Osmanlı sanatı 'filografi' Yozgatlı kadınların ellerinde yeniden hayat buluyor
Osmanlı döneminin unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarından biri olan, çivi ve bakır tel kullanılarak motiflerin ortaya çıkarıldığı filografi, Yozgat'ta kadınların ellerinde yeniden hayat buluyor.
Osmanlı döneminin unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarından biri olan, çivi ve bakır tel kullanılarak motiflerin ortaya çıkarıldığı filografi, Yozgat’ta kadınların ellerinde yeniden hayat buluyor.
Unutulmaya yüz tutmuş sanatlar arasında yer alan filografi, Yozgat Halk Eğitimi Merkezinde açılan kurslarda yeniden hayat buldu. 12 kadın kursiyerin katıldığı, kimi zaman ahenkli kimi zaman da uyumsuz çekiç seslerinin eksik olmadığı filografi kursunda usta öğretici Sevcan Gümüş, talimatları doğrultusunda kursiyerler, ahşap bir zemin üzerine çakılmış çiviler arasından telleri geçirerek, belli örgü teknikleri kullanıp çeşitli desenler meydana getiriyor.
Kursiyerler bir yandan sanat öğrenirken bir yandan da sosyalleşip el becerilerini geliştiriyorlar ve yaptığı ürünleri satarak aile bütçelerine katkı sağlıyorlar. Filografi kursunda çivi çakarak tel saran kadınlar, gündelik hayatın stresini de atma fırsatı buluyor.
Kursiyerlerden Bahar Akdeniz 3 aydır kursa geldiğini söyleyerek “İlk geldiğimde acemilik dönemini hocamın yardımı, bilgilendirmeleri ve yönlendirmeleri doğrultusunda atlattım. Şu an 3. tablomu yapıyorum. Kursa geliş amacım boş zamanlarımı bir ürün ortaya çıkararak değerlendirmek. Burada güzel zaman geçiriyorum, arkadaşlarla yaptığımız işlerle kafamız dağılıyor, günlük hayatın telaşından biraz olsun uzaklaşabiliyoruz. Günlük birkaç saatte olsa bu şekilde çalışmak hepimize iyi geliyor” dedi.
Filografi kursuna yeni başladığını söyleyen Birsen Gök ise, “Ben şu an başlangıç aşamasındayım ama ileri de bundan para kazanmak, aile bütçesine katkı sağlamakta isterim. Burada güzel vakit geçiriyoruz, arkadaşlar ediniyoruz. Hem de sosyalleşiyoruz. Günlük hayatın rutininden kaçıyoruz. Herkese tavsiye ederim, evde boş vakit geçirmektense burada hem hobi ediniyoruz hem evimizi güzelleştiriyoruz hem de stresimizi atıyoruz. Burada iyi vakit geçiriyoruz” şeklinde konuştu.
Filografi sanatını çivi ile telin buluşması olarak adlandıran Usta öğretici Sevcan Gümüş de, “Filografi sanatı Osmanlı döneminden gelen bir sanattır. Unutulmaya yüz tutmuş bir sanat. Bu sanat tekrar kadınların ellerinde canlanmaya başladı. Kadınlar burada meslek ediniyorlar. Yaptıkları işin ilk önce eğitimlerini alıyorlar daha sonra da kendilerini geliştirdikten sonra satış yapabiliyorlar. Hem bütçelerine katkıları oluyor hem de burada güzel vakit geçiriyorlar” ifadelerini kullandı.
Yozgat Halk Eğitimi Merkezi Müdür Yardımcısı Mehmet Yücesoy ise il genelinde birçok alanda 220 kursun devam ettiğini söyleyerek kurslara kayıtlı 4 bin 320 kursiyerin bulunduğunu söyledi.