Türkiye'nin kalbine saplanan hançer: 28 Şubat postmodern darbesi

Tarihe 28 Şubat postmodern darbesi olarak adını yazdırdı.

 O kara günün üzerinden tam 25 yıl geçti.

Sürecin kimi aktörleri yargılanıp ceza almasına rağmen, yabancı istihbarat örgütlerinin parmağı, küresel sermaye ve yerli iş birlikçilerinin parmağına ilişkin bir tespit ve yargılama yapılamadı.

Türk toplumunu Türk toplumu yapan birçok ortak değere ve millet iradesine topeyekûn saldırının yapıldığı bir sürecin adıydı 28 Şubat.

Bin bir türlü psikolojik harekat, hırsızlık ve rezalete imza atılmıştı: Müsüm Gündüz-Fadime Şahin tiyatrosundan banka hortumlamalarına kadar...

Milenyum öncesindeki süreçte 27 Mayıs ile başlayan, 12 Mart ve 12 Eylül ile devam eden meşum darbeler tarihi içerisindeki darbelerin sonuncusuydu. Milenyum sonrasında, 2016’da Türkiye, tarihinin en kahpe darbesine tanıklık edecekti. Kendi askerine, vatandaşına, Meclisine, Cumhurbaşkanı’na, MİT’ine kurşun sıkacak kadar gözü dönmüş bir hainliğin yazıldığı gündü 15 Temmuz… Ve aynı zamanda bu hainliğe karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önderliğinde devletin-milletin topyekûn karşı duruşu ve zafer kazanmasının da tarihi oldu 15 Temmuz. Darbecileri boğan Türk milleti tarih yazdı.

 Yazarımız Cemal İncesoyluer'in 2016 tarihli yazısı, 28 Şubat'a ve darbeler tarihine ışık tutacak veriler içeriyor.

15 Temmuz’dan sadece 6 ay önce yazılmış bu yazıda FETÖ tehdidine dikkat çekiliyor.

Cemal İncesoyluer’in yazısını okumak için tıklayın.