Türkiye-Suriye Savaşı mı?

        Bir takım analizcilere bakacak olursak, Türkiye ile Suriye hemen yarın savaşa giriyor.

        Daha kötüsü, “Türkiye ile Suriye savaşırsa halimiz nice olacak” tarzındaki değerlendirmeler tam bir akıl tutulmasıdır.

        Şurası çok açıktır ki bölgede, Beşar Esad’ın Suriye’si diye bir aktör yoktur.

        PYD-YPG diye de, PKK diye de bir aktör yoktur.

        Hatta Barzani diye de bir aktör yoktur.

        Bölgedeki aktörler bellidir: ABD, Rusya, Türkiye, İran ve İsrail. Bunlara; Fransa, Almanya gibi yandan çarklı aktörleri de ilave edebiliriz. Diğer yukarıda saydığımız terör örgütleri ile bugünkü Suriye; kukla-taşeron olmaktan öteye gidemezler.

        Esad’ın ipleri Rusya’nın elinde. Keşke arada Rusya olmasa, bugünkü Suriye’nin işini bitirmek inanın Afrin Harekâtından daha kolay olurdu.

        İki top mermisini görünce, Afrin’e yaklaşan Suriye’li grup gerisin geri nasıl kaçtı gördük.

         Allah nazarlardan esirgesin sahada işler çok iyi gidiyor. Biraz askerlikten anlayanlar bilirler ki; “zaman planlaması yapalım- o zamana harfiyen uyalım” diye bir şey yoktur. Zaman planlaması daha çok güvenlik gerekçeleri dikkate alınarak yapılır. Üstelik böyle bir harekâtta, Rusya’nın hava sahasını aç-kapa yaptığı şartlarda aceleye hiç gerek yoktur. Bizde güzel bir söz var; “geç olsun güç olmasın” diye.

        Kaldı ki, zaman olarak da oldukça başarılı bir durumun söz konusu olduğunu belirtmemiz gerekiyor.

        Mehmetçik; başta Amerika olmak üzere tüm dünyanın beklentilerinin ötesinde, başarılı bir şekilde harekâtı sürdürüyor.

        Türk Silahlı Kuvvetleri; Amerika’nın Irak’ta, Beşar Esad’ın Suriye’de yaptıkları gibi (Irak’da 2, Suriye’de 1 milyon masum insan katledilmiştir) yapacak olsaydı, Afrin 3-5 gün içerisinde teröristlerden temizlenirdi.

        Ancak Türk Milleti Tarihi boyunca yaptığı savaşlarda, masum sivillere silah çekmemiş, merhamet elini uzatmıştır. Bu nedenle büyük devletler-imparatorluklar kurmuştur.

        Batılı ülkeler, bas-bas bağırıyor; “sivillere dokunmayın” diye… Aslında siz, Türk Milletinin hasletlerini çok iyi bilirsiniz, sizin yaptığınız canilikleri yapmayacağını da bilirsiniz. Bizde bir söz var; “Kişi kendini nasıl bilirse karşısındakini de öyle bilirmiş”

        Aslında işin özü bu da değildir, “Türkiye güçleniyor, bölgesel güç oluyor” diye aklınız gidiyor ve “nasıl bir maraza çıkartırız” diye kıvranıyorsunuz.

         Merak etmeyin; askeri başarısıyla, sivilleri korumasıyla tüm dünyaya örnek teşkil edecek bir harekât yürütülüyor.

        Ortadoğu, dünyanın en karışık ve çetrefil bölgesidir. Türkiye, inşallah beklentilerin çok üstünde sahada bu harekâtı başarıyla neticelendirecektir. Ancak diplomaside işler biraz daha zordur; çok dikkatli ve titiz olmamız gerekiyor.

        Yakın bir zamanda, Afrin kuşatılarak ablukaya alınacaktır. O vakit, PYD-YPG teröristleri ağababalarından yardım gelmediğini görünce teslim bayrağını çekmeleri dahi muhtemeldir. Bugün direndiklerine bakmayın, hala bir yerlerden medet umuyorlar. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı bugün itibariyle 1800’ü geçmiştir sanırım. Yani Afrin’de saklananlar aynı akıbetin kendilerinin de başına geleceğini bilmiyorlar mı?

        Harekât sonrası çok daha güçlü Türkiye

        Zeytin Dalı Harekâtı başarı ile neticelendiğinde, bölgede pek çok durum değişecektir. Türkiye çok daha güçlü, itibarlı ve masada isteklerini kabul ettiren konuma gelecektir.

        Bakın; Rusya Federasyon Konseyi Enformasyon Politikası Komisyonu Başkanı Aleksey Puşkov, devlet televizyon kanalı Rossiya canlı yayınında Türkiye'nin bölgesel güç olduğunu vurgulayarak, "Bu da Batı'nın asabını bozuyor" diyor.

        Rus senatör : "Bugün Batı’nın asabı bozulmuş durumda. Batı kendisine yeni hedefler arıyor. Bunun nedeni de: Dünyada yeni güç merkezleri ortaya çıkıyor. Bu da Batı’yı çok rahatsız ediyor. Çünkü bu güç merkezleri Batı’nın kontrolünde değil. Örneğin; Çin, Rusya, Türkiye ve İran. Özellikle Türkiye. Türkiye bugün ABD’den bağımsız politikalar sergiliyor. Türkiye’nin bölgesel güç olması Batı’nın asabını bozuyor" şeklinde açıklamalar yaptı.

        Evet, Türkiye’nin güçlenmesi Batı’nın asabını bozuyor. Yüzde 60 ların üstünde; kendi silahını, mühimmatını üreten, İHA’larla askeri istihbaratını millileştiren Türkiye daha bağımsız harekâtlar yapar hale gelmesi hiç de katlanılacak bir durum değildir.

       Bölgede kimse güçlü Türkiye istemiyor. Rusya da istemiyor ama şimdilik çıkarlar örtüşüyor. Rusya mızıkçılık yapmaz ise Türkiye ile Rusya birlikte büyüyerek güçlenecektir. O vakit de Avrasya bölgesindeki dengeler değişecektir.

        Dualarımız Mehmetçikle…

       Aceleye gerek yok, zaferle döneceğinizden eminiz yeter ki eksiksiz, sağ salim ailelerinize kavuşunuz.