Hükümet genelge yayımladı, şirketler yatırıma soyundu
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yenilenebilir ve yerli kömür olmak üzere enerji yatırım süreçlerinin hızlandırılması için yayımladığı genelgenin ardından şirketler harekete geçti. Siemens yetkilileri, önümüzdeki dönemde kömürün doğalgazdan bir miktar pay alacağını düşündüklerini belirterek, 'Her yıl bin MW'ın üzerinde yeni kömür santralinin devreye gireceğini düşünüyoruz' diyor.
2000’li yılların ortalarından itibaren enerji sektöründe ağırlığı olan doğalgazyatırımlarında, son dönemde bir yavaşlama söz konusu. Türkiye’nin en büyük doğalgaz tedarikçisi olan Rusya ile yaşanan siyasi gerginlik bunun sebeplerinden biri. Ayrıca gazda dışarı bağımlı olunması, cari açıkta enerjinin yüksek payı, son dönemde bölgede tansiyonun artması sonucu doğalgaz tedarik ettiğimiz ülkelerle bu işin sürdürülebilirliği noktasındaki soru işaretleri de gaz pazarındaki durgunluğun gerekçeleri arasında. Gazda frene basılırken, enerjide hangi kaynaklara ağırlık verileceği ise önümüzdeki dönemin başlıca konularından biri olacak. Enerji Bakanlığı’nın planlarında yerli kömürün önceliklendirileceği görülüyor. Siemens Türkiye yetkilileri de gaz yatırımcısının iştahının kaçtığını vurgularken, önümüzdeki dönemde kömürün doğalgazdan bir miktar pay alacağını öngördüklerini söylüyor.
GAZDA HAREKET YOK
Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis ile enerji birimleri yöneticileri, önceki gün Enerji Gazetecileri ve Medya Derneği (EGAD) ile bir araya geldi. Siemens Enerji Üretimi Bölüm Direktörü Sinan Bubik, pazardaki kurulu güçten düşük verimli gaz santrallerinin yılda 200-300 megavat (MW) eksilmeye başladığı bir dönem yaşandığını belirterek, şunları söylüyor: “İthal taş kömürü, yerli linyit kömürü, bir takım kojenerasyon projeleri, atıklardan enerji üretimi, önümüzdeki 3-4 yıl daha yoğun olacak. Biz önümüzdeki 2-3 yıl gaz pazarında büyük bir hareketlenme beklemiyoruz. Türkiye’de gazı tamamen yok etmek mümkün değil. Çok hızlı devreye giriyor, nispeten temiz bir enerji kaynağı. Türkiye’de gaz santrallerinin her zaman ağırlığı olacağına inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde kömürün doğalgazdan bir miktar pay alacağını düşünüyoruz. Elektrik üretiminde gazın payı yüzde 36 iken, 30’lara doğru düşecek. Bu payı kömür ve yenilenebilir enerjinin dolduracağını düşünüyoruz. Türkiye’de güneş ivme kazandı. Büyük çoğunluğu lisanssız santraller. Türkiye’nin lisanslı büyük kapasitede güneş enerjisi santrallerine de ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Doğalgaza dönersek, Katar’dan gelen sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) veya İran gazı gibi alternatif gaz kaynakları ve petrol fiyatlarının da düşmesiyle gaz fiyatlarının düşmesi sonucu daha fizıbıl bir noktaya geleceğini düşünüyoruz. İlgimizi azaltmıyoruz.”
GÜVENLİK KONUSU GÜNDEMDE
Hüseyin Gelis ise petrol fiyatlarındaki değişimin müşterileri çok etkilediğini belirterek, “Havayolları, tüketici ülkeler çok olumlu etkisini görüyor ama enerji şirketleri, petrol şirketleri bayağı zorlanıyorlar. Çünkü yatırım yapılmıyor, bekleniyor. Geriye baktığımız zaman petrol fiyatları son 80 yılda indi, çıktı. Geçici bir dönem ama müşterilerimiz bu konudan ciddi şekilde etkileniyor. Güvenli liman olmak Türkiye için çok önemli. Ülkenin yatırımcı açısından güvenli liman olabilmesi için partnerlerini seçerken dikkatli olunması gerekiyor. Rusya ile yaşanan uçak krizinin ardından büyük projelerin tehlikeye girmesinin konuşulması son dönemde yaşanan en önemli gelişmedir ve Türkiye’yi kaynak çeşitliliğine daha çok odaklamıştır. Enerji portföyümüzün geniş olması gerekiyor. Türkiye’deki enerji sorununu sırf yenilenebilir ile çözemeyeceğiz, kömür ile de çözemeyeceğiz. Marka konusu da çok önemli. Siemens olarak markamıza çok dikkat ediyoruz. ‘Made in Turkey’ dediğimiz zaman yurtdışında yatırımcıların aklına ne geliyor, ne gelmesini istiyoruz? Siemens 190 ülkede faaliyet gösteriyor, ülkemizin bayrağını alıyoruz, merkeze gidiyoruz ve ‘Bizim ülkede yatırım yapın’ diyoruz. Fakat Brezilya’daki arkadaşlar da aynısını yapıyor. Türkiye’deki güvenlik konusu, bölgedeki gelişmeler, yatırım yaptığımızda riskler nedir diye gittikçe gündeme geliyor ve Türkiye’deki pazarı etkiliyor. 160 yıldan beri buradayız, Türkiye’deki onca değişime rağmen Siemens buradaydı. Bu krizler de geçecektir. Bu ara dönemi ise inovasyon ve teknolojiye yatırım yapmakla değerlendirmek gerekiyor. Türkiye’de her yıl 55 milyon lira sırf Ar-Ge’ye yatırım yapıyoruz; 250’den fazla mühendis Ar-Ge’ye odaklanıyor” şeklinde konuşuyor.
AVRUPA’YA GAZ DEĞİL ELEKTRİK KORİDORU
GELİS, 2016’da Siemens olarak araştırma konusunda bir yatırım yapmayı daha düşündüklerini söylerken, “Konu da Sanayi 4.0 olacak. Türkiye’de araştırma konusunda potansiyelin olduğuna inanıyoruz, genç nüfus var ve bunların problem çözme becerileri çok yüksek, bunu 2016 yılında projelerle değerlendirmek istiyoruz” diyor. Özellikle enerjiyi de yakından ilgilendiren dijitalleşme konusunda çalışmaların yoğunlaştığını kaydeden Gelis, “Türkiye’nin Avrupa’daki şebekeye bağlanması için şimdiden altyapıyı hazırlamamız lazım, ‘gaz ve petrol Türkiye’den geçsin’ diyoruz ancak o esas çözüm değil. Aslolan bölgede Türkiye’nin enerjide en önemli şebeke haline gelmesidir. İleride istediğiniz en ucuz, en ekonomik enerjiyi satın almanız için bağlantıyı kurmanız gerekiyor. Yarın bir gün Romanya’dan elektrik alabilirsiniz, ya da Romanya şebekesine elektrik verebilirsiniz. Avrupa elektrik şebekesi sistemine dahil olmak için akıllı şebekelere yatırım şart” şeklinde konuşuyor.
160 YILDA 7 PADİŞAH 12 CUMHURBAŞKANI
GELİS, Siemens’in bu yıl Türkiye’de 160. yılını kutladığına dikkat çekerek, “160 yıl dediğimizde bizim için önemli bir dönem. Türkiye’den hiçbir zaman ayrılmadık. 160 yılı değerlendirdiğimiz zaman 7 padişah, 12 cumhurbaşkanı, 37 başbakan gördük. Krizleri yaşadık bu ülkede ama inandık ve kaldık. Yabancı kökenli bir yerli şirket olduk aslında.160 yılda Osmanlı’yı ve Cumhuriyet’i aydınlatan bir şirket varsa o Siemens’dir, elektrik ve elektrifikasyon anlamında” diyor.