Tarihten bir yaprak: AK Parti´nin Bakan Mumcu endişesi
Takvimler 23 Haziran 2004'ü gösteriyor. Haberbank.com'dan çarpıcı bir haber analiz: DEPlileri ve hükümetin tavrını eleştiren bildiri yayımlayan 10 milletvekilinden 3 tanesinin Turizm ve Kültür Bakanı Mumcu'nun ´ekibinden´ olması, 'Muhalefet hareketinin arkasında Mumcu mu var?' kaygısına yol açtı.
Takvimler 23 Haziran 2004'ü gösteriyor. Haberbank.com'dan çarpıcı bir haber analiz:
DEPlileri ve hükümetin tavrını eleştiren bildiri yayımlayan 10 milletvekilinden 3 tanesinin Turizm ve Kültür Bakanı Mumcu'nun ´ekibinden´ olması, “Muhalefet hareketinin arkasında Mumcu mu var?” kaygısına yol açtı.
Ankara´da içlerinde TBMM muhabirlerinin de yer aldığı bir grup genç gazetecinin yayınını sürdürdüğü Haberbank sitesinin verdiği kulis bilgilerine göre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları dün gün boyu bu soruya cevap bulmaya çalıştılar.İşte Haberbank Meclis muhabirlerinin verdiği bilgilere göre, 10 milletvekilinin imzası bulunan bildiiyle ilgili gelşmelerin perde arkasında yaşanan olaylar, girift ilişkiler, ilginç bağlantılar ve AK Parti'nin kafasını karıştıran soru işaretleri…
Tarih 15 Haziran 2004… Köken olarak “milliyetçi” olan 10 AK Partili Milletvekili, sert bir bildiri yayımlayarak DEPli eski milletvekillerinin beyanatlarını “haince” bulduklarını belirtip AK Parti yönetimini de eleştirdiler. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Başbakanvekili sıfatıyla DEP'lileri Dışişleri Konutu'nda kabul edip 45 dakika süreyle görüşmesinin de eleştirildiği bildiride imzası olan milletvekileri şunlardı:
TBMM Başkanvekili olan Sadık Yakut başta olmak üzere Miraç Akdoğan, Mehmet Erdemir, Fuat Geçen, Süleyman Sarıbaş, Ali Küçükaydın, Ali Ayağ, Osman Seyfi, Süleyman Sarıbaş, Sait Armağan ve Vahit Erdem.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü grup toplantısında “Bu marka altına, bu çatı altına gelmişsen bağımsız açıklama yapamazsın kardeşim. Öyle bildiri mildiri, benim partimin içinde bir kısmı vatansever, bir kısmı değil ayrımı olamaz´ diyerek bildirici milletvekillerine sert çıktı.Haberbank muhabirleri, dün gün boyu AK Parti kulislerini dolaştı. Kapalı kapılar ardında konuşulanlara kulak misafiri oldu.Edinilen bilgiye göre parti yönetimi ve Başbakan Erdoğan şu anda; “Bu bildirinin arkasında Turizm Bakanı Erkan Mumcu mu var?” sorusuna cevap arıyor.Başbakan ve ekibinin bu soruyu gündeme getirmesinin sebebi şu:10 bildirici'den 3'ü, AK Parti'ye bizzat Mumcu tarafından lanse edilen ve sokulan milletvekilleri… Üstelik bu üç milletvekilinden biri de Mumcu'nun seçim bölgesi olan Isparta'dan…
İşte, “Bu işin arkasında Mumcu mu var” sorusunu gündeme gelmesine sebep olan o üç milletvekili:
MEHMET SAİT ARMAĞAN:Mumcu gibi Isparta Milletvekili… Bizzat Erkan Mumcu'nun partiye lanse ettiği ve listeye girmesini sağladığı biliniyor.
HASAN ÖZYER: Hasan Özyer 1999'da ANAP Muğla Milletvekili olarak Parlamento'ya girdi. Kısa süre sonra ANAP'ta Genel Başkan Yardımcısı oldu. Erkan Mumcu, ANAP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden ve ANAP'tan istifa ettiği gün, yanında Özyer de vardı. Mumcu 27 Ağustos 2002'de ANAP'tan istifa etti. Bir gün sonra da Özyer'in istifa haberi geldi. Mumcu ve Özyer ikilisi, 31 Ağustos 2002'de düzenlenen törenle AK Parti'ye geçtiler. AK Parti Genel Merkezi'ndeki törende yaptığı konuşmanın ardından Mumcu ve Özyer'in rrozetini, Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan taktı.
MİRAÇ AKDOĞAN: 1995 ve 1999'da ANAP Malatya Milletvekili olarak Parlamento'ya girdi. 27 Ağustos 2002 Mumcu ile ANAP'tan istifa edip, 31 Ağustos 2002´de yine Mumcu ve Özyer ile birlikte törenle AK Parti'ye katıldı.İşte bu bağlantılar; AK Parti yönetiminin gözleri Bakan Mumcu´ya dikmesine sebep oldu.
BİLDİRİ'NİN AYRINTILARI
15 Haziran'da TBMM´de yayınlanan bildiride, terör örgütü
PKK/KONGRA-GEL´in eylemlerine yeniden başladığı vurgulanarak, ´Bu ´Eli kanlı terör örgütü ve bebek katillerinin´ sözde siyasi kanadı olan 4 DEP´li eski milletvekili ´Vatana ihanet ve devletin bölünmez bütünlüğünü bozmak´ fiillerinden dolayı bağımsız Türk mahkemelerince suçlu bulunmuştur. Kesinleşen suçlarının cezasını çekmek üzere 10 yıldır cezaevinde yatan sanıkların, AB uyum yasaları çerçevesinde ´yargılamanın iadesi´ yolu ile yeniden yargılanmaları aşamasında Yargıtay´ca tutuksuz yargılanmalarına devam edilmesini, beraat etmişçesine bir tavırla, sözde demokrasi ve özgürlük maskesi takarak bölücü faaliyetlerine kendi ifadeleri ile ´Kaldıkları yerden devam edeceklerini´ belirtmişlerdir. Bu durum haince bir tutumdur. Dikkatle takibi gerekmektedir. Bu esef verici gelişmelerin oluşmasında AB´ye girme gayretlerinin bazı bölücü çevrelerce istismar edildiği apaçık ortadadır. AB hedefinin gerçekleşmesi ülkemiz açısından elbette önemlidir. Ancak hiçbir hedef milli menfaatlerimizin ve ülkemizin bölünmez bütünlüğünün üstünde görülemez. Kabul edilemez. Bu husus böyle bilinmelidir´ denildi.Bildiride ayrıca, bazı demokratik adımların ´Bu zatları´ cesaretlendirdiğine işaret edilerek, ´Bazı demokratik tavırların cesaretlendirdiği bu zatlar, geçmişten ders almayarak, vatana ihanet ve ülkemizin bölünmez bütünlüğe göz diktiklerini büyük bir pervasızlıkla yandaşlarına mitinglerde apaçık söylemekten çekinmeyerek yeniden suç işlemektedirler. Bu bölücüler daha da ileri giderek hadlerini aşmakta ve eli kanlı terör örgütünün sözde ateşkesinin uzatılması ´Vatan hainliklerinden vazife çıkartarak´ arabuluculuk-hakemlik rolüne bürünerek yandaşlarına moral vermektedir´ denildi.Uluslararası hukukta ancak iki bağımsız devletin savaş halinde ateşkes ilan edebileceği belirtilen bildiride, şöyle denildi:´Ateşkesten bahmek cüretini gösteren bu bölücüler, vatan hainliklerini yeniden ilan etmektedirler. Üzülerek belirtilmesi ve üzerinde durulması gereken diğer bir husus da bu zatların cezaevinden çıkar çıkmaz, bazı resmi makamlarca hangi sıfat ve hangi gaye ile kabul edilmelerinin izahı mümkün değildir.Yüce Türk milletinin tüm bu olayları yakından takip ettiğine inanıyoruz. Vatanımızın bölünmez bütünlüğünün korunmasına ant içmiş milletvekilleri olarak, milli varlığımıza, milli birlik ve bütünlüğümüze yönelik her türlü tehdit ve saldırının karşısında ve bu hususların takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz. Bu vesile ile milli endişe ve milli hassasiyetlerimizi yüce Türk milleti ve kamuoyu ile paylaşıyoruz.´
BAŞBAKAN´IN SERT TEPKİSİ: BİLDİRİ MİLDİRİ TANIMAM
Öte yandan; Erdoğan, dünkü AK Parti Grup Toplantısı'nda bildiri yayınlayan 10 milletvekiline sert çıkmıştı. İşte dünkü gelişmeler:Başbakan, Grup toplantısında basın açık konuşmasını yaptıktan sonra TBMM´deki makamına çıkarak Alman Sosyal Demokrat Parti Dışilişkiler sözcüsü Dr.Freiedbert Pflüger ile görüştü. Görüşmenin ardından yeniden Grup toplantısına katılan Erdoğan salonu boş görünce çok sinirlendi.Erdoğan, milletvekillerinin kendisinin yokluğunda toplantıdan ayrılmalarına, ´Bu ne rezillik´ diye tepki gösterdi. Erdoğan, 3 tip milletvekili bulunduğunu, birincisinin Genel Kurul ve komisyon takip edenler, ikincisinin zaman zaman boy gösterenler, üçüncüsünün ise hiç katılmayanlar olduğunu söyledi. Erdoğan, ´bizi kimse buraya zorla almadı. 3 Kasım seçimleri öncesinde çeşit çeşit referans gösterip, araya adam koyanlar bir düşünsün´ diye konuştu.Erdoğan, AKP´nin bir partinin devamı olmadığınını hep söylediğini, çeşitli partilerden gelenlerle yeni bir parti kurduklarını söyledi. Yeni ilkeler oluşturduklarını belirten Erdoğan bu ilkelerden sapmayı kabul edemeyeceklerini belirterek deklarasyoncu milletvekillerini şöyle eleştirdi: ´10 tane efsaneymiş. Ne efsanesi. Efendim (ben milletvekiliyim açıklama yaparım). Bağımsızsan yaparsın. Bu marka altına, bu çatı altına gelmişsen yapamazsın kardeşim. Öyle bildiri mildiri, benim partimin içinde bir kısmı vatansever, bir kısmı değil ayrımı olamaz´ Erdoğan bildirideki görüşleri kabul ettiğini belirtti, ancak Dışişleri Bakanı Abdullah Gül´ün DEP´lilerle görüşmesine yönelik eleştirlere tepki gösterdi.Erdoğan, ´Açıklama yapılacaksa Grup yapar, ki ben yaptım. Ben bu bildiriyi kabul ediyorum. Kaldı ki o bildirinin altına ben de imza atarım, benim bakanımın görüşmesi hariç. Ama böyle olmaz´ dedi.