İKİNCİ BÖLÜM
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ İLE
KUVVETLER AYRILIĞI SİSTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
2.1. Cumhurbaşkanının seçim usulü
Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi, devlet başkanının direkt/doğrudan/aracısız
halk tarafından seçilmesi dolayısıyla tam anlamıyla yarı başkanlık sistemine birebir benzemektedir. Cumhurbaşkanını direkt halkın oyu belirler. Nihai belirleyici halkın oyudur.
Başkanlık sisteminde de ise cumhurbaşkanını halk seçer ancak bu seçim Türkiye örneğinde olduğu gibi direkt/doğrudan değildir. Halk seçiciler kurulu delegelerine oy verir. Başkan da delege sayısına göre belirlenmiş olur. Amerikan sisteminden örnekleyecek olursak; halk başkanlık seçiminde “Seçiciler Kurulu Delegeleri”ni belirler. 'Electoral Collage' adı verilen kurul Senato ve Temsilciler Meclisinin toplam üye sayısı olan 538 delegeden oluşur. Başkanlık seçiminde 270 delegeyi bulan aday başkanlık seçiminin galibi olmuş olur. Nihai belirleyici halkın seçtiği delegelerin sayısıdır.
Parlamenter sistemde ise cumhurbaşkanı direkt parlamento tarafından seçileceği gibi halk tarafından da seçilebilir, hükümran ailenin soyundan da gelebilir.
2.2. Seçilme sınırı
Başkanlık sisteminde seçilen kişi en fazla 2 kez aday olabilmektedir. Yani başkan kendisine kerhen oy verenlerin desteğine ikinci kez seçildikten sonra ihtiyaç duymayacaktır. Cumhurbaşkanlığı sisteminde, başkanın üçüncü hatta dördüncü kez seçilme ihtimali olduğundan başkanlık sisteminden önemli ölçüde ayrılmaktadır. Anayasa’da bu konuda bir müphemlik ve boşluk bulunduğu görüşü vardır. Şöyle ki; Anayasa’da “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.” Hükmü olmasına rağmen bu hükmü geçersiz kılabilecek boşluklar da bırakılmıştır. Ancak gerek anayasa değişikliklerinin hayata geçirilmesi sürecinde gerekse anayasa hukukçularının dikkat çektiği üzere ikinci dönem tamamlanmadan cumhurbaşkanı “parlamento seçimlerini yenileme” kararı alırsa otomatikman cumhurbaşkanı seçimleri de yapılmak zorunda. Böylelikle cumhurbaşkanı ikinci dönemi tamamlamadan yeni bir seçim yapıldığı için pekala üçüncü ve hatta dördüncü kez cumhurbaşkanı seçilebilme imkanına kavuşabiliyor. Bu konuya “Yasama organını seçime götürme (fesih) yetkisi” bölümünde de değinilmiştir.
Parlamenter sistemde ise seçilme sınırı konusunda sınırlayıcı-sınırsız olmak üzere farklı uygulamalar görülmektedir.
2.3. Cumhurbaşkanı Yardımcısının seçimi
Başkanlık sistemlerinde, başkanın yardımcısı da başkan ile birlikte seçilir. Böylece başkan ile aynı ve yani vatandaşlardan onay alması temin edilir. Türkiye’deki sistemde ise cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanı tarafından tayinle belirlenir, atanır. Bu yönüyle başkanlık sisteminden ayrılır.
Başkanlık sistemi denilince ilk akla gelen ülke olan ABD’de Başkan Yardımcısı da seçilmiş kişidir. Cumhurbaşkanı’nı belirleyecek delegeleri seçen halk, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Yardımcısı için de oy kullanmış olur. 270 seçici delege sayısına ulaşan başkan adayı seçildiği gibi, seçim birlikte girdiği yardımcı adayı da başkan yardımcısı seçilmiş olur.
Bu yönüyle Türkiye’deki Cumhurbaşkanı Yardımcısı sadece kendisini atayan cumhurbaşkanına karşı sorumluluk duygusu taşıyabilecekken, ABD örneğindeki gibi başkan yardımcısı kendisini seçen halka karşı da sorumluluk hissi taşıyabilecektir.
2.4. Yasama ve yürütme yetkisinin kullanımı
Başkanlık sisteminde, parlamenter sistemde de yasaları yapanlar ile yürürlüğe koyanlar aynı kişiler olamaz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde TBMM yasama görevine devam ederken Cumhurbaşkanı da onama ve yürürlüğü koyma yetkisini elinde bulundurmaktadır. Bu yönüyle Türkiye’deki sistem başkanlık sistemi gibidir.
2.5. Yasama organı üyesinin yürütme üyesi olup olamaması
Başkanlık sisteminde yasama organı üyesi olan kişi yürütme organında görev alamaz. Sözgelimi hükümet üyesi olarak görevlendirilen kişinin parlamenterlik görevi kona erer. Başkan da yasama organı üyesi olamaz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de bu usule göre tesis edildiği için başkanlık sistemi gibidir.
Parlamenter sistemde bir kişi hem yasama organı üyesi yürütme organı üyesi olabilmektedir. Sözgelimi milletvekili olan bir kişi aynı zamanda yürütme organı olan Bakanlar Kurulunda görev alabilmektedir.
Parlamenter sistemde, tıpkı başkanlık sistemindeki gibi bir kişi anda hem yasama organı üyesi olup hem de Cumhurbaşkanı makamında olamaz. Cumhurbaşkanı seçilenin parlamenterliği düşer.
2.6. Yasama organını seçime götürme (fesih) yetkisi
Başkanlık sisteminde; başkana yasama organını seçime yetkisi tanınmamıştır. Her ne kadar Anayasa’da net bir şekilde ifade edilmemiş olsa da pratikte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ise cumhurbaşkanına bu yetki tanınmıştır. Türkiye’deki sistem bu yönüyle başkanlık sisteminden ayrılmaktadır.
Anayasa’da “fesih” ifadesi bulunmamakla birlikte “seçim yenileme” ifadesi kullanılarak cumhurbaşkanına seçim kararı alma yetkisi veriliyor. Bu da pratikte parlamentoyu “fesih” yetkisi anlamına geliyor. Parlamento seçimleri yenilenirse otomatik olarak cumhurbaşkanlığı seçimi de yenileniyor.
Anayasa’ya göre TBMM, Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesine beşte üç çoğunlukla (360 oy) karar verebilirken Cumhurbaşkanı tek başına ve hiçbir koşulla ilgili olmadan parlamento seçimlerini yenilemeye yetkisine haizdir.
Parlamenter sistemde cumhurbaşkanının parlamentoyu fesih yetkisi bulunmuyor.
2.7. Denge denetleme mekanizması
Yukarıdaki maddede özetlendiği üzere Türkiye’deki mevcut sistemde cumhurbaşkanının parlamentoyu seçime götürme, bir anlamda feshetme yetkisi bulunuyor.
Aynı şekilde parlamentoya da ülkeyi seçime götürme yetkisi tanınmıştır.
Cumhurbaşkanı ve parlamentoya bir anlamda “karşılıklı fesih” yetkisi tanınmış durumdadır. Bu durum yasama ve yürütme erkleri arasında “denge denetleme mekanizması” kurulduğu, demokratik sistem açısından kritik bir uygulama olduğu değerlendirmesi yapılıyor.
2.8. Yürütmenin başı ile yasama organının ilişkisi
Başkanlık sisteminde, yasama organı kendi yetki alanında yoğunlaşmakta ve yürütmenin, siyasetin kontrolü dışında özgür kararlar alabilmektedir.
Ancak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde Cumhurbaşkanı aynı zamanda çoğu kez parlamentoda en büyük siyasi parti grubunun da başıdır. Dolayısıyla yasama süreçlerine ciddi etkisi bulunmaktadır.
Türkiye’deki sistem bu yönüyle de başkanlık sisteminden ayrılır.
Parlamenter sistemde ise yürütmenin temsilcileri olan cumhurbaşkanı veya başbakanın parlamento üzerinde bir yetkisi yoktur. Fiiili durumda ise cumhurbaşkanı gerçekten parlamento üzerinde etkisizdir. Ancak başbakan genelde yasama organındaki en büyük partinin temsilcisi ve lideri olduğundan yasama faaliyetlerinde başbakan ciddi bir etki gücü bulunmaktadır.
2.9 Bakanları iskat yetkisi
Başkanlık sisteminde yasama organı bir bakanı iskat edememekte yani görevden alamamaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde sisteminde de yasama organi, başkanı veya bir bakanı görevden alamamaktadır. Bu yönüyle başkanlık sistemi gibidir.
Parlamenter sistemde ise gensoru gibi yöntemlerle yasama organı pekala yürütmeye müdahale edip bakanları düşürebilmektedir.
2.10. Hükümeti düşürme yetkisi
Başkanlık sisteminde; güvensizlik oyu ile hükümet düşürülüp erken seçimler düzenlenemez. Cumhurbaşkanlığı sisteminde güvensizlik oyu ile hükümet düşürülüp erken seçime gidilememesi başkanlık sistemi gibidir.
Parlamenter sistemde ise gensoru gibi mekanizmalarla hükümetler kolaylıkla düşürülebilmektedir.
2.11. Yürütme erkinin paylaşılıp paylaşılmaması
Başkanlık sisteminde; yürütme erki tektir. Başkan tek başına yürütmeyi temsil eder. Kabine üyeleri devlet başkanıyla birlikte çalışır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde de aynı ilke benimsenmiştir.
Parlamenter sistemde ise yürütme erkinin kullanımında “çift başlılık” söz konusudur. Bu yönüyle başkanlık sisteminden ayrışır. Parlamenter sistemde Cumhurbaşkanı ve Başbakan birlikte kullanır. Ancak bu konuda başbakan, cumhurbaşkanından daha etkili ve aktif konumdadır. Başkanlık sisteminde “başbakanlık” makamı olmadığı için yürütmenin erkinin başı tek kişidir, başkandır.
2.12. Hakimler ve büyükelçilerin belirlenmesi
Başkanlık sisteminde, başkanın teklif ettiği bakanlar, yargıçlar, büyükelçiler yasama organı tarafından onaylanmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde sisteminde, cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar, yargıçlar, büyükelçiler, yasama organının onayına sunulmadığından bu yönüyle başkanlık sisteminden ayrışmaktadır.
Başkanlık sisteminde, başkanın hâkimleri görevden alma, görev yerini değiştirme veya emir verme gibi bir yetkisi yoktur. Başkanlık sisteminde yargıçlar anayasal güvence altında emekli olana kadar hizmet vermektedirler. Cumhurbaşkanlığı sisteminde, cumhurbaşkanı, Hakimler ve Savcılar Kurulunun 13 üyesinden 6'sını doğrudan atamaktadır. Kalan 7 üyenin seçimi de yine cumhurbaşkanının etkili olduğu yasama organınca yapılmaktadır. Üstelik hakimlerin görev süresi Cumhurbaşkanından kısa olduğundan yargı üzerinde etkili olmakta, bu yönüyle başkanlık sisteminden ayrılmaktadır.
Parlamenter sistemde ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde olduğu gibi görece bağımsız bir kurul tarafından belirlense de siyasetin/yürütmenin belirleyici vasfı ön plana çıkmaktadır. Yine parlamenter sistemde büyükelçileri belirlemek sadece yürütmenin işidir, parlamento bu konuda söz sahibi değildir.
2.13. Yasama ve yürüme seçimlerinin zamanlama açısından bağımsızlığı
Başkanlık sisteminde yürütme ve yasama seçimleri birbirinden bağımsızdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ise yasama ve yürütme seçimleri (milletvekili genel seçimi ve cumhurbaşkanlığı seçimi) aynı günde yapılmakta, bu yönüyle başkanlık sisteminden ayrılmaktadır.
Parlamenter sistemde de cumhurbaşkanı ve yasama organı seçimleri genelde farklı zamanlarda yapılmaktadır. Birlikte yapılma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu yönüyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden ayrışır.
2.14. Af yetkisi
Başkanlık sisteminde bir suçtan hüküm giymiş mahkûm ve suçluları affetme veya cezalarını hafifletme genelde devlet başkanının elindedir ancak. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde şahsi suçlar için bu yetki başkanda bulunmakla birlikte genel veya kısmi af yetkisi parlamentoya tanınmıştır.
2.15. Seçilmiş yöneticileri görevden alma yetkisi
Başkanlık sisteminde başkanın seçilmiş yerel yöneticileri görevden alması söz konusu değildir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ise terör, yolsuzluk gibi suçlamalarla seçilmiş yerel yöneticiler İçişleri Bakanlığı kanalıyla görevden alınabileceğinden başkanlık sisteminden ayrılmaktadır.
Parlamenter sistemde ise bu yetki yargı organlarına ve ilgili bakanlıklara tanınmıştır.
2.16. Kuvvetler aylığının sert ya da yumuşak ayrımı
Başkanlık sisteminde kuvvetler sert bir şekilde ayrılmışken parlamenter sistemde daha ılımlı bir yapı ön plandadır. Başkanlık sistemine yakın bir sistem kurulan Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde de yasama, yürütme, yargı erklerinin sert biçimde ayrıldığını gösteren hükümler vardır. Buna karşın bir sonraki bölümde açıklanacağı üzere uygulamada kuvvetlerin sert değil de yumuşak ayrılığının söz konusu olduğuna dair eleştiriler bulunmaktadır.
(Devam edecek)