Dr. Vehbi Kara

Bayramda Yurda Dönerken (4)

Dr. Vehbi Kara

  • 565

Filipinlerde denizcilikle ilgili benzer çalışmaların ülkemizde de yapılması bir denizci olarak en büyük dileğimizdir. Zira denizcilik bir nev'î Peygamberimizin (asm) mesleğidir. O (asm), Peygamberlik görevi gelmeden önce Hazreti Hatice’nin kervanlarında yöneticilik yapardı. Deniz yollarının keşfi ile birlikte ticaret, kervanlar yerine denize kaymıştır. Peygamber Efendimiz (asm) “Rızkın onda dokuzu ticarettedir” buyurmuştur. Bizler bu sözden çok dersler çıkarabiliriz. Zira günümüzde ticaretin yüzde 75’inin deniz yolu ile yapıldığı için ticaretin en önemli kolu olan denizciliği öğrenmeli ve bir millî proje olarak gençlerimizin önüne sunmalıyız.
Her ne ise biz yine dönüş yolculuğumuza bakalım. Zhousan’daki otelde müthiş bir baş ağrısına tutuldum. Hatta öyle ki ertesi günkü orucumu tutamayacağım diye endişe ettim. Yaklaşık 40 yıldır her Ramazan aralıksız oruç tutmuştum ve burada bir gün ara vermeyi düşünüyordum. Üstelik Ramazan ayının son günüydü ve ertesi gün bayramdı. Otelde yana yakıla bir aspirin aradım. Ya anlatamıyordum ya da böyle bir şeyi bilmiyorlardı. Bana istersem hastaneye gönderebileceklerini söylediler. Hâlbuki ben, ne olursa olsun ülkeme dönmeyi istiyordum. Zira 6,5 aydır gurbette kalmıştım ve bir Çin hastanesinde kalmaya hiç niyetim yoktu. “Tevekkeltu Alellah” diyerek uyumaya çalıştım.
Uyandığımda imsak vakti yaklaşmıştı ve birkaç meyve yiyip su içerek son gün orucumu tutmaya devam ettim. Sabah erkenden Şanghay uçağına bindik. İç hatlar yolculuğundan sonra yaklaşık 20 km ötedeki dış hatlar terminaline gidecektik. Uçaktan inip bavullarımı alınca bu kadar yükle oraya nasıl giderim diye kara kara düşünürken birden acente yetkilisi, bizi havaalanına götürmek üzere hazır beklediğini söyledi. Minibüse binerek diğer meslektaşlarımla birlikte Şanghay’ın korkunç trafiğine takıldık. Yaklaşık 4–5 saatlik bir yolculuktan sonra havaalanına geldik. Benim uçağım gece kalkacaktı. Yani yaklaşık olarak 12 saat beklemem gerekiyordu.
Havaalanı oteline yerleştirdiler ve akşama kadar burada istirahat ettim. Sonunda baş ağrım da geçmişti. THY’nin uçağına binerek Türkiye’ye doğru 12 saat sürecek yolculuğumuza başladık. Yaklaşık 180 gün sonra ülkeme dönüyordum. Bu sırada 6 kıt'aya uğramıştık ve dünyayı boydan boya dolaşmıştım. Dünya etrafında batıya doğru bir tur attığım için bir gün daha az yaşamış olarak dönüyordum.
Ertesi gün bayramdı ve sabah namazını ülkemde kılabilecektim. Nitekim uzun bir yolculuktan sonra İstanbul’a geldik. Sabah namazını kıldıktan sonra üzerimdeki yolculuk yorgunluğuna rağmen namaza da yetişmiştim. 6 aydır görüşemediğim ailemle ve dostlarımla hasret giderdim. Kazasız belâsız bir yolculuktan sonra ülkeme ve dostlarıma kavuşmuştum. Bu mutluluğu tarif etmek gerçekten güçtür. Rabbimden bütün Ümmeti Muhammed’in ve hususan bütün milletimin imanla yaşamasını ve dünya yolculuğunu bu iman ve istikametle bitirmesini niyaz ediyorum, vesselam…

 

Yazarın Diğer Yazıları