İfşaatlar dönemi erken başladı

Daha önce de ifade etmiştik, AKP’nin gideceğini anlayanlar birer birer ifşaatlara başladılar.

İlginç olan, ifşaatların tamamı da içeriden geliyor.

İlk ifşaatlar Ethem Sancak ve Sedat Peker’den gelmişti. Erdoğan’ın dostlarından ve müteahhitlerinden Ethem Sancak; “AKP’yi iktidara ABD getirdi, ne var bunda?” diyordu. Öte yandan AKP’ye mitingler yapan, başta İçişleri Bakanı Soylu olmak üzere AKP’nin büyük dostlarından bir başka kişi Sedat Peker’in anlattıkları Türkiye’yi fena sarsmıştı. Anlatılanların yüzde 10’u doğruysa ‘Türkiye bitmiş’ dedirtecek kadar vahim hadiseler olmuş. İşin garip tarafı devlet ricalinden hiç kimse de; “Bunlar deli saçması ve yalan” diyerek olayı yargıya intikal ettirme gereği duymuyorlardı. Hâlbuki bu açıklamaları on milyonlarca kişi izliyor ve doğru olduğunu düşünüyordu.

Yakın zamanlarda Muhammed Yakut diye biri çıktı, biz tanımasak da ilgililerin tanıdığı açık, korkunç ifşaatlarda bulunuyor. Devlet yetkililerinden yine çıt yok. Belki de; “Biz bunları ciddiye almıyoruz” diyecekler. Ancak milyonlarca vatandaş ciddiye alıyor, vatandaşların ciddiye almaması için yargı kararlarıyla bunların yalancı olduklarını ortaya koyman gerekmiyor mu?

Son günlerde de Ali Yeşildağ isimli bir vatandaş çıktı ifşaatlara başladı. Biz tanımıyorduk elbette yine, Rizeli bir iş adamıymış, iş yapmadan zengin olanlardan!... Yeşildağ ifşaatlarına; “Sayın Cumhurbaşkanım demeyeceğim, o bizim aile büyüğümüz olduğu için Tayyip Ağabey diyeceğim” diyerek başlıyor.  Ali Yeşildağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cezaevi yıllarındaki koruması Türk Medya Grubu patronu Hasan Yeşildağ ve Zeki Yeşildağ'ın kardeşidir. Aile dostlarından biri…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili anlattıkları yenilir-yutulur cinsten değildir. Anlatılanları Türkiye’de sağır sultan bile duyduğuna göre bir açıklama yapma gereği niçin duyulmuyor.

Biliyoruz ki bu teknolojik çağda hiçbir şey gizli kalmıyor. 2010-2016 yılları arasında Wikileaks denen bir kuruluş ABD’nin en gizli belgeleri dâhil 10 milyondan fazla belge yayınladı. Adamlar, kimin nerede, ne zaman yellendiğini dahi kayıt altına almışlar. Mutlaka hiçbir şey gizli kalmayacak, tüm açıklığıyla, çıplaklığıyla ortaya dökülecektir. Kimin iblis, kimin hırsız, kimin kahraman olduğunu da bu belgelerden öğreneceğiz ve tarih bunu mutlaka not edecektir.

İktidar el değiştirdiğinde o kadar çok ifşaat olacak, o kadar çok ifşaat kitapları yazılacaktır ki tahmin dahi edemeyiz. Wikileaks’e gerek kalmadan her şeyi öğreneceğiz belki de.

İfşaat mı iftira mı buna biz karar veremeyiz elbette, yargı karar vermelidir. Devlet bizimdir, devlet başkanımıza ve devlet ricalimize atılı bir iftira varsa yargı olaya derhal el koyarak bunların iftira olduğunu ortaya koymalı ve iftirada bulunanlar hakkında gerekli yasal işlem başlatılmalıdır. İftira değilse de o devlet ricali o koltukları haksız işgal etmemeli, istifa etmelidir, en azından…