6-7 Ekim olayları'nın bilançosu
HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun çağrısı üzerine geçen sene 6-7 Ekim tarihlerinde Kobani bahanesiyle 35 ilde bölücü terör örgütü yandaşlarının gerçekleştirdiği olayların üzerinden bir yıl geçti
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu'nun çağrısı üzerine geçen sene 6-7 Ekim tarihlerinde Kobani (Ayn el Arap) bahanesiyle 35 ilde bölücü terör örgütü yandaşlarının gerçekleştirdiği, 2 polisin şehit olduğu ve 31 kişinin yaşamını yitirdiği olayların üzerinden bir yıl geçti.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun 6 Ekim 2014'teki olağan toplantısının ardından yapılan "Kobani'de yaşanan katliam girişimine karşı 7'den 70'e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz. Bundan böyle her yer Kobani'dir" açıklaması üzerine başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller olmak üzere birçok kentte terör örgütü yandaşları, çok sayıda iş yeri, araç, kamu binası, okul, Kuran kursu, dershane ve yurt binasına zarar verdi.
Olaylarda, 2 polis şehit oldu, Diyarbakır'da 3 arkadaşıyla yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü'nün de aralarında bulunduğu 31 kişi hayatını kaybetti, 221 vatandaş ile 139 polis yaralandı. İzinsiz gösterilerde saldırıya maruz kalan 25'i kaymakamlık binası, 67'si emniyet, 29'u siyasi parti olmak üzere bin 113 bina hasar gördü.
Okulları da hedef aldılar
Tunceli'de 2, Mersin'de 3, Diyarbakır'da 34, Şırnak'ta 13, Adıyaman'da 1, Batman'da 4, Şanlıurfa'da 19, Bitlis'te 8, Bursa'da 2, Gaziantep'te 1, Mardin'de 36, Muş'ta 6, İstanbul'da 11, Bingöl'de 2, Hakkari'de 28, Siirt'te 13, Van'da 18 okulda terör örgütü yandaşlarının saldırıları nedeniyle hasar meydana geldi.
Van'da 22 milyon 469 bin, Diyarbakır'da 234 bin 997, Muş'ta 3 milyon 550 bin, Mardin'de 5 milyon 180 bin, Batman'da 4 milyon ve Tunceli'de 618 bin lira olmak üzere olayların yaşandığı illerdeki zarar gören esnafa yaklaşık 50 milyon lira tutarında ödenek aktarıldı.
Acılar unutulmadı
Diyarbakır'da yoksul ailelere kurban eti dağıtan Yasin Börü ile arkadaşları Hasan Gökguz, Ahmet Dakak ve Riyat Güneş'in vahşice katledilmesi ve ölümle sonuçlanan diğer olaylar, hafızalardan silinmedi.
Olaylardan şans eseri yaralı kurtulan ve arkadaşlarının vahşice öldürülmesine tanıklık ettiği için psikolojisi bozulan Yusuf Er, o gün yaşadıklarını "Bir insan nasıl bu kadar vahşi olabilir?' diye düşündüm. Arakan'da, Myanmar'da katledilenler aklıma geliyor. Yasin, Hasan, Ahmet ve Riyat da Türkiye topraklarında bu katliamın birer örneğidir" ifadeleriyle anlattı.
Er, kurban eti dağıtımı için binada bulundukları sırada gözü dönmüş insanların arkadaşlarının cesetlerine işkence yaptığını belirterek, "Aşağı inmeyen kadınlar ve yaşlılar, balkon ve pencerelere çıkarak tencere, tavaları demirlere vurarak, zılgıt çekip onlara destek veriyorlardı. Kim o günden sonra arkadaşlarımın katledildiği binanın önüne gittiyse mutlaka gözyaşı döküyor. Binanın önüne birkaç kez gitmeye çalıştım ama dayanamadım, oradan uzaklaştım" diye konuştu.
Gaziantep'teki olaylar sırasında hastaneye yetişmek isterken eylemcilerin arasında kalan ve 8 aylık bebeğini düşüren Gönül Kalkanlar, "O gün o olayları yaşamasaydık şimdi çocuğum 1 yaşında olacaktı. Oysa ben bebeğimi 8 yıl beklemiştim. Bu acı tarif edilemez. Birbirimize söylemesek de anlatmasak da o gece olanlar eşimin de 8 yaşındaki kızımın da içerisinde bir yara" dedi.
Kalkanlar'ın eşi Mustafa Kalkanlar da geçen yıl yaşadıkları olayı hiçbir zaman unutmayacaklarını belirtti.
Göstericilerin kendilerine taş ve sopalarla saldırdığını anlatan Kalkanlar, şöyle konuştu:
"O gün, eşim sancılanınca hemen otomobille hastaneye gitmek için yola çıktık. Bir anda kendimizi göstericilerin arasında bulduk. 'Eşim hamile, hastaneye yetişmemiz lazım' desem de dinlemediler. Arabanın içerisine molotofkokteyli attılar. Can havliyle geriye doğru kaçmaya çalıştık. Polise sığındık ve ambulansla hastaneye gittik ama artık çok geçti. Dünya başımıza yıkıldı."
Emniyet raporunda "6-7 Ekim olayları"
Diyarbakır'da Kobani bahanesiyle geçen yıl 6-7 Ekim'de düzenlenen izinsiz gösterilere ilişkin İl Emniyet Müdürlüğünce hazırlanan 46 sayfalık rapor, olayların vahametini ortaya çıkardı.
Rapora göre, Diyarbakır'daki olaylarda Yasin Börü ve arkadaşlarının da bulunduğu 12 kişi hayatını kaybetti, 65 vatandaş ile aralarında 4. sınıf emniyet müdürü ve komiser yardımcısının da bulunduğu 14 güvenlik görevlisi yaralandı.
Olaylarda 144 özel bina ve iş yeri, 16 kamu binası, 6 av bayisi, 17 özel ve kamu bankası, 4 okul, bir müze, 88 özel araç, 40 kamu aracı, bir parti binası ve 36 MOBESE kamerası zarar gördü.
Diyarbakır'da olaylara ilişkin gözaltına alınan 189 kişiden 45'i tutuklandı.