Mustafa Toygar

İYİ Partide her şey iyi de…

Mustafa Toygar

  • 3483

   

    

      AKP, seçim propagandasını yaptıkları üzerinden götürüyor. Vatandaş AKP’nin neler yapabileceğini, neleri yapamayacağını çok iyi biliyor. Kadrosunu da aşağı-yukarı biliyor.

     Belki de propagandaya en az ihtiyacı olan parti, AKP’dir. Buna rağmen 24 Haziran Seçimleri için yapılan propaganda faaliyetleri çerçevesinde bir değerlendirme yapacak olursak yine en profesyonelin AKP’nin olduğunu görüyoruz.

     Propaganda bugün bir bilim dalı olarak kabul görmüştür.

     Kazanmak için iyi bir propaganda her zaman şarttır.

     Zamanında, Genel Kurmay Başkanlığı İstihbarat Okulunda Propaganda kursu görmüş, propagandayı bilen biri olarak ufak bir-iki değerlendirme yapmak istiyorum.

     Propaganda; herhangi bir fikri yaymak, bir harekete taraftar toplamak için düzenlenen programlar veya hedef toplumun duygu, düşünce, tutum ve davranışlarını etkilemek maksadıyla hazırlanan mesajların uygun iletişim araçlarıyla hedef topluma iletilmesidir.

        Propaganda, bir ikna ve telkin metodudur. Toplumların veya fertlerin kanaat ve davranışlarını kontrol edebilirseniz, kanaat ve kıymet hükümlerini değiştirebilirsiniz. Hatta propaganda ile haini kahraman, kahramanı hain olarak dimağlara nakşetmek, bir ülkenin ekonomisini çökertmek, kültürünü yozlaştırmak, ülke yönetimini ele geçirmek, savaşlar kazanıp, savaşlar kaybetmek mümkündür.

         Milli iradenin yönetimde pay sahibi olduğu, özellikle demokrasi ile yönetilen ülkelerde politikacıların en büyük belki de yegâne silahı propagandadır. Demokrasilerde, propagandanın etkisini belirtmek üzere "palavranın diktatörlüğü “denilmiş; şu var ki aynı imkândan faydalanan birden çok grup olduğu ve bunlar serbestçe bir birlerine karşı çıkabildiği için demokratik propaganda ne de olsa gerçeğe yaklaşmak ve yaslanmak zorundadır.

 

    Partilerin Propaganda faaliyetleri:

 

     Yukarıda da biraz değindiğimiz gibi, AKP propagandaya en az ihtiyacı olan parti. Zira 16 yıldır iktidarda oldukları için; olumlu-olumsuz çok iyi biliniyorlar.

Mesela şöyle diyebilirsiniz; “Sen ne anlatıyorsun kardeşim ben seni 16 yıldır çok iyi biliyorum”

    Ama adamlar; “Zümrüdü Anka” diye bir klip yapmışlar ki tek kelimeyle muhteşem.

    CHP ve Muharrem İnce’nin de seçim şarkıları ve propaganda klipleri de çok başarılı. İnsanları coşturuyor, içlerindeki duyguları ateşliyor. Sloganlar da “İnce” ismiyle mütenasip ve başarılı.

    Naçizane kanaatimce, İYİ Parti ve Meral Akşener; kadrosuyla, yapacaklarıyla Muharrem İnce’ye nazaran iktidara daha hazır görünüyor. Ancak kendi değerlerinin ve iktidara hazır olmanın propagandasını çok verimli yapamıyorlar.

    Zaten, yazılı ve görsel medyada sana olabildiğince karartma ve engellemeler yapılıyorlar. İYİ Parti; “medya sizinse, meydanlar bizimdir” diyebilmeliydi. Seçim müzikleri coşturmalı, sloganlar tutuşturmalıydı. Ben bunu CHP’de görüyorum.

    Akşener, devleti iyi yönetmenin önemini kavramış ve tüm hazırlıklarını buna göre yapmış ancak propagandanın önemi maalesef tam anlamıyla anlaşılmamış.

     İyi kadrolarınız ve iyi projeleriniz olur ancak bunları hakkıyla anlatamaz ve vatandaşı ikna edemezseniz seçilemezsiniz. Seçilmelisiniz ki o kadrolarınızla, projelerinizi hayata geçirebilesiniz.

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları