Mustafa Toygar

BÜYÜK RÖPORTAJ-2: Barzani Referandumunu, Barzani Ailesini ve İsrail bağlantısını tüm yönleri ile konunun uzmanı araştırmacı yazar Hakkı Öznur ile konuştuk…

Mustafa Toygar

  • 4549

 

Röportajın 2'inci Bölümü 

 

Mustafa Toygar: Siyasal Kürtçülerin hedefinde hep Kerkük var?

Hakkı Öznur:  Tarihi Türk şehri Kerkük’ü peşmerge şehri haline getirmek istiyor PKK terör örgütünün kandilde barınmasına izin verdiler. 2001 – 2003 yılları arasında Türklük düşmanı Mesud Barzani, I– KDP Genel Başkanı sıfatı ile Ankara’ya geldi. Görüşmeler yaptı. I–KDP lideri Mesud Barzani, Irak’a karşı yeni Amerikan operasyonunun gündeme geldiği 2002 yılında Irak Türkmenlerinin haklarını gasp eden, Türkiye’yi eleştiren, küstahça açıklamalarda bulunacaktı.

16 Ağustos 2002’de bir grup I – KDP’liyi kabul ederken “Kerkük’ün tarihi bir Kürt ili” olduğunu ileri sürüyordu. I – KDP’ye ait Internet sitesinde hayali Kürdistan haritası yayınlayarak, Kerkük’ü Kürt bölgesi olarak gösteriyordu. 22 Ağustos’ta I – KDP’nin resmi organı olan Brayeti gazetesi başyazısında Türkiye’nin operasyonu halinde, KDP güçleri, bölgeyi Türk ordusu için mezarlığa çevirecektir” diyordu.

I–KDP lideri Barzani Musul ve Kerkük üzerine provokatif açıklamalarını sürdürmeye devam ediyordu. Eylül 2002 başlarında bir Alman dergisine vermiş olduğu bir röportajda; “Türk Askeri Kerkük’e girerse bu bölge Türk askerine mezar olur.” diyordu.

Unutulmasın: 4 Temmuz 2003 tarihinde Süleymaniye’de askerimizin başına çuval geçirilirken ABD askerlerine kılavuzluk edenler arasında Barzani’nin ve Talabani’nin peşmergeleri de vardı. 

ABD Bağdat’a girmişti. Barzani-Talabani zafer havasındaydı. Barzani-Talabani güçlerinin Kerkük’te tapu ve nüfus idaresini yağmalayacağı, yakacağı, tüm kayıtları yok edeceği istihbaratı alınmıştı

İstihbarat Ankara’ya da iletilmiştir. Konu Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan’a da iletilmiştir Daha sonra MİT Müsteşar Yardımcısı, Barzani dostu Emre Taner ‘Kürtlerle ilişkilerimizi bozmayalım’ mesajı verince askerimizin eli kolu bağlandı neticede İstihbarat doğru çıktı. 10 Nisan günü Kerkük’te nüfus ve tapu idareleri yağmalandı, yakıldı. askerimiz müdahale etmedi. Kerkük’ün tüm kayıtları yok edildi. Türkmenlerin tapuları, nüfus kayıtları kül oldu. Orada görevli olan askerler MİT mensupları yağmayı, arşivlerin yakılmasını gözleri yaşararak izlediler Bugün Kerkük’e Kürdistan bayrağı dikilmesi daha o günlerde planlanmıştı. Bile bile göz yumuldu! O gün de ses çıkarılmadı, bugün de ses çıkarılmıyor!

İş Kerkük’te tapu ve nüfus müdürlüklerinin yağmalanması ile de kalmadı. Arkasından ABD Türk askerlerinin başına çuval geçirdi.

Paça ABD’ye kaptırılınca böyle oldu. Barzani-Talabani’yi küstürmek, “ABD’yi küstürmek” anlamına geleceği düşünülünce her şeye izin verildi.

  93 senedir Türkmenler katliama uğruyor

 

Mustafa Toygar:  Kürt liderler ne zaman Kerkük’e gitse Kerkük hep kan gölüne dönüyor. Bundan 58 yıl önce Kerkük’te Türkmenler katliama uğramadı mı?

Hakkı Öznur: Irak’ta Türkmenler 100 yıldır katliamlara uğruyor, zulümlere maruz kalıyor, hem Arap ırkçıları hem Kürtçü çeteler Türkmenlere yapmadıklarını bırakmadılar.

Gelelim bahsettiğiniz katliama: 14 Temmuz 1958’de Irak’taki monarşi rejimini deviren General Kasım hareketinin, Cumhuriyeti ilan etmesiyle biraz rahat nefes alacaklarını hisseden Kerkük Türkleri yine büyük hayal kırıklığına uğrayacaklardı. Darbeden bir yıl sonra Kerkük Türklerine yönelik kanlı vahşetin ilk izleri ve provokasyonları, darbeden üç ay sekiz gün sonra, 22 Ekim 1958’de, KDP lideri Mustafa Barzani’nin, Süleymaniye gitmek üzere Kerkük’e uğramasından sonra oldu.  Süleymaniye’ye gitmek üzere özel bir uçakla Kerkük Askeri Havaalanına inen Barzani büyük nümayişlerle karşılandı. Aynı gün Kürtlerin en yoğun olduğu Kerkük’ün 100 Km. Kuzeydoğusuna olan Kerkük’e geçti.

Kürt ağalarıyla iki saat süren görüşmeden sonra 24 Ekim de tekrar Bağdat’a gidecekti. Bir gövde gösterisi yaparak Kerkük’ten çıkmak istedi. Kamyonlarla Süleymaniye’den gelen binlerce eli silahlı Kürt peşmerge, Barzani’nin ve Kasım’ın resimleri ve Kürtçe pankartlar olduğu halde sloganlar ve naralar atarak Kerkük şehir merkezinden geçtiler.

Barzani bir gün Kerkük’te kaldı. Ertesi gün yine aynı tantana ile Kerkük havaalanından özel uçakla Bağdat’a döndü uğurlamada resmi bir sıfatı olması hasebiyle Kerkük Garnizon Komutanı Türk Asıllı ve Kerkük’ün sevilen ve sayılan insanı Hidayet Arslan cereyan eden üzücü hadiselere dayanamayarak bir kalp krizi sonucu vefat etti. Havaalanından dönen Komünist Kürtler, Kerkük sokaklarında olaylar çıkartacaktı.  Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kerkük sokaklarında Kürtçe sloganlar atacaklar, halkı tahrik edeceklerdi. KDP’li militanların ve peşmergelerin Kürtçe Kerkük Kürt’tür, Kürt kalacaktır sloganları ve ardından gazinolara saldırmaları, Kerkük Türklerinin iş yerlerini taşlamaları ve tahrip etmeleri üzerine Türkmenler de tepkilerini ortaya koyacaktı.

Her iki taraftan yüzlerce kişi yaralandıktan sonra KDP’li militanlar kamyonlara dolarak Süleymaniye’ye döndüler.

Mustafa Barzani’nin ve çetelerinin Kerkük’teki provokasyonlarının ardından 9 ay sonra, yine Barzani’nin peşmergeleri, IKP’li komünist çeteler, ihtilalin birinci yıl dönümünde Türklere karşı büyük bir katliam düzenleyecekti. Katliam öncesi, rejimin işini kolaylaştıran ön hazırlıklar yapıldı. Kerkük Belediye Başkanlığı’na Moskova’da eğitim görmüş, azılı bir Kürt komünist. Maruf Berzenci getirildi. Halk Direniş Örgütü’nün başına da Ermeni Ojin atandı. Bunu takip eden yönetim kadrolarında Marksist militanlar önemli görevlere getirildi. Arap komünistleri ve Kürtçü peşmergeler, artık rahatlıkla Türk kanını akıtabilecek duruma getirildi.  Irak’ta yeni ihtilalle “Kürt-Arap” çatışması birden unutulacak, Kasım rejimimden yüz bulan, Barzani’nin peşmergeleri ihtilalin sene-i devriyesinde Kerkük Türklerine karşı büyük bir katliama girişecektir.

IKP ve Barzani’nin taraftarları ise planladıkları katliam hazırlıklarının son planlarını yapıyorlardı. Halk Ordusu mensubu komünistler ve KDP’li militanlar kamyonlarla Bağdat’tan Süleymaniye’ye, Kerkük’e gelmişlerdir. Kerkük sokaklarında beyaz güvercinli elbiseleriyle ve II. Tümenin cipleriyle şehirde gezen militanların büyük olaylar çıkartacağı hissediliyordu.

 Sokaklarda kışkırtıcı ve Türkmenleri tahrik eden sloganlar atıyorlardı. Kürt gruplar Kürtçe, Kerkük Kürt’tür Kürt Kalacak, Kerkük Kürdistan’ın kalbidir, Yaşasın Barzani diye bağırırken, IKP Militanları da IKP liderine bağlılık gösterisi yaparken, “Yaşasın Sosyalizm, Yaşasın Komünist Parti”, “Kahrolsun Turancılar”, “Devrim Var Olacak Gericiler Yenilecek” sloganları atıyorlardı.

Silahlı Kürt-IKP’li militanlar sokaklarda tur atarken, bazı silahlı militan gruplarda Kerkük’ün giriş ve çıkışlarını tutarak Şehri kontrol altına almaya çalışıyordu.

Halk Ordusu ve II. Tümen Komutanlığına bağlı arabalara takılan hoparlörlerle şehri dolaşan Komünistler sokağa çıkma yasağı ilan ettiler. Ancak bu yasağın Türkmenlere uygulandığı sonradan belli oldu. Kerkük Belediye Başkanı Berzenci ve II. Tümen Komutanı Al-Cenabi’nin himayesindeki militanlar 14 Temmuz 1959  günü Kerkük’ü kana buladılar. Kerkük’ü yaktılar, yıktılar  23   Türkmen yiğidi  şehit ettiler. ABD İngiliz ve İsrail uşağı olan Mustafa Barzani 1959- 1974 yılları arasında defalarca Kerkük’e giderek kışkırtıcılık yapmış Türk – Kürt çatışması çıkarmaya çalışmıştır.

Mustafa Toygar. Oğul Mesud Barzani’de babasının yolunda giderek Kerkük’ü kan gölüne çevirmek istiyor değil mi?

 Hakkı Öznur: İsrail işbirlikçisi Messod Barzani son iki yılda birçok kez Kerkük’e geldi. Her gelişinde kirli emellerini ortaya koydu. Kerkük’ü işgal eden  Peşmerge çetelerine destek vermiş, her konuşmasında,“Kerkük Kürdistan’ın kalbidir”, “Kerkük Kürt  bölgesine aittir ve Kürt şehri” demiştir.  1000 yıllık Türk şehri  Kerkük’ü bir oldu bittiyle halletmek istiyorlar

Mustafa Barzani’nin söylediği “Kerkük Kürdistan’ın Kudüs’ü, Kerkük Kürdistan Toprağı, Kerkük Kürt şehridir, Bağımsız bir Kürt Devleti kurulacaktır”  sözlerini  bugünde oğlu Messod Barzani  ifade etmektedir.

Mesud Barzani, 12 Eylül günü, KYB Genel Sekreter Birinci Yardımcısı Kosret Resul  ile  Kerkük’e gitmiş,  has adamları Kerkük Valisi Necmettin Kerim’e destek vermişlerdir. Kerkük’ü ziyaret edip Türkmenler dışında kendilerine destek veren  kesimlerin temsilcileri ile görüşmüştür.

 Peşmergenin Kerkük’ü koruduğunu söyleyen Barzani, Kerkük’ün de Irak Kürdistan’ın diğer bölgeleriyle birlikte bağımsızlık referandumuna katılmasının yasalara aykırı olmadığını iddia etmiştir

Yasaları çiğneyen, kaos peşinde koşan, bölgeyi savaş alanına çevirmek isteyen Barzani alçağı “Kerküksüz Kürdistan, kalbi olmayan insana benzer. Kerkük'ü zor kullanarak Kürdistan'dan ayırmak isteyen tüm güçlere karşı Kürdistan halkı son ferdine kadar savunmaya hazırdır. Hiç kimsenin Kerkük'ün güvenlik ve istikrarını bozmasına izin vermeyeceğiz.diyerek provokatörlük yapmaya devam etmektedir.

Silahlı Peşmergeler Kerkük sokaklarında Türkmenlere saldırmaktadır

Kerkük’te tansiyon yüksektir. Referanduma destek veren bütün kürt örgütlerin silahlı militanları sokaklarda terör estirmektedir. 19 Eylül günü Peşmergeler Kerkük kentinde, Türkmen Milliyetçi Hareketi'ne silahlı saldırı düzenlemiştir. Bir grup silahlı Kürt Peşmerge, Türkmen Milliyetçi Hareketi'nin önünden geçerken silahlı saldırıda bulunmuştur. Parti binasında bulunan Türkmen güvenlik unsurları da saldırganlara karşılık verince bir süre çatışma yaşanmıştır.

 Mustafa Toygar: Kerkük Valisinin görevden alınması gündeme gelince Barzani hemen Kerkük’e gitti.

Hakkı Öznur: Irak Parlamentosunda Kerkük Valisi Necmedin Kerim’in görevinden uzaklaştırılması için başlatılan girişimlere de değinen Barzani ABD ve İsrail pasaportu taşıyan Necmettin Kerime sahip çıkmış “Biz Sayın Necmeddin Kerim’in görevinden alınmasına izin vermeyeceğiz demiştir. Kerkük Valisi Necmettin Kerim kanunsuzlukları yüzünden hep tartışılmaktaydı. IRAK Başbakanı Haydar el İbadi, Kerkük Valisi Necmeddin Kerim’in görevden alınması kararını imzalayarak oylama için meclise gönderdi. Meclis de Kerim’in azli yönünde oy kullandı. Irak Meclisi’nden yapılan yazılı açıklamada, “Başbakanlık ofisinden Kerkük Valisi Necmeddin Kerim’in görevden alınması talep yazısı oylanması için tarafımıza gönderildi” denildi. Yapılan oylama sonucunda da Kerim’in görevden azline karar verildi.

Irak Parlamentosu’nun Kerkük Valisi Necmeddin Kerim’i görevden alması Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetimini karıştırdı. Necmettin Kerim'in görevden alınmasını kınayan Kürt yönetimi, kararı tanımayacaklarını ilan etti.

Koltuğu boşatmayan Necmettin Kerim “Irak Başbakanı’nın Kerkük Valisi’ni atama ve azletme yetkisi yok. Karar yasadışıdır. Görevimizi yapmayı sürdürüyoruz” dedi.

Referandum hazırlıklarına devam edeceklerini söyleyen Necmettin Kerim, merkezi yönetime meydan okudu. Kerim, şunları söyledi;

“Sayın Başkan Barzani ile telefonla görüştüm, beni tam desteklediğini ifade etti. Destekleyeceğinden de emindim. Başkanlık yaptığı açıklamayla, KYB Politbürosu ve tüm Kürdistan partileri desteklerini iletti. Irak Parlamentosu'nun bugün yaptığı iş yasal değil Benimle ilgili alınan karar yasal değil, Irak Başbakanı’nın Kerkük Valisi’nin kim olacağını belirleme hakkına sahip değil. Kerkük diğer kentlerden farklıdır. 2008 yılında çıkartılan yasa da Kerkük dışında tüm kentlerin Irak Başbakanılığı’na ait kararlara bağlı olduğuna yer veriyor. Bunun için de karar yasadışıdır. Görevimizi yapmayı sürdürüyoruz.”

Arap ve Türkmen üyelerin boykot ettiği oturumda 19 Eylül günü Irak Meclisi’nin azil kararını reddetti. KYB’li Kerim ise Kerkük’teki ‘Evet’ mitinginde konuştu, kadim Türk yurdunun Kürdistan’a ait olduğunu öne sürdü.

Kerkük İl Meclis Başkanı Rebwar Talabani, basına yaptığı açıklamada, valinin ancak il meclisinin kararıyla görevden alınabileceğini veya uzaklaştırılabileceğini belirterek, "Irak Parlamentosu'nun kararı yasalara aykırıdır" dedi.

Irak Parlamentosu, 14 Eylül'de, Kürt parlamenterlerin boykot ettiği oturumda, 173 oyla Kerkük Valisi Necmeddin Kerim'in görevden uzaklaştırılmasına karar vermişti.

Kerkük tarih boyunca bir Türk şehri iken, İngilizlerden başlayarak, Irak Krallığı, Saddam dönemi şimdide Saddam sonrası dönemde şehrin demografik yapısı altüst edilmiştir. Arap ve Kürt faşistler Kerkükün demografik yapısını değiştirmeye çalışmışlardır. Türkmenleri Kerkük’ten sürmeye Türk izini yok etmeye çalışmaktalar.

 

ABD vatandaşı olan Kerkük valisi bir Türk düşmanıdır

Mustafa Toygar: Kerkük Valisi Bayrak krizini neden çıkardı arkasında hangi güçler var Kerkük valisi kimdir?

Hakkı Öznur: Celal Talabani’nin adamı Kerkük Valisi Necmettin Kerim ABD'den ışık almadan bunu yapamaz. Vali, ABD vatandaşı ve orada 40 yıl yaşamışlığı var. Bu teklifi sunmadan 3 gün önce de zaten ABD'den gelmişti. Ailesi de orada yaşıyor.

KYB yöneticilerden biri olan  Kerkük Valisi  Necmettin Kerim 1960  sonlarından beri Kürtçü hareketlerin içindedir. 1971 yılında, Kürt Öğrenci Birliği başkanlığına seçildi. Bir yıl sonra, 1972 yılında peşmerge güçlerine katıldı. ABD’ye geldi. George Washington Üniversitesi’nde nöroşirürji eğitimini tamamladı. I-KDP lideri yahudi beslemesi Mustafa Barzani’nin kişisel doktoru oldu.

ABD’de Kürtlerle ilgili konularda aktif rol oynadı. 1991- 1999 yılları arasında Kuzey Amerika Kürt Ulusal Kongresi kurucu üyesi ve başkanı olarak görev yaptı. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi ve ABD Senato ve Temsilciler Meclisi’nde Kürtler hakkında bilgi verdi. Washington Kürt Enstitüsü’nün kurucusu ve başkanıdır. Ayrıca Paris Kürt Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi’dir. 1992 yılında, Senato Dış İlişkiler Komitesi ve Dışişleri Bakanlığı ile çalıştı. Irak Ulusal Kongresi Genel Meclisi Üyeliğine seçildi. Viyana Konferansı’na katıldı. Aralık 2002’de Londra’da Irak Muhalefeti Konferansı’na katıldı. Yönlendirme Komitesi’ne seçildi. 2003 Şubat ayında Irak Muhalefet Yönlendirme Komitesi’nin Selahaddin toplantısına katıldı. 2003’te Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra Bağdat’ta düzenlenen ilk konferansın da üyesiydi.

Kerkük valisi celal Talabanin özel adamıdır

Necmettin Kerim, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin partisi KYB’nin mensubudur. 29 Mayıs 2011 tarihinde Kerkük Meclis Vilayeti’nde vali ve meclis başkanlığı seçimi yapıldı. Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Kürdistan Listesi’nde Kerkük Milletvekili olan Dr. Necmettin Kerim Kerkük valisi, Irak Türkmen Cephesi’nin adayı ve Kerkük İl Meclisi üyesi olan Hasan Turan Meclis Başkanı seçildi. Irkçı kimliğiyle bilinen Kerim, Temmuz ve Ağustos 2015’te Türkmenlere karşı yaptığı haksızlıkla gündeme gelmişti.

Necmettin Kerim’in terör örgütü PKK’yla iyi ilişkileri var. 2013    ve  2014  yılında  Sabri Ok,  ve Cemil Bayık ile Kandil’de çekilmiş samimi pozları var. Necmettin Kerim PKK’lı teröristleri ziyaret ediyor PKK elebaşı Öcalan’ın resmi önünde pozlar  veriyor.

Kerim yine Mart 2017’de Kerkük şehrine Kürdistan paçavrasını astırarak ardından Bayrak tartışmalarını başlatarak Kerkük’te gerilime sebep olmuştur. Referanduma katılma kararı aldıran Kerkük’ü silahlı  çeteleriyle Kürdistan  paçavralarıyla dolduran  Necmettin Kerim’i PKK militanlarına sahip çıkmış, Kerkük’te silahlarıyla boy göstermesine izin vermiştir.

Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşat Salihi, yaşananların sorumlusu olarak Kerkük Valisi Necmeddin Kerim’i  hep işaret etmişti. Salihi “Terör örgütü PKK Kerkük’e Necmettin Kerim aracılığıyla yerleşti. Bununla da kalmadı şehirde sivil toplum adı altında onlarca dernek açtı Kentte bir gerilim sözkonusu. Yaşanması muhtemel çatışmaların sorumlusu Kerim’dir” demişti.

Salih Müslim Kerkük’e Provokasyon yapmaya gelmiştir

 

Mustafa Toygar: Salih Müslim’de Kerkük’e giderek Necmettin Kerim’e destek vermedi mi?

Hakkı Öznur: Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Salih Muslim,  Suriye Kuzeyindeki sorunları görüşmek amacıyla 14 Haziran 2016 günü Kerkük’e gitmiştir.

Kerkük valisi ve KYB üyesi Dr. Necmeddin Kerim’i valilik makamında ziyaret etmiş ve Vali Necmeddin Kerim ile görüşmüştür. Görüşmeye Müslim’in yanı sıra, PYD Güney Kürdistan temsilcisi Herip Hıso, Kerkük valisi Dr. Necmeddin Kerim, KYB Kerkük il örgütü sorumlusu Aso Mamend ve Kerkük il genel meclisi başkanı KYB’li Rebwar Talabani de katılmıştır.

Basın açıklamasında ilk olarak söz alan Dr. Necmeddin Kerim şunları söylemiştir:

“Benim sürekli olarak PYD ve Salih Müslim ile ilişkim var. Bizi Kerkük’te ziyaret ettiği için kendisine çok teşekkür ederiz. Daha önce PYD Eşbaşkanı’yla görüşmüştük ve görüşmelerimize devam ediyoruz. Bu görüşmeden dolayı da çok memnunuz. YPG ve DSG’nin Suriye’de elde ettikleri başarıdan dolayı kendilerini kutluyoruz. Suriye’de Kürdistan’ın büyük bir parçasını IŞİD’den kurtararak, parçaları birleştirecek kapasiteye gelebiliriz.” 

PYD Eşbaşkanı Salih Müslim denen hainde  “Kerkük şehri bütün Kürtler için mukaddestir. Bundan sonra da Kerkük şehrine ziyaretlerimizin olmasını umut ediyoruz.” demiştir.

 

Türkmenler Salih Müslim’e tepki göstermiştir

 

PYD lideri Salih Müslim ise 14 Haziran 2016'da Kerkük'e gerçekleştirdiği ziyarette, "Kerkük'ün Kürtler için mukaddes olduğunu" söylemiş, Kerkük Valisi Necmeddin Kerim de Suriye'nin kuzeyi ve Kerkük arasındaki dayanışmanın daha da güçleneceği sinyalini vermişti.

Kerkük merkezinin girişinde terörist elebaşı Abdullah Öcalan'ın fotoğraflarının yer aldığı bez parçalarının yer alması, PYD lideri Müslim'in komşu ülkeden gelen bir siyasi lider olarak karşılanması, kentin güney bölgesinde örgüte ait askeri kampların varlığını sürdürmesi PKK'ya verilen siyasi ve askeri desteğin açık göstergesi olarak yorumlanmıştı.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşet Salihi'nin 18 Eylül 2016'da Kerkük'teki PKK varlığına karşı çıkarak örgütün derhal bölgeyi terk etmesini istemesi üzerine Kerkük'teki KYB'li Peşmerge Komutanı ve Politbüro Üyesi Westa Resul, hemen ertesi gün bir basın toplantısı düzenleyerek, "Erşat Salihi’nin gerillayla ilgili sözlerini ve PKK'yı terörist olarak tanımlamasını reddediyoruz. PKK gerillalarına saygıyla bakıyoruz." demişti.

Geçen sene IŞİD baskınından 1 hafta önce Kerkük’e gelen PKK'nın Suriye uzantısı PYD terör örgütünün lideri Salih Müslüm, Goran Hareketi, KYB Kürdistan Yurtsever Birliği'ne bağlı Belediye Başkanı, Vali Dr. Necmeddin Kerim ve Şii milislerle ittifak yapmak için görüşmüştür. Salih Müslim'in ziyareti sonrası bölgede yaşanan hareketlilik ve ardından meydana gelen IŞİD eylemleri dikkat çekicidir.

IŞİD ile gelen kaosta PKK  Irak’ta kendine alan bulmuştur
Diyala ilinde Selahaddin ilinin Tuzhurmatu ilçesinde PKK nın  ne işi  var. Tavuk’a yani Kerkük’ün 15 km güneyine PKK neden geldi? Salih Müslim, PYD-YPG’nin Kerkük’e gelip, valilik binasında konuşma yapabilmesi, 'Kerkük, Irak ve Suriye Kürtlerinin Kudüsüdür' diyebilmesinin anlamı ne? Sincar Ezidiler  bahane edilerek PKK’nın eline geçti. Suriye’den gelen PKK koridoru Sincar’dan Telafer’e dayanabilir. PKK zaten Kerkük ve Tuzhurmatu’da da var.

 

KYB destekli PKK militanları Kerkük sokaklarında Türkmenlere saldırıyor

Mustafa Toygar: PKK terör örgütü de Kerkük’te cirit atıyor.

Hakkı Öznur:  KYB ile Bağdat yönetimi Şengal'i (Sincar) teslim ettikleri PKK'yı, Kerkük için de göreve çağırmışlardır Musul ve Tel Afer'de Şii milisler ve PKK eliyle katliam planı yapan güçler, bir yandan Türkiye'yi masanın dışında tutmaya çalışırken, öbür yandan Kerkük'ü İran destekli milislere ve PKK'ya teslim ettiler.

IŞİD militanlarının kente saldırması üzerine oluşan kaos ortamından faydalanan PKK'lı teröristler KYB denetiminde kente girdi. Başta Kerkük Kalesi olmak üzere birçok kritik noktada peşmergenin izin vermesiyle PKK’lı militanlar konuşlandı. PKK’nın silahlı gücü HPG 750 militanı ile Kerkük’e girdi. Talabani’ye bağlı peşmergenin izin vermesiyle Kerkük’e giren HPG mensuplarının görüntüleri her yerde var.  İran destekli KYB, PKK’ya açık destek vermektedir.

Kerkük’te Türkmenlerin çoğunlukla yaşadığı semtlerde havaya ateş açarak  kışkırtıcı eylemlere Barzani'nin referandum kararını kutlayan PKK'lı teröristler  plakasız araçlarıyla Kerkük’te ellerini kollarını sallayarak gezmeye devam ediyor.

 

IKBY Referandumu ve Barzani'yi Hakkı Öznur ile konuştuk…

PKK kandil’den Kerkük’e inerek kongre yapıyor

 

Mustafa Toygar: Yine yazmış olduğunuz ve ses getiren kitaplarınız arasında “ Derin Sol” adlı çok önemli bir eserinizde var. Siyasi ve akademik çevrelerde adeta başucu kitabı. Derin Sol örgütlerden  biri olan PKK’dan hem kitabınızda hem de bir çok inceleme ve araştırma yazılarınızda bahsediyorsunuz. PKK’nın Kerkük’teki varlığından bahsediliyor bu konuda neler söylemek istersiniz?

 

Hakkı Öznur:  Irak topraklarının 1982'den beri sadece kuzey bölgelerindeki İran-Irak-Türkiye sınırlarında ve 1990'lı yıllarda ise Musul'un güneyindeki Mahmur Kampı'nda varlık gösteren PKK, IŞİD’in ülkenin üçte birini ele geçirmesinden sonra ortaya çıkan güvenlik boşluğundan yararlanarak, birçok bölgede etkin olmaya başladı.

Peşmerge güçlerinin, İran sınır hattındaki Diyala iline bağlı Hanekin ilçesinden başlayıp sırasıyla güneyde Celavla, Karatep’e, Dakuk ile orta bölgelerde Tuzhurmatu, Mahmur, Guver ve kuzeydeki Sincar ilçesinde DEAŞ ile girdiği çatışmalarda kırılgan bir direnç göstermesi, PKK'nın "destek" bahanesiyle söz konusu bölgelere yerleşmesine neden oldu..

Irak’ın kuzeyine 1991 den beri yerleşen PKK’nın  kendisine bağlı bir çok örgütü var. PKK'nın siyasi uzantısı Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi KDÇP (PÇDK) 2002  yılında kuruldu tamamen Kandil’e bağlıydı.

Kuzey Irak’taki KDÇP ofislerinde, PKK elebaşısı Abdullah Öcalan’ın posterleri ile PKK bayrakları bulunuyor. Partinin, Kuzey Irak’ta Erbil, Süleymaniye, Dohuk, Musul ve Kerkük’te ofisleri var.

Ankara'nın artan baskısı ve Bağdat yönetiminin çabalarıyla bir dönem Irak'taki faaliyetleri durdurulan terör örgütü, faaliyetlerini bir süre  Kürdistan Demokratik Değişim Cephesi (PDXK) adı altında sürdürme kararı aldı. Sözde partinin başkanlığına ise Şükrullah Emin getirildi.

Daha sonra yine KDÇP adıyla faaliyetlerini sürdürdü.   Hatta kurduğu partilerden biri  2005 ve 2013 yılında  Kürt bölgesinde seçimlere bile katıldı. Türkiye, Irak’ta 30 Ocak 2005’de yapılan seçimler öncesinde Bağdat hükümetine resmen başvuruda bulunarak, KDÇP’nin yasaklanmasını ve seçimlere katılmasına izin verilmemesini istemişti. Ancak Irak hükümeti, Türkiye’nin tüm itirazlarına rağmen, partiye seçimlere katılma izni verdi.

 KDÇP,/ PÇDK  30 Ocak 2005 yılında yapılan seçimlerde Irak’ta 15 bine yakın oy aldı, ancak parlamentoda temsil edilmeye yetecek oy oranına ulaşamadı.

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve yanındaki milletvekilleri, Kuzey Irak"ta Mesud Barzani ile görüştükten sonra,Türkiye"nin kapatılması için baskı yaptığı Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) yöneticileriyle Erbil"de  15 Aralık 2008 yılında  bir araya geldi.

DTP"liler, PÇDK yetkilileriyle bir araya geldi. Erbil"in Aynkava Semti"ndeki görüşmeye Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi Yürütme Kurulu üyeleri Necibe Omer, Serdar Sitar ve Naci Erguşi katıldı. Görüşmede 29 Mart’ 2009 ‘da yapılacak yerel seçimlerde DTP"yi desteklediklerini söyleyen PÇDK yetkilileri, seçimlerde başarı dileğinde bulundular.

Kuzey Irak'ta 21 Eylül 2013  yapılacak parlamento seçimlerine Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) Milletvekilli adayları Kandil Dağı'na çıkarak, KCKYürütme Konseyi Eşbaşkanları Cemil Bayık ve Bese Hozat ile görüşmüştür. PKK’nın Iraktaki kolu PÇDK 21 Eylül 2013 te yapılan seçimlerde hüsrana uğramıştır.

3.600 civarındaki oyu ise büyük bir olasılıkla kendisinin inisiyatif alanında olan ve Türkiyeli Kürt göçmenlerin ikamet ettiği Mahmur Kampından devşirmiştir. PÇDK aldığı bu oy oranıyla bir milletvekili bile çıkaramamıştır.

Yine PKK’nın Irak’taki siyasi uzantısı olan Tevgera Azadi (Kürdistan Özgür Toplum Hareketi) isimli oluşum, Ocak 2016’da ABD’lilerin bilgisi dâhilinde “1. Kerkük Bölge Konferansı” adıyla Kerkük’te bir kongre yapmış, “öz yönetim” kurulması için bir yol haritası belirlemişti. Özyönetim hamlesi, operasyonlar sonrası bölgede değiştirilecek demografik yapı ve haritaların altyapısı niteliğindedir.

ABD destekli PKK’nın Kerkük’teki faaliyetleri bunlarla sınırlı kalmadı. PKK, kentin Türkmen ilçesi Dokuk’ta da ABD’nin Erbil Konsolosluğu’nun bilgisi dâhilinde bir ofis açtı. PKK, ABD korumasında ofisler açmaya devam ediyor.

 

                

Türkiye, İsrail uşağı  Messod  Barzani’ye haddini bildirmelidir:

 

Mustafa Toygar:  Türkiye Barzani’ye ne yapmalı?

 

Hakkı Öznur:  Türkiye büyük bir devlet çok şey yapar.

 Unutmayalım; Türkiye susarsa Kerkük düşer. Kerkük Barzani’ye, Peşmerge’ye asla bırakılamaz.  Barzani üzerinde askeri ve ekonomik her türlü baskı yapılmalıdır.

Habur Sınır Kapısı Kapatılmalı ve Ekonomik Ambargo Uygulanmalıdır: Barzani’nin Petrol İhracına Engel Olunmalıdır Bölgesel yönetimin televizyonu olan Rudaw TV, Türksat’tan yayınını sürdürüyor. TV yayınları derhal kesilmelidir.

Ankara'daki Erbil temsilciliği derhal kapatılmalıdır ve temsilciler sınırdışı edilmelidir. Türkmen bölgesi Telafer'den Irak'la ilişki için kapı açılmalıdır.

 

Türkiye askeri seçenekler de her şeyi düşünmeli ve  gerekirse Irak’ın kuzeyine Habur’dan girip, Kerkük’ten çıkmalıdır.  Türkmenlere silah  desteği dahil her türlü destek açıkça verilmelidir. Türk devleti  Türkmenleri yalnız bırakmamalıdır Türkiye’nin  bunu yapacak gücü vardır.

Türkmenlerin varlığı bölgesinde emperyalizmin kuklalığını kuşaklardır görev edinmiş bir peşmerge başının “çocukluğundan beri gördüğü” rüyalarına terk edilemez. 

 

ABD elçiliğinde Kürdistan toplantısı yapıldı

Mustafa Toygar: Türkiye’deki Barzaniciler de boş durmuyor.

Hakkı Öznur: Alayı Barzani’ye destek için çalışıyorlar. Barzanicilik; emperyalizmle işbirliği demektir Hem ABD ve AB ülkelerinde hem de ülkemizde bütün Kürtçüler Barzani’ye destek vermekteler. 16 Temmuz 2017 günü Diyarbakır’da   Barzani’ye  yakın 6 siyasi kürtçü partinin çağrısıyla gerçekleştirilen Kürdistan Bağımsızlık Referandumu Çalıştayı, yayımladığı sonuç bildirisinde “Bağımsızlık referandumu kararını, tarihi, gerçekçi, gerekli ve kutsal bir karar olarak değerlendiriyoruz” ifadelerine yer verildi.

Referanduma' ilişkin tartışmalar sürerken, 5. Kol gruplara mensup  Kürtçü partiler ABD Ankara Büyükelçiliği'ni ziyaret etti Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) için mesai harcayan Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Başkanı Mustafa Özçelik, Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Sekreteri Mesut Tek, Kürdistan Demokrat Partisi (PDK-Bakur) Genel Başkanı Sertaç Bucak ve Azadi Hareketi'nden Sıtkı Zilan, "bağımsızlık referandumuna destek" kampanyalarının yanı sıra, yabancı misyon nezdinde de girişimlerde bulunmuştur.

 Her biri ajan provokatör olan bu dört  Kürtçü partinin temsilcilerinin ilk adresi ABD'nin Ankara Büyükelçiliği olmuştur. PAK Başkanı Özçelik, PSK Genel Sekreteri Tek, PDK-Bakur Genel Başkanı Bucak ve Azadi Hareketi temsilcisi Zilan'dan oluşan heyet,13 Eylül 2017 günü  ABD Büyükelçiliği'ne yaptıkları ziyarette, "bağımsızlık referandumuna destek" talebinde bulundular. Barzani'ye yakınlığı ile bilinen dört partinin oluşturduğu  "Referandumu Destekleme İnsiyatifi" de çalışmalarını hızlandırdı. Dört siyasi partinin temsilcilerinin ikinci adresi Avrupa Birliği (AB) Ankara Temsilciliği oldu. Burada yapılan görüşmede de, referandum için AB'den destek istendi. PAK, PSK, PDK-Bakur yetkilileri, ziyaretlere ilişkin açıklama yapılmaması konusunda ABD Büyükelçiliği ve AB Temsilciliği ile ortak karar alındığını belirterek, görüşmelerin içeriği hakkında bilgi vermediler. HDP'den yapılan açıklamada ise "IKBY'nin referandum kararının desteklendiği" belirtildi.

IKBY Referandumu ve Barzani'yi Hakkı Öznur ile konuştuk…

 

Marksist, Kürtçü Kemal Burkay’ın partisi HAK PAR da en hızlı referandum destekçisi Barzani yandaşı yapılardan biridir. Yurt dışında da Barzani’ye destek kampanyaları yapmaktadırlar.

Etnik milliyetçilik yapan Kemal Burkay  12 Eylül 1980  öncesi tam Bir Barzani düşmanıydı. TKSP/ PSK illegal  adlı  örgütün  yayın organı olan “Özgürlük Yolu” dergisinde tefrika halinde Barzanilerin nasıl ABD emperyalizmiyle, İsrail Siyonizmiyle ve İran Şahıyla işbirliği yaptığını belgelerle açıklıyordu..  Bugün ise Kemal Burkay ve onun gibileri Barzanileri savunuyor ve Mesud Barzani’ye övgüler diziyor referandumu savunuyorlar.  Kemal Burkay’ı lider olarak kabul eden  PSK (Kürdistan Sosyalist Partisi)  adlı odağın Avrupa’daki yapılarından  “Komkar” adlı örgütte  Barzani’ye destek vermektedir.

1975 yılında kurulan, İllegal  “Kürdistan Sosyalist Partisi” (PSK)’nın, 2003 yılında yapılan 6. Kongresine  kadar,  29 yıl süreyle Genel Sekreterliği’ni  yapan daha  sonra  legal olarak kurulan HAK – PAR  da bir  dönem Genel Başkanlık yapan daha sonra aktif siyaseti bırakan Kemal Burkay, BAS gazetesine verdiği söyleşide “Türkiye Kürdistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmalı” diyerek  Kürtçülük yapmaktan, Barzani’yi savunmaktan vazgeçmiyor.

SHP eski milletvekili İbrahim Aksoy  bundan 7 yıl önce PSK (Kürdistan Sosyalist Partisi) kurucusu Kemal Burkay ile ilgili  kafalarda soru işareti bırakacak bir açıklamada da bulundu: “Rızgari Online sitesindeki bir haberde, Kürt siyasi çevrelerince yakından tanınan Aksoy Kemal Burkay için şu zehir zemberek sözleri söylemişti : “Mesud Barzani Federal Kürdistanı kurduğunda, bu zatı çağırdı, Hawler’de bir ev verdi, ayda beşbin Dolar da maaş bağladı, bu da hiç bir şey olmamış gibi kıvırdı oturdu. Mustafa Barzani’in mezarına gitti dualar okudu. Bir dua okumak 5000 dolar maaş etmez mi. Daha sonra rahat durmayıp sağa, sola saldırınca, maaşı kesildi ve kovuldu.“

Ajan-provokatör yapılardan  HAK-PAR’ın Genel başkanı ve Kemal Burkay’ın adamı olan Refik Karakoç; “Bağımsızlık Referandumu Amasız Fakatsız Desteklenmelidir. Bağımsızlık artık zorunlu hale gelmiştir” demiştir.

Barzanici yönetime yakınlığıyla bilinen ve geçen sene aralık ayında yayına başlayan Bas gazetesinin organizatörlüğünde gerçekleşecek konferansın tanıtımında "Referanduma 10 gün kala Bas Gazetesi'nin ev sahipliğinde Ankara'da Türkiye'deki ve Kürdistan Bölgesi'ndeki siyasetçiler bağımsızlık referandumunu, Türkiye - Kürdistan Bölgesi ilişkilerini konuşacak" ifadeleri yer almıştır. Barzanicilerin bu konferansı tepkiler üzerine iptal edilmiştir

       HDP : bağımsızlık referandumu haktır

Mustafa Toygar: Barzani’nin referandum kararını  PKK ve HDP de destekliyor

Hakkı Öznur:  Bağımsızlık referandumuyla ilgili tartışmalar sürerken HDP, referandumla ilgili bir açıklama yaptı. HDP,  yapılacak bağımsızlık referandumuyla ilgili "Referandumu’nun şeffaf ve demokratik ilkeler çerçevesinde yapılmasını sonucun meşruiyeti açısından da önemli buluyoruz" demiştir.

Korsan koridorun Suriye ayağında görev verilen PKK-PYD’nin Türkiye’deki siyasi uzantısı HDP’nin resmi sözcüsü Osman Baydemir, Irak Meclisi’nce görevden alınan Kerkük Valisi Necmeddin Kerim’i telefonla arayarak ‘yanınızdayız’ demiştir. HDP süreç ilerledikçe Türkiye’nin Barzani karşıtı girişimlerini engelleme adına miting, gösteri tarzında provokatif eylemlerde bulunacağını Erbil yönetimine iletmiştir. Görevden alınan Kerkük Valisi Kerim ise Baydemir’in destek açıklamasını sosyal medya hesabında doğrulamıştır.

  HDP yönetimi Suriye’de PKK, Kuzey Irak’ta ise Barzani eliyle Akdeniz’e ulaşması planlanan terör koridorunun en önemli adımı olarak gösterilen 25 Eylül Referandumu konusunda Türkiye’nin yaptırım ya da müdahale gibi yollara başvurması durumunda İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve Mersin gibi illerde mitingler düzenlemeyi planlıyor. Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP, Habur’da insan koridoru oluşturmayı, bölgeye binlerce sivil sevk etmeyi hedefliyor.

Peşmergenin 25 Eylül'de yapmayı planladığı sözde bağımsızlık referandumuna Türkmen kenti Kerkük'ün dahil edilmesine ön ayak olan ve Irak Parlamentosu'nun görevden almasına rağmen kararı tanımayarak görevini sürdürmeye devam eden Kerkük Valisi Necmeddin Kerim'e HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer'den de destek geldi.

Twitter hesabından "Yanındayız" mesajı veren HDP'li Taşçıer "Dünyadaki bütün milletler gibi Kürtlerin de bağımsız devlet olma hakları vardır Vali Necmeddin Kerim’i kutluyorum. Sayın vali Necmeddin Kerim. Yanındayız” demiştir.

26 yıl PKK 'da kalan ve 18 yıl üst düzey yöneticilik yapan   Osman Öcalan  Neçirvan Barzani’nin sahibi  olduğu   kanala  25 Eylül  referandumuna destek vermiştir. Damarlarında bir damla Kürtlük kanı olanların IKBY Başkanı Mesud Barzani başkanlığında düzenlenecek bağımsızlık referandumunda 'Evet' demesi gerektiğini söyleyen Osman  Öcalan, "Ağabeyim de tereddütsüz 'Evet' derdi" diye konuştu.

Mustafa Toygar :  Barzani’ye  destek veren başka hangi  çevreler var?

Hakkı Öznur: 16 Nisan 2017 referandumunda AKP ve Erdoğan’a açıkça destek veren siyasal İslamcı Kürtçüler de  25  Eylül referandumun da  Barzani’ye destek vereceklerini ilan etmişlerdir. Güneydoğu’da  “Hizbul derin” olarak bilinen Kürt Hizbullah’ının partisi, Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) 25 Eylül'de gerçekleştirilecek olan bağımsızlık referandumuna yönelik destek açıklamaların da bulundu. Açıklamada, “Halkının iradesine saygı gösterilmesi gerekir” denilerek IKBY'de yapılacak referanduma destek verildi.

Yine ÖZGÜR- DER vb. Kürtçü İslamcı yapılar ve çevreler de referanduma açık desteklerini ilan etmişlerdir. İsrail ile ortak hareket etmek, hiçbir Müslüman topluma ve İslam ülkesine hayır getirmediği gibi  Kürtlere de hayır getirmeyecektir.

Irak Türkmenleri kendi silahlı güçlerini oluşturmalı Türkiye Türkmenleri derhal organize etmelidir

Mustafa Toygar: Kerkük kaynarken Irak Türkmenlerinin durumu nedir?

 Hakkı Öznur:  Irak Türkmen Cephesi liderliğindeki Irak Türkmenleri Kürtçü şovenistlerle mücadele etmektedir. Nisan ayından beri Türkmenlere yönelik silahlı saldırılar ve baskılar had safhaya ulaşmıştır. Peşmergelerin kürt bayrağı provokasyonuna Türkmenler Kerkük sokaklarına Türkmen bayrağı asarak cevap vermiştir.

 Musalla Lisesine Türkmen öğrenciler  Türkmen bayrağı asmıştır Kerkük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde de Türkmen ve Kürt öğrenciler arasında çatışma yaşanmıştır. 29 Mart 2017 günü çok sayıda Türkmen sivil toplum kuruluşu karara karşı kentte toplanarak yürüyüş yaptı. Kentteki Türkmen Sivil Toplum Örgütleri tarafından düzenlenen gösteriye katılan binlerce Kerküklü, ellerinde Türkmen bayraklarıyla valilik binası önüne yürüdüler. Türkmenler ABD pasaportlu Kürtçü  Kerkük valisinin istifasını istemiştir. Türkmenler,"Kerkük Türkmen'dir Türkmen kalacak" şeklinde sloganlar attı. Kentteki gösterilerden hemen sonra Irak Türkmen Cephesi Başkanı ve Milletvekili Erşet Salihi Türkmen haklarını elde etmek ve tek taraflı kararla Kerkük'teki kurum ve kuruluş binalarının üzerinde IKYB paçavrasının asılmasına karşı federal mahkemeye başvuracaklarını belirtti

 Kerkük'te IKYB paçavrasının kurum ve kuruluş binalarının üzerine asılması kararı tek taraflı olduğunu belirten Salihi, “Alınan karar Kerkük valisinin tek taraflı bir kararıdır. Buna karar ne yazık ki il meclisindeki tek Kürt üyeler tarafından onaylanmıştır” ifadesini kullanmıştır
ITC lideri  Erşad Salihi’nin  "Kerkük’te konuşursa sadece silahlar konuşur. Silahsız olan bir milletin neyi olur ki, bir tek basın üzerinden sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Biz burada Türk olmanın faturasını ödüyoruz." sözleri Türkmenlerin durumunu özetliyor

Türkiye'nin desteği olmayan Kerkük Türklüğü, Irak Türkmen Cephesi'nin önderliğinde direnişe başlamıştır. Bu tek başına direnişin sonucu, Kerkük'te vahim olayların, çatışma ve katliamların başlamasının önünü açabilir. Kürt çeteler Türkmenlere yönelik bir katliam başlatabilir. Kerkük kentinin her yönüyle bir Türkmen kenti olduğunu hiç kimse inkar edemez.  Biz bir milletin evlatlarıyız, Kerkük'e, Telafer’e gittiğinde, kendini  Türkiye’nin Azerbaycan'ın bir bölgesinde sanırsınız, aynı dil, aynı lehçe, aynı milletin çocukları yaşıyor orada.

 

Türkiye Türkmenlere silah yardımı yapmalı ve Türkmenleri yalnız bırakmamalıdır

Türkmenlerin tek güvencesi Türkiye'dir. Türkiye'nin güvenliği ve bütünlüğünün Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinden geçtiği unutulmamalıdır. Bu nedenle bu bölgelerdeki Türk varlığının korunması hem insani, hem de ulusal bir görevdir.

Türkiye bölgedeki olup bitenlere daha ciddi müdahale etmesi gerekiyor. Ciddi müdahale olmadığından dolayı Kürt siyasi partileri şimdiki konuma geldiler. Türkiye’nin Türkmenlerin yanında durması önemlidir. 25 Eylül referandumu gayrimeşrudur, asla kabul edilemez. İptal edilip yenilense bile kaostan başka bir sonuç doğurmaz.   

Kürtler, hep birlikte hareket ediyor. KDP'si, KYB'si, sağcısı, solcusu hepsi birlikte hareket ediyorlar. Zaten uzun yıllardır hedefleri Kerkük'ü Kürt bölgesine katmaktır.

AKP hükümeti  İsrail uşağı Barzani'yi devlet başkanı statüsüyle karşılayarak, şimdi tepki gösterdiği Kürdistan bezini, Atatürk ve Esenboğa havaalanlarına çekerek ve görüşmelerde bulundurarak Barzani ve yönetimini şımartmıştır.

 

Yazarın Diğer Yazıları