İŞ DAVALARINDA YENİ DÖNEM: ARA BULUCULUK MÜESSESESİ
Av. Tuncay Dolu
- 1602
İŞ DAVALARINDA YENİ DÖNEM: ARA BULUCULUK MÜESSESESİ
İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde arabuluculuk sistemini getiren düzenlemenin de bulunduğu İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı, 12.10.2017 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Tasarının 3. Maddesine göre; Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir. Yani işçi eğer işverenden kıdem, ihbar, kötü niyet, ayrımcılık veya sendikal tazminat talep ediyorsa, ücret, fazla mesai, yıllık izin ücreti, hafta tatili veya ulusal bayram ve genel tatil günü ücreti istiyorsa mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvuru zorunluluğu getirilmiştir.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilecektir.
Örneğin; işe iade davası için önce arabulucuya başvurulması gerekecek. Dolayısıyla işçi eğer işten haksız yere atıldığını düşünüyorsa kanun hayata geçmeden önce nasıl 30 gün içinde dava açmak durumundaysa, bugün de 30 gün içinde arabulucuya başvurmak zorunda. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde işe iade davası açılabilecek.
İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davalarında arabulucu zorunluluğu bulunmamakta olup doğrudan dava açılabilecektir.
Arabuluculuk Daire Başkanlığı, sicile kayıtlı arabuluculardan, arabuluculuk yapmak isteyenleri, varsa uzmanlık alanlarını da belirterek görev yapmak istedikleri adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarına göre listeleyecek, komisyon başkanlıklarına bildirecek. Komisyon başkanlıkları, bu listeleri kendi yargı çevrelerindeki arabuluculuk bürolarına, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirecekleri sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne gönderecek.
Taraflardan biri, geçerli bir mazeret göstermeden ilk toplantıya katılmazsa, arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu olacak. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmeyecek.
Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmadığı için sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda taraflar, yaptıkları yargılama giderlerini kendileri karşılayacak. Taraflar, arabuluculuk sonunda anlaşırsa arabuluculuk ücreti, belirtilen tarifeye göre, aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanacak.
Arabuluculuk sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya 2 saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hallerinde, 2 saatlik ücret tutarı ileride haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek. 2017 yılı Arabuluculuk Ücret Tarifesine göre bir saatlik ücret miktarı 120 lira olduğundan, bu rakam 240 liradan az olamayacak.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı halinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenler, arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılacak, iradeleri birbirine uygun olacak.
Arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk sonunda anlaşmaya varılırsa anlaşma uyarınca taraflarca ödenecek, anlaşmaya varılamazsa ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanacak.
Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından, son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zaman aşımı duracak, hak düşürücü süre işlemeyecek.
Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilecek. İşverenin yazılı belgeyle yetkilendirdiği çalışanı da görüşmelerde işvereni temsil edebilecek ve son tutanağı imzalayabilecek.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulması zorunlu hale getirilmiştir.
Toplu İş Hukukunda daha önce var olan arabuluculuk müessesi bu düzenleme ile bireysel iş hukukuna da girmiş olmaktadır. Toplu İş Sözleşmelerinde arabuluculuk müessesi maalesef taraflar arasına zaman kazanma ve prosedürü tamamlama olarak görülmekte. Bu sebeple yasayla zaten mağdur durumda olan işçiye haklarını almakta bir engel daha konulmuş ve prosedürün artmasına neden olunmuştur.
Şahsi olarak bu düzenlemenin adaletin erken tecellisi noktasında bir işe yaramayacağı ve arabuluculuk adı altında yeni bir sektörün doğmasına neden olacağı düşüncesindeyim.