Aydın Keskin

Adam olacak çocuk!

Aydın Keskin

  • 1953

 

İmam Hatipli çocukların ziyadesiyle "Anadolu"nun herhangi bir taşra kasabası" kokan siluetlerinden, bir devlet ve bir toplum projesi çıkarmak fikri en başta yanlıştı.. 

Zaten onlardan istenen de bu değildi.. 

Namaz kıldıracak, cenaze kaldıracak ve nihayet geçmişlerimizin ruhuna bir fatiha gönderecek ve bunu bir meslek telakki edecek çocuklarımıza "Oğlum sen var ya, İstanbul"u fethedecek yaştasın" gazı vermek iyi bir fikir değildi ve iyi de bir sonuç vermedi..

Neden vermedi? Düşünmek lazım......
Öncelikli olarak, her nerede ne okumuş olursa olsun aradan fırlayıp üstüne vazife olmayan işlere el atarak, o işin aranılan adamı olanları takdir ederek devam edelim..

İmam Hatipli olup da bunu bir muska gibi taşımayanlar ile daha iyi iletişim kurulabiliyor da diyebilirim hatta.. 

Tarih dünyanın gidişatını değiştiren farklı alandan gelerek farklı bir işte öne çıkmış insanların hayat hikayeleri ile doludur.. Mesela, mühendis bir romancı, mesela asker bir şair, mesela imam hatipli bir başbakan-Cumhurbaşkanı ….

Bir zamanların  hızlı devrimcileri bu gün, yazdıkları kitaplara ve bir nesli (sadece İmam Hatiplileri mi) damdazlak ortada bırakmalarına aldırmadan hiçbir şey olmamış gibi birden  müteahhitliğe geçiverdiler.. 

Kamıştan borularla ciğerlerine puro ve midelerine viski çekerek geçmişlerinin muhasebesini ya tarihe ya da ahirete havale ettiler.. 

Ama bu ıstırabı, her katmandan insanlar yaşadı.. 

En çok başörtüsü mağdurları daha fazla yaşadı, hala gündelik hayatta da kalıntıları bazen yaşanmıyorda değil

....

 28 Şubat, bir yanılgının bitişi ve sanal bir dünyanın yıkılışının tarihidir bana göre.. 

Aynı zamanda 28 Şubat Milliyetçi Muhafazakar diye geçinenlerin donanımsız, fikirsiz ve zikirsiz bir şekilde makam ve mevki hırsı için bu işlere bulaşmış olmalarının hazin görüntüsü.. 

Neredeyse takke düştü kel göründü diyesim geliyor.. 

Ayrımsız, tamamıyla sınıfta kaldık..

Cemaat, vakıf, dernek, grup, sınıf, zümre, parti, patırdı,her neyse,

Hepimiz…

Necip Fazıl"ın sürekli zikrettiği bir söz/ formül vardır ki, herhalde içinde bulunduğumuz kaosu tespit ve tasvir bakımından önemlidir; “ diyalektiklerin çelmesine takılmayın…” 
Bizden bir Donkişot bile çıkmadı yani… 
Ya da çıktı da göremedik.. Diyalektiklerin çelmesine takıldık..


Faizle yürüyen sistem karşısında alacağımız tavır, onun  karşısında ve onun yanlışlarını doğruya çevirici bir kıvraklıkta olması gerekirken zoru görünce kapitalizmin dili ile düşünmeye çalışmak, evet sınıfta kalmaktır..
Adam olacak çocuk her halinden belli olur.. 

Demem o ki; İnsanları okudukları okullar ile değerlendirmeye tabi tutmak başlı başına bir hatadır 

"Oku"," Seni yaratan Rab"inin adıyla "

Her nerede ve ne şekilde olmak istiyor isen... Tüm mesele bu...

Okumasını bilir isen her insan Kitaptır..!

Kalın sağlıcakla..

Yazarın Diğer Yazıları