Mustafa Toygar

AKP+MHP iktidarı deprem bölgesinde yapabileceği her şeyi yaptı-yapıyor

Mustafa Toygar

  • 352

 

Şahsen, tüm samimiyetimle ifade etmek istiyorum ki, AKP+MHP iktidarı deprem bölgesinde yapabileceği her şeyi yaptı-yapıyor.

Asıl muhalefet, çelişki içerisinde:

Devletin ne halde olduğunu görmüyor musunuz?

Demokratik cumhuriyetin, yargının, hukukun ne hallerde olduğunu görmüyor musunuz?

Ekonominin, tarımın, çevrenin,

Eğitimin, kültürün, şehirlerin,

Diplomasinin,  İçişleri Bakanlığının,

Sistemin, birlik ve beraberliğin,

Yönetememenin, devletin içerisine yerleştirilen tarikatların,

Liyakatin, adaletin,

Acizliğin hangi boyutlara geldiğini görmüyor musunuz?

Cumhur ittifakı deprem bölgesinde elinden geleni yapıyor, elinden gelen çabayı gösteriyor ama ellerinden gelen bu kadar. Bu liyakat abidesi!  kadrolarla, bu sistemle niçin fazlasını bekliyorsunuz ki…

Depremin 20’nci gününe gelindiğinde 300 bin çadır kurdukları ile övünen bir iktidar, hayretler içerisindeyim. Söz konusu olan, milyonlarca insanın evine giremediği bir bölgeden bahsediyoruz. Ufuk bu kadar, yapabilecekleri de bu kadar, fazlasını niçin bekliyorsunuz ki?

İnşallah İstanbul’da bir deprem olmaz, Rabbim İstanbul’u depremden korusun. Ancak bilim adamları İstanbul’da bir depremin olabileceğini ifade ediyorlar, eğer bu iktidar döneminde deprem vuku bulursa işte Türkiye için büyük kıyamet o zaman koptu demektir.

AKP+MHP iktidarı deprem bölgesinde yapabileceği her şeyi yaptı-yapıyor

Depremin üçüncü günü Kızılay’ın Ahbap Derneğine çadır satmasını kim hangi akılla izah edebilir. Ahbap Derneği 2000 çadır satın almak istemişse Kızılay ne yapmalıydı? “Kurabiliyorsanız size iki bin değil yirmi bin çadır gönderelim, bizim zaten kuracağımız çadırları siz kurmuş olacağınızdan dolayı size müteşekkir olacağız, sizden ayrıca para tahsil etmeyi asla kabul edemeyiz” demeliydi.

250 den fazla sivil kurum-kuruluş deprem bölgesine yardım yağdırdı, yardıma koştu. Bu kurumlara en azından koordinasyon yardımı yapılabilir, devletin yetersiz kaldığı alanlarda bu yardım yapan kuruluşlara; ‘size her türlü malzeme desteğini verelim, devlet- millet el ele sorunları daha hızlı çözelim’ denilemez miydi?

Muhalefetin de gayrı eleştiriden çok iktidara geldiklerinde depremzedeler için neler yapacaklarını açıklamaları gerekiyor.

Benim, en az 6-7 ilde yakın akrabalarım, 40 ilden fazla ilde dostum arkadaşım var. Deprem bölgesinde yaşayan 13 milyon insanımızın durumu da pek farklı değildir. Deprem bölgesinde yaşanan vahameti görebilmek için; medyaya, sosyal medyaya bakmaya dahi çok fazla gerek yoktur. 85 milyon bu felaketi iliklerine kadar yaşadı-yaşıyor. Bölgede nelerin olup-bittiğini, insanlarımızın ne durumda olduğunu, eksiklerin neler olduğunu, özellikle depremin ilk günlerinde devletin ne kadar yeterli olarak vatandaşının yanında olduğunu birilerinin söylemesine gerek var mıdır? Vatandaş iliklerine kadar yaşadı-yaşıyor.

Mesela, Jandarma Genel Komutanlığının yaptıklarını da alkışlıyoruz. Bir taraftan deprem bölgesinin her karışında depremzedelerinin yardımına koşarken aynı zamanda devletin sıcak ve merhametli yüzü oldular. Bunları da, ehliyet ve liyakatin ne anlama geldiğini de görüyoruz.

Bu iktidarın yaptığı, yapacağı bu kadar, fazlasını beklemek doğru değildir.

Yazarın Diğer Yazıları