Dr. Vehbi Kara

Batı Çalışma Grubu'na (BÇG) Ne Oldu? (2)

Dr. Vehbi Kara

  • 677

Demirel’in askeri vesayete kurban gitmesi ile beraber Genelkurmay Başkanlığı darbe ile alakalı TSK'ye ait belgelerin Deniz Kuvvetleri'nden nasıl dışarı çıkarıldığı konusunda soruşturma başlatmıştı.  Emniyet İstihbarat Dairesi'nde geçici görevle çalışan polis kökenli deniz onbaşı Kadir Sarmusak,  işkence ile sorgulanmış oda hapsi cezası verilip bu dosya kapatılmaya çalışılmıştı.
Sarmusak, 6 Haziran 1997 tarihinde oda hapsinden çıkarılarak İskenderun'a gönderildi. Ancak olay basında yer aldı ve Sarmusak tekrar sorgulanarak 7 Temmuz 1997'de tutuklandı. 3 gün sonra bir BÇG belgesi daha basında yer aldı. Koramiral Aydın Erol imzalı belgede, her askerî birimden bölgelerindeki valiler, kaymakamlar, belediye başkanları ve daire başkanlarının siyasi görüşleri, biyografileri ile siyasi partilerin il ve ilçe teşkilatı yönetim kadroları, yerel TV ve gazeteler, meslek kuruluşları, yükseköğretim kurumları, sendikalar ve konfederasyonlar hakkında bilgi isteniyordu. Bunun üzerine, belgeleri Meral Akşener'e ileten Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, askerî savcı tarafından sorgulanmış ve 16 Temmuz 1997 tarihinde tutuklanmıştı.
11 Eylül 1997'de başlayan dava dosyasında yer alan BÇG belgelerinin orijinal belgelerle karşılaştırılması gerektiği için savcı belgelerin asıllarını, resmi yazıyla Genelkurmay'dan istedi. Ancak, Genelkurmay asıl BÇG belgelerini göndermedi. Yargılama sonucu Bülent Orakoğlu ve Kadir Sarmusak suçsuz bulundular.
Davanın hâkimi Albay Kurşun 2009 yılında verdiği bir röportajda, kendisine dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Erdal Şenel tarafından baskı yapıldığını iddia etmişti. Röportajda askeri yargının bağımsız ve tarafsız olamayacağını belirten emekli hakim albay Kurşun yaşadıklarını açık açık anlatarak nasıl bir askeri suç şebekesi olduğunu ifşa etmişti.
Yıllar sonra FETÖ ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Nurettin Veren, bir tv kanalında BÇG’nin fişlediği askerleri FETÖ örgütü elemanı olarak sunmaya çalışmıştı. Olay ordudan başörtüsü nedeniyle atılan binlerce asker tarafından infialle karşılanmış sonunda Veren, başka bir tv kanalında bu isimlerin BÇG tarafından kendisine verildiğini itiraf etmişti.
Bu liste sadece bir sayfa değildir en az 10 sayfadan oluşmaktadır. Ve Nurettin Veren’e ait değil tamamen BÇG listesidir ve 1994-1999 arası yaş kararları ile ordudan ilişiği kesilen çoğu personelin adı, bu listede yer almaktadır. Ancak özellikle ilk sayfa da FETÖ ile irtibatı olan bir kaç şahısın bulunması nedeni ile; listenin tamamı fetöcü listesi diye meşrulaştırılmaya çalışılmıştır.
 
Hükümet BÇG oluşumu hakkında ciddi bir mücadele sergileyememiştir. Hatta bu örgütün önemli elebaşları bugün silahlı kuvvetlerin çok önemli mevkilerinde general, amiral rütbesi ile görev yapmaktadır. Bunların ancak küçük bir kısmının yargılandığı “28 Şubat Davası” ise sulandırılmış sanıklar beraat etme aşamasına gelmiştir, ne yazık ki…
 

Yazarın Diğer Yazıları