Semih Gündüz

Suriye Meselesinin Çözümüne Dair Düşünceler

Semih Gündüz

  • 1432

Bu gece, Cuma gecesi.

 

07.04.2017, 02:17.

 

Benim küçüklüğüm Afganistan-SSCB savaşı ile geçti. Bir diğer yandan İran-Irak savaşı. Sonraları yine Irak, yine Afganistan sonra Suriye. Aslında Suriye'nin geçmişi de acılı.

 

Mısır ve diğer Kuzey Afrika müslüman ülkeleri. Doğu Türkistan, Kafkasya, Bosna Hersek, Keşmir, ve daha niceleri. Müslüman coğrafya ağlıyor. Yüzyıldır diyeceğim, ancak belki daha uzundur ağlıyor.

 

Daha küçüğüm, kaldığım öğrenci yurduna o zamanlar Afganistan, SSCB'ye karşı mücadele ederken; bu mücadeleye katılmış bir mücahid gelmişti. Bizdeki mücadele ruhu bu. Gidersin ve katılırsın, elden geldiğince katılırsın. Bizlerin büyük silahları yok. Büyük güçlerin hesaplarını bozacak, caydırıcı silahlarımız yok. Ekonomimiz yok. Yani, yeterli, önleyici ve etkileyici değil.

 

Fakirlik edebiyatı değil, bu. Gerçeği görmek lazım. Müslümanlar ne kendi içlerinde bir ve beraber, ne de dünya güçlerine karşı koyabilecek güçte. O kadar dağınız ki !

 

Aslında; güç, birlikte. Bizim Kitabımız bunu söylüyor.

ÂLİ İMRÂN-103: "Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı yapışın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini işte böyle açıklar."

ENFÂL-46: "Allah’a ve onun Rasûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra içinize korku düşer ve kuvvetiniz elden gider. Bir de sabırlı olun. Çünkü Allah, sabredenlerle beraberdir."

 

Birlikten kuvvet doğar. Ayrılmak, dağılmak, kendi içinde kavga ve mücadele etmek, zayıflığı getirir. Ne güzel atasözü; Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Ya 52 müslüman ülkenin ! Tabi bir araya gelebilseler.

 

Bunun iktisadi karşılığı bile var. Belki yeni bir şey yapmaya bile lüzum yok. Sadece bir araya gelseler yeter. Daha büyük bir kütle ekonomi. En azından pazarlık gücü olur. Bu dağınıklık herkese zarar veriyor.

 

Daha ayrıntılı bir ekonomik düşünce ile; nüfus ekonomi ile bağlantılı. Bu bağlantı yüksek teknoloji düzeylerinde, yani yüksek teknolojiye sahip ülkelerde zayıflıyor. Ancak, bu düzeyde olan ülke sayısı az. Bir de Çin örneğine giderseniz, nüfus güçtür. 1.36 milyar nüfusuyla büyük güç Çin. Birleşmiş Milletler'de 5 ülkeden biri, Çin.

 

2014 verilerine baktığınızda, bu Çin'in nüfusu 1.36 Milyar. Oysa, bilgisine eriştiğimiz 46 müslüman ülkenin nüfus toplamı 1.7 Milyar. Gerçi müslüman ülke ekonomilerinin toplam büyüklüğü daha az. Ancak, bu şu anki ezilmişlik ile değerlendirildiğinde, bundan daha az diyebiliriz. Müslüman ülkeler, büyük ülkelerin pazarı durumunda.

 

Bir araya gelebilseler, bu etki muhakkak kırılır.

 

Peki, gece gece bunları niye yazıyorum. Müslüman, zulme eliyle, sözüyle ve kalbiyle karşı koyar.

 

Suriye denince, her cami çıkışında bir Suriyeli ile karşılaşınca, televizyonu açıp olan bitene bakınca, iç geçiriyorum. Bu kadar mı zor ?

 

D 8 nerede ?

 

İslam İşbirliği Teşkilatı nerede ?

 

Biz bu kadar aciz miyiz ?

 

Yapılacak ilk iştir, müslümanların birliği. Hem de batı dağılma tartışmaları içindeyken. Farklıyız demeyin. Uzağız demeyin.

 

Müslümanların bir olması gerekir.

 

Başka hiç bir şey çıkmasa bile, yine de birlik gerekir.

 

D 8, sırf Merhum Hocamız Necmettin Erbakan'ın bize bıraktığı nostaljik bir yapı değildir.

 

Bir yerlerden başlamak gerekir. 5 6 olur, 6 10 olur, 10 19 olur, bir olmak güç olur, birlik beraberlik olur, kuvvet olur. Böyle ağlamaktan, iç geçirmekten daha iyi olur, iyi yerlere varıp, iyi yerlerde oluruz.

 

Allah'ın (c.c.) selamı üzerinize olsun. Hayırlı cumalar.

 

07.04.2017 (Cuma)

Yazarın Diğer Yazıları