ABD'nin Aya Yolculuk Sahtekârlığı (4)
Dr. Vehbi Kara
- 981
NASA’nın dünyaya sunduğu görüntülerde Ay yolculuğunun sahtekarlık olduğu görülebilmektedir. Zaten NASA yetkilileri bazı görüntülerin prova maksadı ile çekildiğini daha sonra yanlışlıkla gerçek görüntülere montajının yapıldığını itiraf ediyorlar. Aslında mesele çok açık olup buz gibi bir sahtekarlıktır.
Biz yine de okuyucuları ikna etmek için dünyada çok sorulan fakat bizim araştırmacılarımızın hiç ilgisini çekmeyen sorulara devam edelim:
NASA’nın görüntülerinde çok düşük bir yerçekimi ortamında astronotlar bazen yürüme ile zıplama arasında gidip gelen hareketler yapıyorlar. Televizyon çekimlerinin birinde, astronotun zıplamak için dizlerini büktüğü ama sonuçta bir kaç adımdan öteye gidemediği gözleniyor. Astronotlar, yerçekiminin 6 kat daha az olduğu bir ortamda, niçin normal bir insanın yeryüzünde zıplayabileceği kadar bir mesafeye zıplayabiliyorlar?
Bu sorunun cevabı yok. O halde biz söyleyelim. Belli ki ince çelik bir telle bugün hokkabazların yaptığı gibi stüdyo tavanında asılı duran astronotlar, kontrollü bir şekilde yürütülüyorlar. Bazı görüntülerde astronotların sırtına takılan ince halatların üzerine düşen ışık yansıması bile fark edilebiliyor.
Resimlerin birinde iki metre mesafe ile karşı karşıya duran iki Astronot gölgesinin biri uzunken bir diğeri çok kısa, bu nasıl oluyor?
NASA: “Bu resimler üzerinde sonradan montaj yapanlar olmuştur. Gerçek resimlerde gölgeler çok makul duruyor. Ayrıca engebeli olan zeminlerde gölgeler bir biri ile aynı uzunlukta olmayabilir”.
Yeryüzünden 250 ve 750 mil yükseklikteki mesafeler arasında kalan bölgeye Van Allen Kuşağı ismi veriliyor. Bu kuşak, güneşten gelen radyoaktivite yüklü ışınların dünyaya gelmesini engelliyor. Astronotların, Ay’a gidebilmesi için bu kuşağın dışına çıkmaları gerekiyor. Bu manyetik alanın dışında insan bedeninin zarar görmemesi için o günkü teknoloji ile 4 metre kalınlığında bir kurşun tabakasıyla kaplanmış kıyafetlerin olması gerekiyor.
Bunun yanı sıra, çekilen görüntülerde astronotların sert bir şekilde dizlerinin üstüne düştükleri birkaç sahne görülüyor. Böylelikle kendilerini büyük bir riske atmış olmuyorlar mı? Ya basınca dayanıklı elbiseleri yırtılsaydı?
NASA sorulara sorularla cevap veriyor ki. Zor durumda kalındığında en güzel metot budur:
" Bu elbiseler öyle kolayca yırtılacak elbiseler değil. Bunların yerde denenmediğini mi sanıyorsunuz? Uzay yolculuğu öyle sıradan bir yolculuk olamaz. Her türlü önlem alınır öyle yolculuğa çıkılır. Ayrıca basınç diye bir kavram yok orada. Yüksek dereceli ısıdan bahsediyorsunuz. Aslında yolculuk sırasında çok yüksek ısıları unutturacak tehlike ortamları vardır uzayda. Ancak insanoğlu bütün bunların üstesinde gelebilecek kabiliyettedir. O mertebeye gelmeden uzaklara zaten gidilemez. Belli bir birikim olmadan, ayrıca risk almadan uzay yolculuğu asla söz konusu olamaz. İnsanlık şimdi ışık hızıyla uzayda yol almanın imkânlarını araştırıyor. Soruyu soranlarsa 30-40 yıl gerilerden bahsediyorsunuz. Biz birkaç ışık yılı ileriyi düşünüyoruz. Gözümüz hala yükseklerde...".
Modül’ün altında niye iz yok? NASA’ya göre Ay modülü Ay’a indiğinde motorlarından 3000 Ibs’lik (yaklaşık 1,5 ton) basınç çıkıyordu. Bize anlatıldığı ve görüntülerden anlaşıldığı kadarıyla, Ay yüzeyi tozlu ve yumuşak. Peki iniş esnasında, modülün altına denk gelen kısımda niçin herhangi bir yıpranma, dağılmış yumuşak doku yada itmeden oluşan bir çukur görmüyoruz?
Aynı şekilde niçin Ay modülünün ayaklarında tozlanma göze çarpmıyor? Resimlerde bir başka ilginç nokta da, modülün hemen altında bir ayak izinin bulunması. Peki, tam olarak modülün altına denk gelen bölgeye bu ayak izi nasıl geldi? Astronotlar bilindiği kadarı ile modülün altına girmediğine göre, acaba stüdyoda çalışan set işçileri, daha önce senaryo çalışması yapan astronotlardan birinin ayak izlerini silmeyi mi unuttular? Ya da modül eski yerinden kaldırılıp şu an bulunduğu yere mi taşındı?...
Ay’da Atmosfer Yoksa, Nasıl oluyor da arka planda yıldızlar yok? Yine bir başka resimde astronotları Ay yüzeyine indiren Ay modülünü görüyoruz. B ile işaretlenen yere baktığımızda gökyüzünde hiçbir yıldızın görünmediğini fark ediyoruz. Madem ki atmosfer yok, niye arka planda parlak yıldızlar gözümüze çarpmıyor?
NASA uzmanları bu soruları basit fotoğrafçılık mantığı ile açıklamaya çalışıyor lakin bu büyük projenin mantığına aykırı bir cevapla yetiniyor:
"Eğer yakın plandaki nesneleri (astronot, ay modülü gibi) odaklarsanız, arka plandaki parlak nesneleri (yıldızları) aynı poz içinde yakalayamazsınız"
(A) ile işaretlenen noktaya baktığınızda, ay modülünün karanlık tarafında kalan Amerikan bayrağını net olarak görüyorsunuz. Komploculara göre, bu fotoğraf Ay’da çekilmiş olamaz. Zira eğer bir cisim Ay yüzeyinde gölgede kalıyorsa, onu görmek imkansızdır. Çünkü Ay yüzeyinde atmosfer yoktur. Atmosfer içindeki hava molekülleri ışığı süzerek yansıtırlar ve yeryüzünde gölgede kalan noktalar bu şekilde görülebilir. Ay’da atmosfer olmadığı için, gölgede kalan bir nesnenin kesinlikle görünmemesi gerekir. Peki, resimdeki bayrak nasıl görünüyor? Bununla birlikte, Ay yüzeyine düşen güneş ışığı kırılmadan ve süzülmeden geldiği için kör edici bir etkiye sahip. Bundan dolayı astronotlar, güneş ışınlarından korunmak için % 95 altın alaşımlı başlıklar takıyorlar. Öyle ise güneşin vurduğu noktaların daha parlak, gölgelerin ise tamamen karanlık olması gerekmiyor mu? NASA fotoğraflarındaki gölge tonlarının, yeryüzünde çekilmiş fotoğraflardan hiçbir farkı yok?
Uzay fotoğraflarında resmi enlemesine kesen küçük artı (+) işaretleri sizin de dikkatinizi çekmiştir. Söz konusu artılar, kameranın bir parçasından kaynaklanmakta ve film ile kamera siperliğinin arasında bulunmaktadırlar. Bu husus, yolculuktan şüphe edenlerin de dikkatini çekmiş ve ilginç noktalar yakalamışlar. Mesela bir resimde işaret ile gösterilen kısımda, nasıl oluyor da resmin yarısı artının önünde, yarısı arkasında olabiliyor? Yoksa bu artılar, sadece saydam bir plastik üzerine işaretleniyor ve resimlerin üzerine mi yerleştiriliyordu? Belki de bu resimde, dikkatsiz teknisyenlerden biri, plastik bandın kaydığını fark etmemişti.
Ayrıca resimlerin birinde karşı karşıya gelen astronotların biri arkadaşını resimlerken karşıdakinin başlığına yansıyan refleksiyonda neden elinde resim kamerası yok?
Sorulara devam edeceğiz, vesselam…