• Haberler
  • Güncel
  • Hakkı Öznur: Her şartta Muhsini tavır, Muhsini duruş

Hakkı Öznur: Her şartta Muhsini tavır, Muhsini duruş

Muhsin  Yazıcıoğlu'nun dava ve yol  arkadaşı, Alperenlerin ağabeyi, Ülkücü Hareket'in önde gelen isimlerinden Hakkı Öznur,  milletin adamı şehit lider  Muhsin Yazıcıoğlu'nun 69. doğum yılı münasebetiyle bir mesaj yayımladı.

  • 1414

Şehit lider Muhsin  Yazıcıoğlu’nun dava ve yol  arkadaşı, Alperenlerin ağabeyi, Ülkücü Hareketi'n önde gelen isimlerinden Hakkı Öznur,  milletin adamı şehit lider  Muhsin Yazıcıoğlu’nun 69. doğum yılı münasebetiyle bir mesaj yayımladı.

Mesajın  tam metni:

Aziz dava arkadaşlarım, ülküdaşlarım, yiğit Alperenler,

Ömrünü, aziz Türk milletine, Nizam-ı Âlem ülküsüne vakfetmiş, milletin davasına adanmış bir ömür ile milletin adamı, şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu, 69  yaşında.   

Bizler, Allah yolunda, Kur’an yolunda, millet yolunda şehit düşen Muhsin Başkan’la beraber olduk. İyi ki onun gibi yiğit bir liderle, yol ve dava arkadaşı olmuşuz. Ne mutlu bizlere…

Türk siyasi ve demokrasi tarihine ilkeli ve dik duruşuyla yiğit tavrıyla,  damga vuran  milletin adamı şehit liderimiz  Muhsin Yazıcıoğlu’nun yokluğu, derinden hissediliyor. Şehadetinden bugüne 14 yıl, 9 ay, 7 gün geçti. Toplam 5395  gün geçti.  Acımız, hala dipdiri. Hüznümüz, devam ediyor. Türkiye, yiğit dava adamını, Muhsin Yazıcıoğlu’nu arıyor.

Ömrünün her aşamasında ihlas ve istikamet üzerinde olan, cennet mekân Muhsin Başkan, kadirşinas Türk milletinin gönlünde taht kurdu. Manevi rütbeler aldı. Aziz Türk milleti, şehit Muhsin Başkan’ı zahiren Tacettin Dergahı’na, manen kendi yüreğine gömdü.

Ülkücülerin hikayesi bitmez. Bu hikaye burada bitmez. Milletin adamı yiğit lider  Muhsin Başkanımızın yarım kalan hikayesini inşallah Türkiye’nin geleceği ve teminatı olan Türk gençliği tamamlayacaktır. Muhsin Başkan’ın hikayesi  hikayemiz, hayalleri hayallerimizdir.

Hakkı Öznur: Her şartta Muhsini tavır, Muhsini duruş

Muhsin Başkan Türkiye’nin milli direnç merkeziydi, meclisin sigortasıydı Anadolu’nun bağrından çıkan bu yiğit liderin, bu büyük siyaset ve millet adamının kahramanca, idealist mücadelesi her zaman toplum da büyük saygı uyandırdı. Milyonlarca insan ona sevgi ve hürmet besledi. O’nun dik duruşuna davasına olan bağlılığına hep hayran oldu.

Muhsin  Başkanın siyasi çizgisinde kırıklık yoktur. İstikameti-kıblesi dosdoğru bir dava adamıdır. İman ve ahlak abidesi bir şahsiyetti. O, istikamet ve vakar sahibiydi. O, makam ve mevkileri değil, sonsuzluğu düşünen bir liderdi.

Bütün ömrünü, bütün varlığını Kur'an'a bağlayan bir adamdı. Davasını Kur’an’la anlatan, ülküsünü iliklerine kadar yaşayan Muhsin Yazıcıoğlu,  kamil bir Müslüman, feraset sahibi bir liderdi.

 Muhsin Yazıcıoğlu deyince Kur’an’a adanmış bir ömür ve Allah ve peygamber sevdası ile dolu bir yürek karşımıza çıkıyor.

Yüce kitabımız Kur’an diyor ki, “Allah, Muhsinlerle beraberdir.”

Hakkı Öznur: Her şartta Muhsini tavır, Muhsini duruş

Kur’an ayetlerinde ‘Muhsin’ ifadesi birçok yerde geçmektedir.

Kur’an’ın açıkladığı 99 güzel isminden biri de Muhsin olan Cenab-ı Allah, güzeli ve güzellik sergileyenleri sever. O, gerçekten Muhsinlerdendi. Muhsin Başkan, güzel bir insandı.

Allah, iyilik ve güzellik insanı olan Muhsinlerle beraberdir. Hiç şüphesiz yüce Allah, dünyada ve ahirette kötülerle değil, Muhsinlerle/iyilerle beraberdir. Dünyada kiminle birlikte olursak, kıyamet günü de onunla birlikte oluruz.

Rabbimizin yüce kitabında Muhsinleri sevdiğini ferman ettiği ayetlerindeki gibi kendini Allah’a adamış yiğit ve güzel bir insandı Muhsin Başkan…

Acımız hale taptaze, tarifi mümkün değil. Acımız, hüznümüz devam ediyor. Muhsinlerle de hüznümüz Allah’adır bizim…

Muhsin Başkan’ın hayatı cesaret, adalet ve şehadetti.

Biz Allah yolunda, Kur’an yolunda, millet yolunda şehit düşen Muhsin Başkan’la beraber olduk. İyi ki onun gibi yiğit bir liderle, adam gibi adamla yol ve dava arkadaşı olmuşuz. Ne mutlu bizlere…

Muhsin Yazıcıoğlu’nun “gizli” ajandası yoktu. Açık, şeffaf ve milletiyle, dava arkadaşlarıyla iç içe, bir bütün olan milli bir liderdi. Muhsin Yazıcıoğlu için kişilerin, grupların bekası değil, devletin, milletin bekası, ülkenin yarınları önemlidir.

 Şehit Muhsin Yazıcıoğlu deyince dava adamlığı, davaya adanmışlık, fazilet, fedakârlık, vefa, kadirşinaslık, hasbilik, beklentisizlik akla gelir. Kendisi için bir gün yaşamadı. Ömrünü, hayatını, verdiği yüce davasına adadı. Her türlü istibdada karşıydı, İstiklal aşığıydı. Çile adamıydı. Davasının çilesini çekti hep.

Hep dik durdu, düz yaşadı, çizgisini bozmadı, istikametini değiştirmedi. İnandığı değerlere hep bağlı kaldı. Kendisi için bir gün yaşamadı. Ömrünü, hayatını, verdiği yüce davasına adadı.

Siyaset üslubunda seviye, nezaket, naiflik, hoşgörü, diyalog, kuşatıcılık vardı. Bugün ülkeyi yönetenlerin üslubunda ise tam tersi var. Güç zehirlenmesi yaşayan siyasetçileri daima uyarmıştır. Güç çılgınlığı ile yoldan çıkan saldırgan ve çirkin bir dil kullanan, kendini “tek adam” olarak görenleri, otokrasiye saplanmakla itham etmiştir.

TEK ADAM, TEK PARTİ REJİMİNE KARŞIYDI

Muhsin Yazıcıoğlu, siyasette otoriterleşme eğilimlerine hep dikkat çekmiştir. Tek parti güdümlü otoriterleşmeye karşı durmuş, demokrasiyi ve özgürlükleri savunmuştur. Siyasi yaşamı boyunca tek adam anlayışına, lider sultasına daime karşı çıkmıştır.

Her zaman otoriter, hegemonik ve despotik iktidarlara ve ceberut devlet anlayışına karşıydı. “Milletin adamı milleti kamplara ayırmaz, cepheleştirmez” derdi.

Muhsin Yazıcıoğlu, ötekileştirmezdi. Birleştirici, bütünleştirici ve kuşatıcıydı. Toplumu ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı siyasetleri her zaman tehlikeli bulmuş ve uyarıcı olmuştur.

Siyasi yaşamı boyunca tek adam anlayışına, lider sultasına daima karşı çıkmıştır. Kışkırtıcı dil ve söylemi, öfkeyi, inatlaşmayı ve kutuplaştırmayı bir siyaset tekniği olarak kullanan siyaset üslubunu, tehlikeli bulmuştur.

Milli iradeye leke sürdürmeyen tavizsiz duruşu, örnek şahsiyeti, ile milletin adamı idi. Anadolu kültürü ile yoğrulmuştu. Anadolu kültürünü yaşayarak gelmişti. “Ben toprağı saksıda, köylüyü sinemada, çileyi de edebiyat kitaplarında okumadım. Ben bunları yaşayarak geldim” derdi. Sade, temiz ve samimi idi.

Hakkı Öznur: Her şartta Muhsini tavır, Muhsini duruş

MODEL ŞAHSİYET :  MUHSİN YAZICIOĞLU

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, 31 yıl önce Türk siyasetine “sivil inisiyatif programı” ile tarihi bir çıkış yapan, Türk demokrasi tarihinde ilk ve önemli bir yere sahip olan sivil toplum, sivil siyaset, sivil anayasa, adalet, demokrasi ve özgürlük vurgusu yapan, tarihi bir manifesto olan, bugün de yarın da her zaman geçerliliğini koruyan, millet merkezli programın çizgisi ve savunucusudur.

Sivil siyaset programı; sivil siyaset, sivil toplum vurguları askeri vesayete ve darbe anayasalarına karşı çıkan, sivil bir anayasa ve özgürlükçü demokrasiyi savunan, milli iradeye sahip çıkan özgün düşünceler, ilkeli, seviyeli siyaset anlayışı, başta aydınlar, sivil toplum kuruluşları olmak üzere toplumun çeşitli kesimlerinin dikkatini çekmiş, destek bulmuştu.

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, her zaman hak, hukuk, adalet çizgisinde siyaset yapan, daima demokrasiyi, adaleti ve özgürlükleri savunan,  milletten yana olan milli çizgidir.

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, darbelere, kalkışmalara, muhtıralara, gece yarısı gelen e-bildirilere karşıdır ve bunlarla mücadeleyi, demokrasi mücadelesi olarak görür.

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, 28 Şubat ve e-muhtıra günlerinde, “Biz, milli iradeden ve demokrasiden yanayız. Demokrasinin köklü bir şekilde yerleşmesi için sandıktan çıkan iradeye herkes saygı göstermelidir. Demokrasiye balans ayarı yapmak isteyen hadsiz, militarist, darbeci, cuntacı, millet düşmanı vesayetçi çevrelerle her türlü odaklarla mücadelemiz devam edecektir. Ülkemizin istikrarsızlığa düşürülmesine asla müsaade etmeyeceğiz. İstikrarın temini için her şeyi yapacağız” diyen, milletten ve demokrasiden yana olan şehit Yazıcıoğlu çizgisine sonuna kadar bağlı olmaktır.

 

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, Türkiye’nin en karanlık yıllarında ölüm tehditleri, gözdağları vermeye çalışan iç ve dış mihraklara, askeri vesayete bağlı BÇG vb. millet ve demokrasi düşmanı karanlık yapılara, “Kimse bizim aldığımız kararı değiştiremez, kimse bize dayatma yapamaz, milletin aleyhine iş yaptırtamaz. Biz, milletimiz ne diyorsa onu yaparız. Demokrasiyi tanımayanları, milli iradeyi tanımayanları, biz hiç tanımayız. Bizim hayatımız, şer odaklarıyla mücadeleyle geçti. Zalimlere, darbecilere, cuntacılara asla boyun eğmedik.” diyen yiğit lider Yazıcıoğlu çizgisidir.

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi 28 Şubat sürecinde milletten ve demokrasiden yana olan tavrını değiştirmesi için Meclis’te kendisini ziyaret eden, askeri vesayetle, bürokratik oligarşi ile bağlantılı bazı vekillere, eski bakanlara  “Benim adım Muhsin Yazıcıoğlu. Ben kimseden emir ve talimat almam. Allah’tan başka kimseden korkumuz yok. Biz milli iradeye inanıyoruz. Milli iradenin dışında hiçbir iç ve dış odak tanımayız. Demokrasi dışı arayışlara şiddetle karşıyız. Demokrasinin arkasında durmaya ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz. Hiçbir güç odağı Muhsin Yazıcıoğlu’na milletin aleyhine, demokrasinin aleyhine bir iş yaptıramaz. Ben ve dava arkadaşlarım, milletle siyaset yaparız. Sadece milletimize hizmet ederiz. Herkes bunu böyle bilsin.” diyen  cesur lider, Şehit lider  Muhsin Yazıcıoğlu çizgisidir.

MUHSİN YAZICIOĞLU ÇİZGİSİ, HAK, HUKUK, ADALET ÇİZGİSİDİR

Şehit liderimiz Bir konuşmasında şunları ifade etmiştir: 

“Bizim siyasi projelerimizin esasını, milli, manevi, insani ve demokratik değerler üzerinde yükselecek, her halükârda kudretli ve büyük bir Türkiye ideali oluşturmaktadır.”

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, adaleti, demokrasiyi ve özgürlükleri savunan, özgürlükçü ve demokrat bir çizgidir.

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, tek adam, tek parti rejimi peşinde koşan zihniyetleri, ülke ve demokrasi açısından tehlikeli olarak görmüş ve her türlü otoriter anlayışa ve otokratik siyasete karşı çıkmıştır.

Hakkı Öznur: Her şartta Muhsini tavır, Muhsini duruş

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, oligarşik ve bürokratik dikta rejiminin devamından yana olan otoriter ve totaliter düşünceye sahip zihniyetlere karşı, sivil, demokratik, hukukun üstün olduğu iradeyi ortaya koyan, milli ve yerli bir çizgidir.

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, demokrasi düşmanlarına asla boyun eğmez, hiçbir güç ve odak tanımaz, askeri vesayete karşı çıkar, vesayetçiliği mahkum eder.

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, otokratik siyasete, otokrat liderlere, otoriterleşmeye ve otoriter eğilimlere kökten karşıdır.

Otokrasi, diktatörlüğün bir türüdür.  Yazıcıoğlu çizgisi , siyasette her türlü otoriterleşme eğilimlerini demokrasi için tehlike olarak görmüştür.

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisine göre son dönemde, otokrasi ve otoriteryanizm, devlete hakim olmuştur. Tek parti güdümlü otoriterleşme  demokrasiyi ve özgürlükleri tehdit etmektedir.

Otoriter ve totaliter yönetimler, mutlak gücü kaybetmemek adına çoğunlukla baskıya ve şiddete başvururlar. Otokrat liderler, millete değil sahip oldukları makamsal güçlerine güvenirler.

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisine göre, demokrasiye yönelik otokratik tehdit gibi bir başka tehlike de otokrasiyle yakından ilişkili olan oligarklardan gelmektedir.

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, darbecilerle, darbe peşinde koşanlarla, cuntalarla, bürokratik oligarşi ile her türlü otoriter zihniyetlerle daima mücadele eden, demokrasiyi ve milli iradeyi savunan demokrasi çizgisidir.

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, ötekileştirici değil birleştirici ve bütünleştiricidir. Milletin evlatlarını “bizler” ve “onlar” diye ayırmaz.

Hakkı Öznur: Her şartta Muhsini tavır, Muhsini duruş

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, kutuplaştırıcı ve nefret dilini kullanan her türlü ilkesiz, omurgasız, kirli ve pasaklı siyaset dilini demokrasiye ve millete tehdit olarak görür ve bunlarla mücadele etmeyi görev kabul eder.

HER TÜRLÜ DİKTALARA,  DİKTATÖRLERE KARŞI  MÜCADELE   TARİHİ GÖREVİMİZDİR

 Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, tankları sokağa çıkartan, tankların yürüyüşünü, “demokrasiye balans ayarı yaptık” diye selamlayan, militarist, millet düşmanı zihniyete karşı “demokrasi tankla denetlenmez. Demokrasilerde meşruiyetin kaynağı millettir. Hukukun üstünlüğü, hukuk devleti ilkelerini korumadan demokrasiyi koruma ve geliştirmenin de imkânı yoktur” anlayışıdır.

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, demokrasi ve milli irade düşmanı, ordu içinde MDD’ci (Milli Demokratik Devrim), mezhepçi zihniyetin oyunlarını bozan, hamlelerini boşa çıkaran cesur ve cesareti olan çizgidir.

 

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, askeri darbe ile yönetime el koyup, BAAS’çı/Nusayrici bir dikta rejimi kurma çabalarına; “Türkiye, İran olmayacak, Cezayir olmayacak. Suriye yapılmasına da biz asla müsaade etmeyeceğiz!” diyen, şehadete yürüyen liderin çizgisidir.

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi vesayetçi çevrelere, bürokratik oligarşiye, sivil ihtilal kuvvetlerine, millet adına meydan okuyan ve taviz vermeyen tek  çizgidir.

Muhsin Yazıcıoğlu çizgisi, tiranlığa, diktalara, diktatörlüklere şiddetle karşıdır. Millet ve insanlık düşmanları ile mücadeleyi merkezine koyar.

MUHSİN YAZICIOĞLU: LOCALARA, LOBİLERE, SERMAYE ÇEVRELERİNE, KÜRESEL MERKEZLERE ASLA BOYUN EĞMEYİZ!

Milletin adamı her zaman dik durmuş, doğru gitmiş şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun 19 Mart 2009 günü Karaman seçim bürosunda söylediği şu sözleri çok önemli ve anlamlıdır:

"Şimdi bakın yoldan geldik, yola gideceğiz. Hiç birimizin garantisi yok. Bir saniyesine bile hâkim olamadığımız, hükmedemediğiniz bir hayat için, bir dünya için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur."

İlkeli, seviyeli, tutarlı siyaset izleyen her zaman dik duran, milletin adamı şehit Muhsin Yazıcıoğlu, 2006 yılının Haziran ayında Birlik Akademisi’nde verdiği bir konferansta, dik duruş ortaya koyamayan siyasetçilerle ilgili şu tarihi sözleri söylemiştir: 

“Ben siyaseti Allah rızası ve içinden çıkmış olduğum Türk Milleti için yaptım. Siyasette her zaman açık, şeffaf ve ilkeli olacaksınız. Milletine hizmet etmek isteyen siyasetçi, her zaman dik durmalıdır. Hakkı söylemek kolay iş değildir, dik durmayı gerektirir. Açığı olanlar, diyet borcu olanlar, dik duruş ortaya koyamazlar. Eğilenler, bükülenler, yamulanlar, sistemin adamı olurlar, silinir giderler. İktidarlarla, güç odaklarıyla, çıkar çevreleriyle menfaat ilişkisine girenler, kirli ve karanlık ilişkileri olanlar, çok kolay teslim alınırlar. Ardından güç odaklarının istediklerini yerine getirirler ve onların maşası olurlar, onların söylediklerinin dışına çıkamazlar.”

Muhsin Yazıcıoğlu, küresel güç merkezlerine koşmadı. Siyonist merkezlerde konuşmalar yapmadı. Yahudi lobilerinden, İngiliz kraliçesinden madalya almadı. CIA istasyon şefleri ile yurt içinde, yurt dışında gizli kapaklı görüşmeler yapmadı. Malikânelerde, ofislerde bir araya gelmedi. Sabah kahvaltılarında, akşam yemeklerinde onlarla oturup yemek yemedi.

ABD, AB ve Davos’ta dünyayı yönetmeye çalışan dünya kapitalizminden icazet almadı. Muhsin Yazıcıoğlu, siyasi yaşamı boyunca küresel güç merkezleriyle mücadele etti. Muhsin Yazıcıoğlu’na küresel emperyalist güçler diz çöktürtemedi.

 Bu ülkede, bu coğrafyada emperyalizme boyun eğenler, işbirlikçiliğini, taşeronluğunu yapanlar oldu. Ancak, milli lider Muhsin Yazıcıoğlu, emperyalizme boyun eğmedi, emir ve talimat almadı, dışa bağımlı olmadı, güç odaklarının önünde eğilmedi, küresel diktatörlerin, karanlık merkezlerin emrine girmedi, onlarla kirli ve karanlık ilişkiler kurmadı.

Hakkı Öznur: Her şartta Muhsini tavır, Muhsini duruş

Ey şehit liderim:  Davan Davamız,  Yolun Yolumuz, Kavgan Kavgamız, Sevdan Sevdamızdır..

Yiğit lider, şehit lider, Muhsin Başkanımızı tüm şehitlerimizi dava büyüklerimizi, dava arkadaşlarımızı rahmetle yâd ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.  Onları asla unutmadık ve unutmayacağız. 

Fatihâlar ve Yâsinler, Muhsin Başkan’a …

Bakmadan Geçme