Topbaş: İnsanlık ayıbı olarak tarihe geçecektir
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 'Avrupa'ya birkaç bin göçmen ulaştığı zaman 'Bu durumu nasıl çözeceğiz?' diye paniklediler. Bu bir insanlık dramıdır. Yüzyılın tarihine yazılacak bu durum, bir insanlık ayıbı olarak tarihe geçecektir' dedi.
Topbaş, Ak Parti Keşan İlçe Başkanlığı'ndaki ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
AA muhabirinin, Bayrampaşa'daki Büyük İstanbul Otogarı'na gelen çok sayıda sığınmacının otogar girişinde beklemeye devam etmesine yönelik sorusu üzerine Topbaş, insanlık değerlerinin ayaklar altına alındığına şahitlik edildiğini söyledi.
Sığınmacıların zor durumda olduğunu belirten Topbaş, şunları kaydetti:
'Bir insan kendi toprağından, yurdundan niye çıkar, niye göç eder? Çoluk çocuğunu sefaletin peşinden niye götürür? Yaşam mücadelesi için. Dünya insanlığının buna duyarlı olması gerekiyor. Maalesef bu hassasiyetin gösterilmediği görünüyor. Osmanlı'nın 500 yıl önce Yahudileri nasıl topraklarına davet ettiğini hatırlıyorsak, biliyorsak, bugün de aynı şekilde Suriye'den gelenlerin inançlarına, kültürlerine, demografik yapılarına bakmaksızın kapılarını açtı Türkiye. Bu, insani değerlere olan saygıdır. Türkiye bunu ortaya koydu. Avrupa çok az sayıda, birkaç yüz bin mülteciyi maalesef zor barındırıyor. Maalesef bunu da çok iş yapmış gibi ifade ediyorlar. Türkiye milyonları aldı, İstanbul da aynı şekilde. Güneydoğu ve doğudaki bazı ilçelerimizde nüfuslarının birkaç katı nüfus oluştu. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak o bölgelere de yardım ettik.'
Avrupa'ya ulaşmak isteyen mülteciler İstanbul Otogarı'nda bekliyor
Sığınmacıların bulunduğu çeşitli il ve ilçelere yardımlar yaptıklarını aktaran Topbaş, Şanlıurfa ve Diyarbakır belediyelerine günde on bin kişiye yemek yapan tır mutfak verdiklerini vurguladı.
Devletin ve hükümetin sığınmacılar konusunda hassasiyet gösterdiğini belirten Topbaş, şöyle devam etti:
'İnsanlar bir umutla batıya hareket ettiler. Almanya başta olmak üzere bazı Avrupa devletleri, 'Biz göçmen, mülteci alacağız' dediler. Bu insanlar bir umutla yola çıktılar. Ama maalesef sözlerinde durmadılar. Avrupa'ya birkaç bin göçmen ulaştığı zaman 'Bu durumu nasıl çözeceğiz?' diye paniklediler. Bu bir insanlık dramıdır. Yüzyılın tarihine yazılacak bu durum, bir insanlık ayıbı olarak tarihe geçecektir. İnşallah bunlar geride kalır. Türkiye üzerine düşeni yapmaktadır, yapacaktır. Bunu yaparken milletimiz de hükümetimiz de fedakarlıklar yapıyor.'