Atatürk olmak

Bugün için Atatürk olmak zor değil, imkânsızdır. Ne kadar üstün özelliğiniz olursa olsun Atatürk olabilmek için onun geçtiği hayat parkurundan geçmeniz gerekir. Öyle bir parkuru da dünyanın bütün servetini verseniz hazırlayamazsınız.

Mesela parkurun bir kısmını hatırlatalım, Atatürk 8 büyük savaşa katılmış. Parkurun sadece bir bölümü olan, bu kadarlığını hazırlamanız dahi mümkün değildir.

Atatürk, sadece kendi döneminde aynı parkurlardan geçen komutanlarıyla mukayese edilebilir. Bunlara; İsmet İnönü, Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak gibi isimleri örnek verebiliriz. Ancak Atatürk’le aynı parkurdan geçen saydığımız ve saymadığımız isimler O’na; ‘komutanım, liderim’ demişler ve Atatürk’ün üstünlüğünü kabul ederek mukayeseye yer bırakmamışlardır.

Tüm bunları dahi anlamayarak, Atatürk olmaya, kendini onunla mukayese etmeye kalkışmak tamamen bir aptallıktır. Hiç kimsenin; Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Sultan Alparslan olamayacakları gibi.

Ancak endişeye mahal yok, ölümsüzlük şerbetini içerek yüzyıllarca hayır duaları almak istiyorsanız boş kadromuz çok. Ancak boş kadrolarımızı doldurmak için kıstaslarımız; liyakat, ehliyet, samimiyet ile milletin gönlünde taht kurmanız gerekiyor.

Mesela Bülent Ecevit kendine bir rol bulmuş, Kıbrıs Fatihi olarak adını unutulmazlar arasına yazdırmış. Ama illa da bir yerleri fethetmeniz gerekmiyor, Aziz Sancar gibi bilimsel icatlarıyla NOBEL ödülü alarak da milletin gönlünde taht kurabilirsiniz.

Bazen de Muhsin Yazıcıoğlu gibi dört bin yıllık Türk milleti tarihinin mayası olarak Türk gençliğine umut olursunuz, ideal olursunuz, örnek olursunuz. İşkencelerden geçersiniz, candan geçersiniz, yardan geçersiniz ancak; vatandan, milletten, devletten, bayraktan ve ezandan vazgeçmez Muhsin Başkan olursunuz.

Söyledik ya, kahraman olmak istiyorsanız boş kadrolarımız çok, tarihte hangi kahramanın ikincisi var ki?

Atatürk olmak zor değil, imkansızdır….