Efendi Uşak İlişkisi Ne Zaman Bitecek?

Ücretli sistem, efendi ile uşak arasındaki ilişkinin gelip dayandığı son devre verilen isimdir. Efendilerin ortadan kalkacağı daha doğrusu herkesin efendi olacağı bir dönem hakkında yıllarca çalışma yaptım. Hatta bu çalışmanın sonuçlarını doktora tezi olarak hazırlayıp sundum. Doktor unvanını bu sayede kazandım. Herkesin ilgisini çekebilecek bu konu hakkında yüzlerce makale yazdım. Fakat yine de konu ile ilgilenmesi gereken akademisyen, iktisatçı ve gelecek bilimci (fütüristlerin) ilgisini ne yazık ki çekemedim.
Şimdi bu konuda hazırlamış olduğum bir kitabı yayınlamaya çalışıyorum. Bu ara büyük krizler yaşayan yayınevleri bu çalışmayı değerlendirmek konusunda pek isteksiz davranıyorlar. Demek ki bu çalışmayı biraz daha çok anlatmalı, geleceğin dünyasını kurgularken hangi yöntemleri kullandığımızdan söz etmeliyiz. Belki bu sayede fikir ve düşünce kısırlığı yaşayan insanlara da bir kapı açmış oluruz.
Fukuyama, “Tarihin Sonu ve Son İnsan” kitabı ile bütün fütüristlere meydan okudu ve dedi ki artık bundan sonra yeni bir dönem gelmeyecek. İçinde bulunduğumuz dönem tarihin sonudur ve biz de yaşayan/yaşayacak insanların son kuşağı olacağız.
Çok iddialı olan bu sözlere ve ortaya konulan esere karşı dişe dokunur hiçbir söz söylenemedi. Fukuyama adeta insanlarla dalga geçerek kapitalizmin egemenliğini herkese kabul ettirdi. Hatta kapitalizmin bir gün sona ereceğini söyleyen komünistler dahi Fukuyama’ya karşı ciddi bir karşılık veremediler.
Yahu, insanlığın çok büyük bir çoğunluğunun ücretli köle olduğu bir dünyada, gelinen en son sistemin yani kapitalizmin kalıcı olduğunu ve daha iyisinin gelmeyeceğini iddia etmek kadar akla ziyan bir tez olur mu?
Evet, oluyor işte. Kapitalizm konusunda hiçbir bilim adamı, köle ile uşak arasında süre gelen ilişkinin sona ereceğini hayal dahi edemiyor. Varsa yoksa kapitalizme verilen ön isimlerle yeni bir şey ortaya koyduklarını zannediyorlar. Modern kapitalizm, post modern kapitalizm, pan kapitalizm, vulgar kapitalizm vs. Başka bir şey yok. Fukuyama gibi kapitalizmin sona ereceğini düşünemiyor bu konuda aciz kalıyorlar. Hiç olmaz ise Marx gibi ütopik hayaller kurun bari. Maalesef o dahi yok…
Hâlbuki Karl Marx, kapitalizmin sona ereceğini ve sınıfsız bir toplumun geleceğini en azından teorik olarak ispatlamaya çalışmıştı. Ütopya olarak nitelenmiş ve uygulamada çok kötü sonuçlar alınmış olsa dahi Marx yeni bir dünya ve toplum düzeninden bahsediyordu.
İşte insanların yeni bir dünya hayali kurma konusunda karşı karşıya kalmış oldukları kısırlıktan kurtaracak bir düşünce ileri sürülüyor. Bu yenidünya düzeninin adı da konulmuş durumda; “Malikiyet ve Serbestiyet Devri”. Üstelik bu devirde köle ile efendi arasındaki ilişkinin ortadan kalkacağı iddia ediliyor ki gerçekten bu fikri savunmaya cesaret edip ortaya çıkan neredeyse yok gibidir. Zira, Marx’ın ütopik hayalleri bu konuda kafa yormak isteyen her düşünce sahibini korkutuyor ve cesaretini kırıyor. Komünizm ve sınıfsız toplum hayali yeryüzünü tam bir kan gölüne çevirip milyonlarca insan, bu uğurda hayatını kaybettiği için konuşmaktan dahi korkan insanlar var.
Peki, malikiyet ve serbestiyet devri böyle bir şey midir? Efendi-uşak veya patron-ücretli arasındaki ilişki kıyamete kadar devam edecek midir? İnsanların özgür olduğu, insan hak ve özgürlüklerinin ayaklar altına alınmadığı bir dönemi hayal edebilir miyiz?
İşte bu sorulara cevap verilen bu çalışma, sadece iktisatçıların değil birçok farklı alanda çeşitli disiplinlerle çalışan insanlara katkı sunmayı amaçlıyor. En kısa zamanda bunu kitaplaştırmak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Gayret bizden Tevfik Allah’tandır, vesselam…