Kongre öncesi, BBP'e Büyük MANİFESTO…
Mustafa Toygar
- 2837
22 Ekim Pazar günü yapılacak olan BBP Büyük kurultayı öncesi, partinin Yüksek İstişare Kurulunda görev yapan çok önemli isimler görevlerinden ayrılma kararı aldılar.
Aralarında; Muhsin Yazıcıoğlu’un Ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Orhan Kavuncu, Prof. Dr. Orhan Arslan, E. Alb. Hilmi Güneş ve YİK. Başkanı Araştırmacı Yazar Hakkı Öznur’un da bulunduğu önemli isimler görevlerinden ayrılma kararı almışlardır.
Görevden ayrılma kararı alırken Yüksek İstişare Kurulu adına; Başkan Hakkı Öznur, BBP Yönetimini eleştiren ve partiyi Muhsin Yazıcıoğlu’nun siyaset çizgisine davet eden tarihi bir manifesto yayınlamıştır.
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Aziz Dava Arkadaşlarım, Ülküdaşlarım, Yiğit Alperenler, Yüksek İstişare Kurulumuz tarihi bir hizmet ve görev yapmıştır.
BBP Yüksek İstişare Kurulu, her zaman bütün kararlarını istişare ile almış ve alınan istişare kararlarını partimizin yetkili kurullarına tavsiye etmiştir. Çünkü ‘her işimizi meşveret ilkesine uygun yapmak’ ana ilkemiz olagelmiştir.
BBP Yüksek İstişare Kurulu, tarihsel ve toplumsal sorumluğunun gereği olarak her zaman Büyük Birlik ilkelerine, değerlerine ve şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun siyaset çizgisine bağlı kalmış, ilkeli siyaseti esas alan ve toplum karşısında dik duruş sergileyen tavırları her zaman ön planda tutmuş, bunun gereğini yapmış ve camiamıza yol göstermiş bir parti organıdır.
BBP Yüksek İstişare Kurulu, ülke ve dünya meseleleriyle ilgili konularda Muhsin Yazıcıoğlu’nun siyaset çizgisini ve temel ilkelerimizi esas alarak partimize yol göstermiştir. İstişare ile aldığı kararlarıyla her zaman yapıcı ve yol gösterici tavrıyla konumuna ve misyonuna uygun hareket etmiştir.
Yüksek İstişare Kurulumuz dik durmuş ve tarihsel bir duruş ortaya koymuştur.
Hareketin misyonuna, ilkelere, değerlere, Muhsin Yazıcıoğlu çizgisine bağlılık, şan ve şeref dolu Büyük Birlik hareketinin en güzel ve en önemli vasfıdır.
Siyaset, ilkeler ışığında ülkeye hizmet etmenin adıdır. Siyasi tutarsızlık ve ilkesizlik ise asla kabul edilemez ve onaylanamaz. Büyük Birlik Hareketi günübirlik siyaset yapan bir parti değildir.
Büyük Birlik fikriyatı bu toprakların kendisidir
Hatırlanacağı üzere, Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu önderliğindeki Büyük Birlik Hareketi’nin 3 Ağustos 1992 tarihinde yayınladığı “Milli Mutabakat Çağrısı” toplum nezdinde geniş yankı uyandırmıştı. Tarihi bir manifesto niteliği taşıyan bu çağrı, hem küresel kapitalist sisteme sömürü düzenlerine, dünya imparatorluğuna soyunan ABD’nin “Yeni Dünya Düzeni” adlı küresel, hegemonik, emperyal politikasına karşı Türkiye’nin tarihi misyonuna uygun olarak temel bir itiraz ve karşı duruşu sergiliyordu.
‘Çokluk İçinde Birlik’ prensibini esas alan ‘Milli Mutabakat’ çağrısında, milletin yeniden ayağa kalkması için milli, sivil ve demokratik siyaset vurgusu yeni bir geniş görüşlülük olarak net bir şekilde topluma sunulmuştu.
Milli Mutabakat Çağrısı, ileride siyasi bir hareketin adı olacak olan BBP’nin de fikir temellerinin örgüsü olacaktı. Çağrıda, dinden siyasete, toplumdan hukuk sistemine kadar birçok yerli, milli, sivil ve demokratik evrensel mesajlar yer almaktaydı.
29 Ağustos 1992 günü Büyük Birlik Hareketi’nin Genel Merkezi’nin açılış töreninde konuşan milletin adamı liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu, “Sistem ülkenin üstünde, bu tepeden inmeci, seçkinci, batıcı, Jakoben sistemi değiştirmek için yola çıktık, yeni oluşum hareketini başlattık” diyordu.
Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu 25 yıl önce “sistem iflas etmiştir, bu sistem değişecektir” diyerek, mevcut egemenlere, bürokratik oligarşiye ve onları ortaya çıkaran dünya görüşlerine meydan okumuştur. Tarihsel öneme sahip, milli irade ve demokrasiden yana cesur ve kararlı çıkışlar yapan, tarihe not düşen şehit liderimiz, o zaman Büyük Birlik misyonunu şu sözlerle ifade etmiştir.
“Biz bu ülkede toplumsal barışı sosyal adaleti yaşanabilir özgür ve demokrat bir Türkiye’yi tesis etmek, kurmak için yola çıktık”.
Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi askeri vesayete, bürokratik vesayetlere karşı olduğu gibi parti vesayetine de, yargı vesayetine de, parti devletine de karşıdır.
Muhsin Yazıcıoğlu, milli iradeyi ortadan kaldırmaya yönelik demokrasi dışı arayışlarda bulunan ve 28 Şubat 1997’de bir dikta rejimi kurma çabasına girenlere karşı ilkeli bir duruş sergilemiş; “Namlusunu milletine çevirmiş bir tankı asla alkışlamam”.“Türkiye, İran olmayacak, Cezayir olmayacak, Suriye yapılmasına da biz asla müsaade etmeyeceğiz” diyerek, karşı çıkmıştır.
Muhsin Yazıcıoğlu’nun siyaset çizgisi ayrıştırıcı, ötekileştirici değil birleştirici ve bütünleştiricidir. Otoriterleşmeye, tek tipçiliğe ve lider sultalarına karşıdır.
Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, statükoyu reddeden ve muhalif duruşu olan bir sivil, siyasal ve milli bir harekettir.
Muhsin Yazıcıoğlu sivil, milli ve demokratik ilkelere sahip çıkan, milletine karşı gönül dilini kullanan bir lider olarak onun fikrinde, irfanında kin ve nefrete asla yer yoktur.
Büyük Birlik bizim onurumuzdur
Büyük Birlik Hareketi, her zaman üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü savunmuştur. Her türlü vesayete, vesayeti savunan kirli, ilkesiz, omurgasız, siyaset etme biçimine daima karşıdır.
Milli, İslami, sivil ve katılımcı bir anlayışa sahip olan Büyük Birlik Hareketi, sivil siyaseti, demokratik siyaseti benimsemiştir. Her türlü otoriter, anti–demokratik, bürokratik vesayetçi siyaset çizgisini şiddetle reddetmiş ve karşı çıkmıştır.
Büyük Birlik Hareketi mensupları, tarihleri boyunca otoriterleşmeye, otokratik siyasete, tek adam, tek parti zihniyetlerine, kamplaşmaya, cepheleşmeye, kutuplaşmaya, adaletsizliklere, haksızlıklara hep karşı çıkmıştır. Vesayetten ve güçten yana değil, halktan, milletten, haktan ve haklıdan yana taraf olmuştur.
Basit ve ilkesiz faydacı hesapları ancak hesap adamları yapar.
Hakkı söylemek kolay iş değildir, dik durmayı gerektirir! Büyük Birlikçiler de her zaman dik durmuş, hak davalarından taviz vermemiştir.
“Gizli ajandası” olmayan tek hareket Büyük Birlik Hareketidir.
Büyük Birlik Hareketi’nin “gizli” ajandası yoktur. Açık, şeffaf bir harekettir.
BBP, mücadele ile dualarla, tekbirlerle, salâvatlarla, gözyaşlarıyla, inançla, imanla yoğrulmuş bir hareketin adıdır.
BBP, çocuklarının süt parasından, evinin rızkından kesen, helali haramı bilen, temiz, cefakâr, çilekeş Anadolu insanın alın teriyle kurulmuş bir vicdan hareketidir. Davasından, ülküsünden, taviz vermeyen Anadolu yiğitlerinin kutsal hareketidir. Büyük Birlik Hareketi ahlak hareketidir, vicdan hareketidir, ilkeler hareketidir.
Büyük Birlik Hareketi hasbidir, hesabi değildir.
Büyük Birlikçiler hiçbir zaman benliğini, nefsini davanın önüne geçirmez, davanın önünde tutmaz.
Büyük Birlikçiler için kişilerin, grupların bekası değil, devletin, milletin bekası, ülkenin yarınları önemlidir.
Ne aldattık, ne aldandık, ne kandırıldık, ne yanıldık!
Ne “aldattık”, ne “aldandık”, ne “ kandırıldık“ ne “yanıldık” hep doğru ve ilkeli siyaset izledik. Büyük Birlikçiler “aldanmadı”, “aldatmadı”; aldatanlarla, yanıltanlarla beraber olmadı.
Türk siyasi tarihi ilkesizlerin, hesap adamlarının, hilekârların takiyyecilerin acı sonlarıyla doludur.
Muhsin Yazıcıoğlu’nun “Haksız bir dava uğruna sultanlık yapacağıma, gerekirse haklı davada tek başıma yürürüm!” sözü bizim bağlı olduğumuz en temel esaslardan biridir
Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu, 19 Mart 2009 günü BBP'nin Karaman Seçim Bürosu’nda dile getirdiği, "Şimdi bakın yoldan geldik, yola gideceğiz. Hiç birimizin garantisi yok. Şurada ayakta duranın da, oturanın da garantisi yok. Yani, ruh bir saniyeliktir. Püf dedi mi gitti. Bunun da nereden geleceği, nasıl geleceği, ne şekilde yakalayacağı belli değil. Bir saniyenize bile hâkim değilsiniz. Bir saniyesine bile hâkim olamadığımız, hükmedemediğiniz bir hayat için, bir dünya için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur." sözleri siyaset sahnesinde dimdik yürümüş, doğru gitmiş, Hakk'ın yolundan şaşmamış yiğit bir adamın, Türkiye’de siyasetle uğraşanlara verdiği en önemli siyasi ahlak derslerinden biridir.
Adalet, özgürlük ve demokrasi
BBP, kurulduğu tarihten itibaren demokrasiyi, sivil toplumu ve sivil siyaseti savunmuş, her zaman anti-demokratik yapılara, totalitarizme, militarizme, darbelere karşı çıkmıştır.
Muhsin Yazıcıoğlu “Ben size bir şey vaat ediyorum: Adalet!” demiştir. Adalet, demokrasi ve özgürlük çağrıları yapmış her zaman “Haksızlarla beraber olmaktansa yalnız da olsak hakkı savunuruz “ demiştir.
BBP tarihi boyunca demokrasi, adalet ve özgürlüklerden yana tavır almış, adaletsizliklere, haksızlıklara, zulme hep karşı durmuş; ancak, toplumda yükselen adalet ve özgürlük taleplerine de destek vermiştir.
Gelecek, zulme ve haksızlığa karşı duranların olacaktır…
Muhsin Yazıcıoğlu haksızlıklara karşı susmayanların yolunda yürümüştür. Tarih boyunca tevhit ve adalet mücadelesini veren insanların en iyileri, davaları uğruna kendilerini feda edenlerdir.
Tarih zalimlerden korkanları değil, zulme karşı duran ve zalimlerle mücadele edenleri kaydeder.
Hak, hukuk, adalet ilkesine bağlı kalmayı zulme, kötülüğe ve kötü olana karşı direnmeyi, hak ve adalet uğrunda mücadele etmeyi şanlı tarihimizden ve köklü geleneğimizden öğrendik.
Güç, servet, iktidar, makam, mevki, hepsi fanidir; ahlak, adalet, dürüstlük ise bakidir.
Büyük Birlik Davası; sözünde duranların, ahde vefa gösterenlerin davasıdır. Kula vefası olmayanın Hakk’a vefası olmaz. Vefa imandandır, vefası olmayanın imanı da olmaz.
Büyük Birlik, adalet, özgürlük ve barış için kıyama kalkma hareketidir.
Milletin Adamı: Şehit Muhsin Yazıcıoğlu
Şehit Muhsin Yazıcıoğlu bütün ömrünü, bütün varlığını Kur'an'a vakfeden bir Alperendi.
Muhsin Yazıcıoğlu deyince, Kur’an’a adanmış bir ömür, Allah ve Peygamber sevdası ile dolu bir yürek karşımıza çıkıyor. Muhsin Başkan deyince dava adamlığı, davaya adanmışlık, fazilet, fedakârlık, vefa, kadirşinaslık, hasbilik, beklentisizlik akla gelir.
“Ben siyaseti Allah rızası ve içinden çıkmış olduğum Türk Milleti için yaptım" sözünü Muhsin Yazıcıoğlu ağzından asla eksik etmemiştir.
Muhsin Yazıcıoğlu, ömrünü, hayatını verdiği yüce davasına adamıştır. Asla menfaatlerin adamı olmadı, daima fikirlerin adamı oldu. Türk siyasetinin hesap yapmayan tek lideriydi. Onun için önemli, olan iktidar vizesi değil, yüce Rabbimizin rızasıydı.
Nasıl, cennet gençlerinin serdarı Hz. Hüseyin efendimiz yolundan dönmediyse, nasıl ki Hüseyni yolun sevdalısı şehit liderimiz Muhsin başkan, yolundan, davasından dönmemişse, Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun izinden ve yolundan giden yiğit, kahraman alperenler de eğilmeden, bükülmeden Hüseyni yolda şan ve şerefle yürümeye devam edecektir.
Davanın kapatılmasına asla izin vermeyeceğiz
Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu ve dava arkadaşlarımızın şehit düştüğü olayla ilgili mahkeme süreci sürekli uzatılarak, hâkim ve savcılar ikide bir değiştirilerek karartılmaya çalışılıyor. Askeri ve sivil bürokrasi, liderimizin ve dava arkadaşlarımızın şehit düştüğü dava dosyasını “kaza” deyip kapatmaya çalışıyor. AKP iktidarı da baştan beri olayı “kaza” olarak gördü ve sürekli “kaza” açıklamaları yaptılar. 9 yıla yaklaşıldı. Sürekli uzatmalarla dava dosyası unutturulmaya ve gündemden düşürülmeye çalışılıyor.
Büyük Birlik Hareketi’nin varoluş felsefesini özetlediğimiz yukarıdaki ilkeler çerçevesinde siyaset üreten bir siyasi harekete omuz vermiş BBP Yüksek İstişare Kurulu olarak bir kez daha ifade ediyoruz: Kimse bu davayı örtbas edemez, karartamaz, kapatamaz. İhmalleri, kusurları ve suçları olanlar elbette adalet önünde hesap vereceklerdir. Nereye giderlerse gitsinler, nereye kaçarlarsa kaçsınlar, nereye saklanırlarsa saklansınlar, onları bulmak ve mutlaka yargı önüne çıkartmak boynumuzun borcudur.
Yaşamı boyunca zalimlerin önünde asla başımızı öne eğmeyen, her türlü güç ve şer odaklarına karşı dik durarak Hakk’ın ve haklının yanında yer alan Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun misyonunu inançla kararlılıkla sürdüreceğiz. Hakkı, adaleti, sadakati, samimiyeti ve ahlakı bu davanın mensupları olarak savunmaya devam edeceğiz.
Hiçbir güç ve odak, Muhsin Yazıcıoğlu’nun dava arkadaşlarını, Alperen kadrolarını hak yoldan, Kur’an yolundan, millet yolundan döndüremez.
10. Olağan Kurultayımız hayırlara vesile olsun
BBP Yüksek İstişare Kurulu (YİK) olarak, Partimizin 22 Ekim 2017 tarihinde yapılacak 10. Olağan Büyük Kurultayı’nın camiamıza, milletimize, vatanımıza, ülkemize hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz eder, yeni dönemde partimizin yönetim ve kurullarında görev alacak bütün dava arkadaşlarımıza Cenabı Hakk’tan üstün başarılar ve hizmetler dileriz. Bugüne kadar kutsal davamıza hizmet eden emeği geçen dava arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.
Bu duygu ve düşüncelerle Cenabı Hakk, birlik ve beraberliğimizi daim etsin, milletimizin yar ve yardımcısı olsun.
Hakkı Öznur
BBP Yüksek İstişare Kurulu Başkanı