarat raporlarına göre, Türkiye'nin iç dinamiklerini hedef alan terörist faaliyetlerin planlamaları Şam'ı işaret ediyor. Son dönemlerde çokça tartışılan 'PYD ile IŞİD arasında doğrudan bir görüşme trafiği oldu mu?' sorusuna 'hayır' cevabını veren yetkililer, dolaylı bir görüşmeye işaret etti. Edinilen bilgiye göre, Türkiye'yi terörize etme planları şöyle gelişti:
'ESİRLERLE' BAŞLAYAN İRTİBAT
Terör örgütü PKK'nın uzantısı PYD'nin Suriye'deki silahlı gücü YPG, IŞİD ile bölgede dolaylı görüşmelerde bulunuyordu. İki örgüt daha önce 9 kez esir değişimi yapmışlardı. Esir değiş tokuşu, bölgedeki üç Arap aşiret lideri ve Haseki-Rakka bölgesindeki önemli üç yerel unsur aracılığında gerçekleşmişti. Ancak bu görüşmeler sadece esir değişimi boyutunda kalmıştı. Esed yönetimi ise DAEŞ ile 'enerji' konulu toplantılarda buluştu. Şubat 2015'de DAEŞ'in üç önemli komutanı ile Şam yönetimi, enerji sahaları ve boru hatları ile ilgili iki gün süren bir toplantı yaptı. Toplantıyı Suriye istihbaratının sivil ayağından iki isim organize etti. 'Enerji' konulu toplantıların ikincisi mayısta gerçekleşti. Ancak bu temas diğerlerinden biraz farklı oldu.
KONU YALNIZ 'ENERJİ' DEĞİL
Esed'in adamları, toplantı için Şam'a davet edilen DAEŞ liderleriyle eşzamanlı, dört kişilik bir PYD heyetini Şam'a davet etti. İki örgütün önde gelen isimleri aynı günlerde Şam Palace'ta konuk edildi. Mahalli unsurlardan gelen bilgilere göre, aynı çatıda buluşan iki örgüt arasında doğrudan bir görüşme olmadı. Ancak dört gün süren konaklama süresince Esed'in adamları, PYD ve DAEŞ liderleri arasında dolaylı bir görüşme trafiği yürüttü. Şam Palace'ta DAEŞ ve PYD liderleri dört gün boyunca Türkiye'nin iç dinamiklerine yönelik kaos oluşturma planı yaptı. Sabote etmek için hedefe konulan en önemli konu ise yüzyılın en büyük barış projesi olmaya aday 'çözüm süreci' oldu.
ESED'LE PYD MOSKOVA'DA
Taban tabana zıt iki örgüt, Şam yönetimi aracılığıyla biraraya gelerek ortak çıkarlar etrafında strateji belirledi. Şam'da mayısdaki 'şer zirvesi'nin ardından Türkiye 7 Haziran seçimlerine günler kala Diyarbakır bombasıyla sarsıldı. Ardından temmuzda Suruç bombası patladı. Aynı günlerde bir yandan PKK güvenlik güçlerine yönelik saldırılar başlatırken, DAEŞ üyesi canlı bombalar da eylem için soluğu Türkiye'de aldı. Bölgede özellikle enerji denkleminin dışında kalmak istemeyen ve askeri gücüyle Suriye'de sahaya inen Rusya ise çıkarları doğrultusunda PYD-DAEŞ ittifakını destekledi. Bu doğrultuda Esed'in Moskova ziyaretini hatırlatan yetkililer, 300 bini aşkın Suriyelinin katili Esed'in Rusya'ya gittiği tarihlerde PYD liderlerinin de Moskova'da bulunmasının 'şer ittifakı'nı görünür kıldığına dikkat çekiyor.
Oyun 'güç'le bozulur
PKK-PYD, DAEŞ ve DHKP-C'nin Türkiye'ye karşı aynı çatı altında birleşmesi, sınırötesine kara harekatı ihtimalini güçlendiren en önemli etken oldu. Yetkililer, terörle mücadele yürüten Türkiye'nin bir yandan da Suriye'ye kara operasyonu hazırlığında olmasının bu doğrultuda değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Türkiye'de son dönemde gerçekleşen terörist olayların çıkış noktasının Suriye ve bu bölgedeki terör örgütleri olduğundan hareketle Türkiye, bölgede bir operasyon konusunda kararlı. Operasyonların hedefi ise ilk etapta doğrudan DAEŞ ve PYD unsurları olacak. Hem terör eylemleri hem de sınırdaki DAEŞ tehlikesiyle Türkiye'yi oyalayarak bölgedeki amaçlarını gerçekleştirmek isteyen Rusya ve Esed rejimine karşı 'kara operasyonu' kartını kullanacak Ankara, böylece bölgedeki güçlü varlığını bir kez daha hatırlatacak. Yetkililer, koalisyon ülkelerinin desteği olsa da olmasa da Türkiye'nin gerek DAEŞ'i sınırlara yaklaştırmamak, gerek bölgedeki terörist ittifakın oyunlarını püskürtmek, gerekse de Türkiye'nin bölgedeki ağırlığını korumak gibi amaçların, Suriye'ye sınır ötesi hava ve kara operasyonlarını zorunlu kıldığını kaydediyor.