• Haberler
  • Hayat
  • Başörtülü doktora hakaret eden CHP'li meclis üyesinin yargılandığı davada mütalaa açıklandı

Başörtülü doktora hakaret eden CHP'li meclis üyesinin yargılandığı davada mütalaa açıklandı

Filyasyon ekibindeki başörtülü doktor Tuba Taşkın Öztürk'e 'Ama senin kafanda şu şey varken ben sana nasıl güvenebilirim. Beni zehirlemeyeceğini nereden bilebilirim' şeklinde sözler söyleyen CHP'li meclis üyesi İsmail Hakkı Temel'in yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Mütalaada Temel'in 'kamu görevlisine hakaret' suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep edildi.

  • 88

Filyasyon ekibindeki başörtülü doktor Tuba Taşkın Öztürk’e “Ama senin kafanda şu şey varken ben sana nasıl güvenebilirim. Beni zehirlemeyeceğini nereden bilebilirim” şeklinde sözler söyleyen CHP’li meclis üyesi İsmail Hakkı Temel’in yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Mütalaada Temel’in ‘kamu görevlisine hakaret’ suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep edildi.

Filyasyon ekibindeki başörtülü diş hekimi Tuba Taşkın Öztürk’e, “Ama senin kafanda şu şey varken ben sana nasıl güvenebilirim. Beni zehirlemeyeceğini nereden bilebilirim” şeklinde sözler söyleyen Bahçelievler Belediyesi CHP’li meclis üyesi İsmail Hakkı Temel’in yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanık İsmail Hakkı Temel ile müşteki Tuba Taşkın Öztürk hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı. Duruşmada tanık olarak beyanda bulunan CHP Meclis Üyesi Bahar Karabulut “O gün test için hepimiz sıraya girmiştik. İsmail Hakkı Bey benim önümdeydi. Test yapılırken şakalaşmalar gülüşmeler oldu. 2 gün sonra da böyle bir iddia olduğunu öğrendim” şeklinde konuştu.

Sağlık çalışanı tanık Mehmet Ali Güzel ise o gün test yaptıklarını kendilerine verilen listede üst kısımda AK Partili ve CHP’lilerin olduğunu, bulma kolaylığı olsun diye test yapacakları kişiye hangi partiden olduklarını sorduklarını anlattı. Güzel beyanında “Sanık geldiğinde ona da sordum. O da bana ‘ne yapacaksın, neden soruyorsun’ dedi. Listenin karşılaştırmasını yapmak için dedim. Doktor Hanım da ‘bunun sizin için ne sakıncası var?’ dedi. Sanık da ‘ben ne bileyim sizin bana zarar vermeyeceğinizi’ dedi. Doktor Hanım ‘ben bir sağlıkçıyım çalıştığım yer belli, nasıl böyle düşünebiliyorsunuz’ dedi. Sanık da ‘ben bu durumda bana zarar vermeyeceğinize nereden güveneceğim’ dedi. Doktor Hanım ise ‘bu söylediklerinizden dolayı yüzünüz kızarmalı’ diye cevap verdi. Sanık sonradan ‘ben şaka yapıyordum’ dedi” şeklinde konuştu.

Müşteki Tuba Taşkın Öztürk ise beyanında “Şikayetçiyim. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum. Şakalaşma ve gülüşme karşılıklı olur bu olayda İsmail Hakkı Bey kendi sözlerini hakaretlerini söyledi ve çıkıp gitti” dedi.

Müşteki beyanının ardından davaya ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, dini değer içeren başörtüsü kastedilerek kullanılan ifadenin aşağılama içerikli olduğunu, şaka ve ironi maksatlı dahi kullanımının hayatın olağan akışına ters olduğunu belirterek sanığın ‘kamu görevlisine hakaret’ suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Duruşma sanık avukatının mütalaaya karşı savunma hazırlaması için ertelendi.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 4 Mart’ta meydana gelen olay anlatılmıştı. İddianamede, Tuba Taşkın Öztürk’ün Bahçelievler İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde diş hekimi olarak görev yaptığı, ancak korona virüs pandemisi nedeniyle filyasyon ekibinde olduğu aktarılmıştı. 4 Mart günü Bahçelievler Belediyesi Nurettin Topçu Kültür Merkezi’nde Bahçelievler belediye meclis üyelerine toplu olarak korona virüs testi yapıldığı iddianamede belirtilerek, Temel’in müşteki Öztürk’e başörtüsünü kastederek “Ama senin kafanda şu şey varken ben sana nasıl güvenebilirim. Beni zehirlemeyeceğini nereden bilebilirim” şeklinde sözler söylediği açıklanmıştı. İddianamede Öztürk’ün şikayetçi olmasının ardından CHP’li meclis üyesi Temel’in ifadesinin alındığı belirtilmişti. Temel, iddianamede yer verilen ifadesinde kullandığı kelimelerin şaka maksatlı olduğunu ve yanlış anlaşıldığını, hakaret kastı ile hakaret etmediğini, sözlerinin yanlış anlaşılması nedeniyle müştekiden özür dilediğini ve hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini beyan etmişti.

İddianamede olay tarihinde aleni ortamda müştekiye söylenen sözlerin hakaret suçunu oluştuğu anlatılarak İsmail Hakkı Temel’in ‘kamu görevlisine görevinden ve mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden dolayı alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

Bakmadan Geçme