ADİL LİDER...ZALİM DEVLET!!
Aydın Keskin
- 2419
Geleneksel dünyada hükümet;bir mekanizmadan çok Allah ile insan arasındaki ezeli sözleşmenin uzantısı olarak,Lider ile halk arasında sözleşmeye dayalı bir ahlaki ve kişisel ilişkinin adı ve temelidir..
Buna göre siyasetin kalitesi,Lider ile Halkın karşılıklı ahlaki kalitesine bağlıdır.
.....
Efendimiz ; '' Nasılsanız öyle yönetilirsiniz'' veya '' İnsanlar layık olduklarınca yönetirler'' buyuruyor..
Bir taraftan Plato veya modern çağlarda sözgelimi Montesquieu'nun da belirttiği; ''İyi yönetim için eğitim yoluyla halkın ahlaki kalitesinin yükseltilmesi'' önemle vurgulandığı gibi,'' Halk liderinin yolundan gider'' ilkesi ile adil erdemli bir milletin doğuşu için liderin kalitesinin önemi de ayrıca vurgulanıyor.
Yani Liderin Adaleti ülkenin adaleti olarak algılanır.
......
Osmanlı"daki geleneksel ''Din ve Devlet" ikizleri aslında kurumları değil ''Dindarlık ve Haşmet'' anlamında padişaha yani lidere ait kişisel vasıfları belirtir.
Batıda ''Bilge Kral ''imajı olarak bilinen bu olgu, Farabi kaynaklı '' Hikmet ve Adalet'' yerine Gazalinin etkili olduğu Osmanlı dünyasında ''Adil Padişah'' figürü olarak benimsenmiştir.
Tanzimat zamanında Osmanlı aydınları için de hükümet; Adaletin dağıtılması demekti.
Uluslar arası ilişkilerde adaletin dağıtıcısı olarak ''Devletler'' tabiri kullanılır.
Osmanlı siyasi dağarcığında ise devlet tabiri ülke kadar ''Devletlü ''kelimesinden anlaşılacağı üzre bizzat padişah içinde kullanılırdı.
Bir nevi bu dünyada hükümetin varlık sebebi,Adaletin icrası anlamına geliyor..
......
Adalet, insanlara özgü ''Hak''ta temellenen bir ideal olduğu için kişiselci siyasetten ayrı düşünülemez.
Bugün acaba sorgulamamız gereken;
Doğrudan adalet değerine, batı sayesinde meydan okuyan modern bir dünya var.
Olması gereken Liderin, ( Lider Allah"ın o toplumda gölgesi hükmünde olduğunu bilerek )doğal temiz ilâhiyene duruşu,Devletin soğuk ve mekanik düzeyi ile buluştuğunda , Siyaset veyahut Demokrasi adı ile mi meşrulaşıyor?
Bununla beraber;Adalet dağıtıcısı veya sağlayıcısı Demokrasi veya Siyaset Kurumu ile mi mümkün oluyor diyebiliriz?
...,
Biz Doğu Toplumlarında,herkesin rol almasını istediğimiz kendine has gücü paylaşan bir modeli ile vücut yapmaya çalıştığımız Şark Tipi Demokrasilerimiz/Cumhuriyetlerimiz var.
Acaba diyorum;Muhalefet ve eleştirdikleri konular ,Adil liderin yerini alan bürokratlar tarafından işletilen mekanik düzenleyici sistem ve uygulamalar yüzünden devlet vatandaşına zulüme yol açıyor mu ?
Bunun adı;Bürokrasi Devleti, Adaletin dağıtıcısı bürokratik zihniyet yani..
....
Muhafazakar bir düşünce edasıyla zalimlerin cezasını ilahi adaletin vereceği ceza ile bulabileceği ve ilahi kanun adına kimseye zulüm olunamazdı ülküsünü mü bekleyelim.
Bugünlerde Dünyada yaşadığımız kaos ortamını düşünün Adil olmayan bir liderler portresi mi var yoksa zalim bir sistem mi?
Herkese ve herşeye Adil olmak ve adaleti dağıtmak,sistemden ve yasalardan önce insanın öz karakteri ve düsturu olması gerekmez mi!!
Bugünler de sanırım siyasi bedenlerin adaletle tedavi edilmesi gerekiyor...