Dündar ve Gül'ün tutukluğa itirazları reddedildi

 Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün, gazetede, MİT'e ait yardım tırlarının durdurulması olayına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflara yer verdikleri gerekçesiyle tutuklanmasına yapılan itiraz reddedildi. 

Dündar ve Gül'ün tutuklanmasına ilişkin itirazı, İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği karara bağladı. Hakimlik, İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği tutuklama kararını yerinde bularak, Dündar ve Gül'ün avukatlarının itirazının reddine karar verdi.

Hakimliğin kararında, şüphelilerin üzerine atılı FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmadan bilerek ve isteyerek yardım etme suçunun, karartma şüphesinin var kabul edildiği katalog suçlardan olduğu belirtilerek, MİT'e ait tırların durdurulduğu, bu yolla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'yle ilgili uluslararası alanda 'teröre yardım eden ülke' algısının oluşturulmaya çalışıldığı ve bir kısım haber, makale ve dizi senaryoları yoluyla da bu algının desteklendiği kaydedildi. 

Şüphelilerin, Cumhuriyet gazetesinde yaptıkları haberlerle gizli kalması gereken bilgi ve fotoğrafları yayımladıkları vurgulanan kararda, Basın Kanunu'nun 11. maddesinin cezai sorumluluğu düzenlediği ve gazetecilerin de haber yaparken içinde yaşadıkları ve vatandaşı oldukları devletin kanunlarına ve yargı kararlarına uymak zorunda bulundukları ifade edildi.

Kararda, şüpheli savunmaları ve yapılan yayın içeriklerine göre kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir delillerin mevcut olduğu, atılı suçlar ve öngörülen ceza miktarlarına göre de tutuklama tedbirlerinin orantılı bulunduğu anlaşıldığından, İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle itirazın reddine ve şüphelilerin müsnet suçlardan tutukluluk hallerinin devamına karar verildiği aktarıldı. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında 26 Kasım'da tutuklananDündar ve Gül'ün avukatları, itiraz dilekçelerini, kararı veren İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'ne sunmuştu.

Dilekçede, 'Biz üzerimize düşeni yapıyor ve anayasaya, yasalara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı tutuklama kararlarına itiraz ediyoruz. Gerisi sizin bileceğiniz iş. Tercih ve sorumluluk sizindir' denilmişti.

İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği de kararında direnerek, itirazı İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği'ne göndermişti.