Oğuz Uçar

Değişim şart

Oğuz Uçar

  • 691

Hayatta, yanlış yaptığınızı veya yanıldığınızı hiç düşündüğünüz mü?
Yoksa, "Herkes hata yapar ama, ben yapmam. Her şeyi çok iyi bilirim" diyenlerden misiniz?

Ne kadar akıllı olursak olalım, hayat hepimiz için tuzaklarla dolu.

Çoğu zaman dost diye düşündüğümüz insanlar ve kaliteli diye tercih ettiğimiz ürünler konusunda yanılmadık mı?

Ama bunlardan ders alabilmek önemli!

Bedel ödediğimiz yeni hatalara düşmemek için daha dikkatli olmak gerekiyor.
Bunun aksi yapıldığı takdirde, kendi eliyle yaşam standardımızı da yerle bir ettiğimizi anlamalıyız artık...

 

***

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, AKP bir ilk oldu.
2002 yılından bu yana, yaptığı bunca hatalara rağmen tek başına iktidar koltuğunda kalmayı başardı. Çünkü, yaşadıklarımızdan ders alamadık. Şu sıralar, MHP'nin desteğine ihtiyaç duyuyor olsa da önümüzdeki seçimleri de kazanıp yine yola devam etmek istiyor.
Bence işi çok zor...

 

Öncelikle ifade etmek isterim ki; İktidara geldiğinden bu yana "Ötekileştirme Siyaseti" izleyen AKP'ye büyük bir kırgınlığım var. Bu ülkenin, sağlam eğitim almış Atatürkçü generalleri ve subayları, Fetöcü Savcıların talimatıyla evlerinden tuzluk gibi toplanıp komik mahkemelerde yargılanırken sessiz kaldılar. Hatta, "Bu davanın savcısıyız" diyebildiler.
Hakkımı helal etmiyorum...

İşlerine geldiği zaman, "Hukuk'a saygılıyız" demelerinden, işlerine gelmediği zaman da Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlarına bile "Tanımıyoruz" demelerinden de bıktık. Kamu düzenini sarstıkları için hakkımı helal etmiyorum...


Kendi elleriyle hukuk düzenine verip güveni yok ettiklerini görmediler. Bu gün, ekonomik sıkıntılar yaşıyorsak bunların temelinde bu güvensizlik yatıyor.
Hakkımı helal etmiyorum...

Yatırım, huzur ve güvenin olduğu adaletin tam işletildiği yerlere gelir.
Üniversite mezunu gençlerimiz asgari ücretli iş ararken, onlar "İtibardan taviz vermeden" iktidar koltuğunda oturdukları için hakkımı helal etmiyorum...

Muhalefet tarafından haklı olarak ısrarla sorulan, 128 Milyar Dolar'ı da, yaşanan bir çok skandalları da bir tarafa bırakıyorum "Gerçekten yeniden iktidar olabileceklerini düşünüyorlar mı?" diye sormak istiyorum. 

 

AKP yöneticileri farkında değil ama onları 2002'den beri iktidara taşıyan seçmenler, artık onlara sırtını döndü. Onlar da haklarını helal etmiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ağzı ile "Allah bizi affetsin. Yanılmışız" demeye başladılar. Yeni oy kullanacak gençler de, AKP'ye sağlam bir ders vermek için kararlı bir duruş sergiliyor.
Anne ve babalarına da, "Aynı hatayı bir daha yaparak geleceğimizle oynamayın. Değişim zamanı çoktan geldi" diyorlar.

***

Şimdi sizlerle bir fıkra paylaşmak istiyorum;

Bir gün, bir kilisenin kapısında iki dilenci beliriyor...
Biri temiz pak nur yüzlü, diğeri pasaklı, karanlık suratlı, insanların yüzüne bakmaktan kaçındıkları cinsten...

 

Temiz, pak olanın önünde bir yazı; "Ben yoksul bir Hristiyanım, lütfen yardım edin."
Karanlık suratlı olanın da önünde bir yazı var; "Bütün varlığını kumarda ve zinada kaybetmiş bir Yahudiyim. Paraya ihtiyacım var."

 

Pazar ayininden çıkanların hepsi, öfkeyle Yahudi dilencinin önünden geçip, nur yüzlü dilenciye para veriyorlar.

Bu olay haftalarca devam ederken, kilisenin papazı Yahudi dilenciye acıyor.

Yanına yaklaşıp "Bak, haftalardır avuç açıyorsun burada, tek kuruş sadaka toplayabilmiş değilsin. Seni gören hiddetleniyor, parayı diğer dilenciye veriyor. Şu önündeki yazıyı kaldırsan, Yahudi olduğunu söylemesen, kumarı ve zinayı falan işe karıştırmasan, üç beş de sen kazanırsın, karnın doyar" diyor.

 

Yahudi dilenci gülerek diğer dilenciye sesleniyor;
"İşittin mi Salomon? Papaz bize ticaret öğretiyor."

 

İşte hayat böyle...
İlk bakışta bize taban tabana zıt gelen seçenekler arasında, hayal bile edemediğiniz bağlar olabiliyor. Maalesef böyle tuzak dolu bir dünyada yaşıyoruz. Sadece gördüğümüze inanarak çoğu kez hatalar yapıyoruz.


Amerikalı yazar Mark Twain'in çok güzel bir sözü var;
"Siyasetçiler ve bebek bezleri sık sık değiştirilmeli, aynı sebeple" diyor.

Yani değişim geciktikçe, kötü kokular çoğalıyor!
Şimdi de onu yaşamıyor muyuz?

Yazarın Diğer Yazıları