Dr. Vehbi Kara

Feto Zındığına Terör Örgütü Lideri Diyemeyenler

Dr. Vehbi Kara

  • 1078

 

2018 Yılının ortalarına kadar geldiğimiz halde hala FETÖ yapısına terör örgütü diyemeyen zavallı insanlar var. Yüzleri bulan müebbet hapis cezaları dahi bu insafsız ve ard niyetli insanların akıllarını başlarına getirememiş besbelli!

Yeniasya gazetesi hala bu fenalığı yapmaya devam ediyor. ABD’nin uşağı olmuş ve ülkemizde dehşetli fitne ateşleri yakan bu örgüt hakkında bizzat Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz’ün ağzından “terör örgütü diyemeyiz” şeklide televizyonlarda açıklama yapabiliyor.

Haber editörü kadın çalışanı itirafçı olarak yargılanırken devletin hala bu gazete yöneticilerinin FETÖ örgütüne destek olması konusunda girişimlerde bulunmamasını yadırgıyorum. FETÖ örgütüne destek olmak başka nasıl olur? 

Devletimiz ne yazık ki FETÖ örgütü ile beklenildiği gibi mücadele edemiyor. Devletin içine sızmış kripto Fetocular, mümkün olduğunca mağdur kitlesi meydana getirmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Hükümet ise bu çok tehlikeli yanlışa dur demek yerine aksine davetiye çıkarıyor. Yahu örgütün lider yapılanmasını hapse tıkmak yerine masum halkı işinden gücünden edip ekmeği ile oynaması akıl alır iş değildir. Bu konuda elden geldiğince FETÖ’nün tuzağına düşmüş vatandaşlara şefkatli davranmak ve fakat örgütün üst düzey yapılanmasına karşı acımasızca hareket etmek devletin boynuna borçtur.

Günümüzde hala FETÖ örgütünü ve onun dehşetli lideri Feto’yu tanımayan çok sayıda insan var. 250’den fazla şehit ve binlerce yaralı verdiğimiz 15 Temmuz 2016 darbesinden ibret alamamışlar. Bazı hipnotize edilmiş şahıslar ise “Feto iyi bir insandır fakat çevresindeki insanlar haindir” diyerek akıl almaz bir ahmaklığa düşmüş durumdadır.

O halde “Fetullah Gülen Kimdir?” sorusuna cevap vererek bu kişileri uyarmaya ve yutturdukları dehşetli büyüden kurtulmaları için gayret edelim. Olur ki akılları başlarına gelip bu hipnozdan ve büyüden kurtulurlar:

Yapmış olduğu icraatlarla Süfyaniyet Komitesinin 4. Rüknü olduğunu bihakkın ispatlayan Feto’nun en büyük kötülüklerinden bir tanesi; İslam’ın beş şartından biri olan zekâttır. Genellikle Ramazan ayında verilen zekât kavramı Feto sayesinde etkisizleştirilmeye çalışılmıştır.

Zekâtın ruhunu tahrip eden ve mü'minlerin hayır-hasenat hislerinin üzerine çöküp sömürerek kendisine ekonomik rant oluşturan FETÖ örgütü; diğer İslami değerleri de ortadan kaldırmaya büyük çaba göstermiştir.

Bunlardan birisi başörtüsünü hafife almak ve tahrif etmektir. Mü'mine kardeşlerimizin başlarını açmalarını teşvik eden, başörtüsü takmak için mücadele veren kızları aşağılayan hep bu zındık olmuştur.

Çok önemli İslam sembolü olan Ezanı da hafife almış ve tahrif etmiştir. Risalet-i Muhammediyeyi niza olarak görerek ezan-ı Muhammedî'den kaldıran da bu haindir. Bu sayede Ehl-i kitap kavramını dahi tahrip ederek din-i hak kavramını bozmuştur.

Günümüzde en çok ortaya koydukları icraat ise yalancılıktır. Yalanı meşrulaştırmış ve meslek haline getirmiştir. 15 Temmuz 2016 darbesinde suçüstü yakalandıkları halde FETÖ mensupları utanmadan yalana tevessül edebilmektedirler.

Halbuki bir Müslüman asla yalana tevessül etmez. Aldanır belki fakat asla bir başkasını aldatmaz. İşte Müslümanları bütün dünyanın önünde küçük düşürecek onursuz ve alçakça davranışları yapan hep bu FETÖ örgütü olmuştur. Dünya tarihinde bu kadar ikiyüzlülüğe rastlanmamıştır.

Sosyal hayatın en önemli konularından birisi olan namus kavramını da yerle bir etmiştir. Bugüne kadar ehli dünyanın ahlaksızlıklarını dindar insanlar arasında dahi yaygınlaştırmaya muvaffak olmuştur. Zinayı, içkiyi ve Müslümanlığın yasakladığı her şeyi bazı makamlarda tutunmak maksat ve amacıyla mubah görmüş ve teşvik etmiştir.

İnsanların gizli durumlarını araştırarak, mahremiyetlerini videolara kaydettiren ve bunları şantaj malzemesi olarak kullanan dahi bu zattır. Alavereler ve dalavere ile her türlü ahlâksızlık yöntemi ile siyasî iktidara gayrimeşru yollardan ortak olmak amacı gütmüştür.
Müslümanlar arasına tefrika, niza, düşmanlık ve fitne sokan, bu fenalıkları sürekli olarak yenileyen bu dehşetli terör örgütüdür. Suçüstü yakalandıkları halde ülkemizin düşmanlarının yanlarına sığınarak hala fitneye devam etmektedirler. 

Kur'ân'ın bu asırda bir kal'ası hükmünde olan Risale-i Nur'ları menhus amaçları önünde bir engel görerek tahrip ve tahrif etmeye yeltenen, sadeleştirme adı altında Risale-i Nur'un Kur'ân'ın malı olan mânâlarına hücum eden yine bu dehşetli F. Gülen’dir. Kendisini "ulu'l-azm peygamber" olarak ihsas ederek, bütün İslam âlimlerini hafif gören ve onlara olan sevgiyi, muhabbeti kırmaya çalışan da budur.

M. Kamâl’i hararetle savunan ve onun şahs-ı manevîsinde temsil ettiği seküler yaşam biçimini örtbas etmeye çabalayan ve Kemalizm’i ihya etmeye çalışan da budur.

Bunlar ve bunlar gibi birçok gayrimeşru ve haince işleri yapan İslam’ın esaslarını bozmaya çalışan Fetullah Gülen, apaçık bir şekilde ahir zamanda zuhur edecek olan Süfyan'ın 4. Rüknü olduğunu bizzat ispat etmiştir. Bu kişiyi iyi tanımalı ve tuzağına düşen herkesi kurtarmaya çalışmak hamiyetli insanların yapması gereken en önemli davranışlardan bir tanesidir, vesselam…

Yazarın Diğer Yazıları