Geldi gâvurun cadısı, gitti bizim hedik

Meşhur sözdür “inandıkları gibi yaşamayanlar, yaşadıkları gibi inanırlar” yaşadığımız zaman ve mekânda Darvin’in kendisi ispat etme şansı maalesef çok daha fazla olabilirdi.

Son olarak gündemimize oturan Kara Cuma tabiri bir alışveriş çılgınlığından ziyade, kültür erozyonun ne denli hızlı bir şekilde ilerlediğinin göstergesi olarak önem arz ediyor.

Yüzde doksan dokuzunun Müslüman olarak kabul edildiği ülkemizde Dini bayramlarımız sadece küçük yerlere sığınarak varlığını koruyabilirken, Cadılar Bayramı gibi ucube kutlamalar, sonradan görmeler ve özentiler tarafından hızlı bir şekilde hayatımıza sokuluyor.

Her üç dinin de kutsal saydığı bir gün vardır, Cumartesi günü Yahudilerindir ve tatildir, Pazar Günü Hıristiyanlarındır ve o gün de tatildir, Cuma günü ise biz Müslümanların günüdür ve o da bizim için mübarektir, ama buna düşman olanlar ve onların çanak yalayıcıları için bir çırpıda “kara Cuma” olabilir ve buna da hiç kimseden ses çıkmadığı gibi, eleştirdiğiniz takdirde de hemen meşum damgayı yiyiverirsiniz “GERİCİ”

Baby shower partileri hızla Hedik günü kutlamalarımızın yerini alırken, gâvura benzeme yarışında birinciliği kimseye kaptırmamak adına el arttıranlara bakınca amacın ne olduğu çok daha aşikâr bir şekilde ortaya çıkıveriyor.

Hatta bütün bu yaşananlardan çok daha önce ta 1988’lerde feministlerin önde gelen ismi Duygu Asena, kızların ilk regl günün neden kutlanmadığını yazmıştı, 20 sene sonra da Şule Akdağ isimli bir psikolog 12 yaşındaki kızına böyle bir parti düzenleyip gündem oluvermişti. Allahtan ne Avrupa’da ne de Amerika’da olmayan bir kutlama olmadığı için taklit edilememişti.

Takvimler 1 Aralıkı gösterdiği günden itibaren hayatımıza her sene giren Hıristiyanların kutsal kişisi Aziz Nikola ya da Noel Baba ve yılbaşı kutlamaları artık olağandan sayılırken yakında Noel yortusunun da kutlanacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

Toplumlar gelişirken kendi değerleriyle değil de taklit ettikleri değerlerle gelişmeye çalışırlarsa bunun adına gelişme değil, maymunlaşma denir ve unutulmamalıdır ki her taklit aslını aratır.

Ne güzel söylemiş Vatan Şairi Arif Nihat Asya; Bize bir nazar oldu Cumamız Pazar oldu/ Ne olduysa hep bize azar, azar oldu

Selametle…