Yerli elektrik araç çağrısına girmem normal
Osman Fevzi Boyner, 2004'ten bu yana elektrikli araç işiyle uğraştığı için 2012'de TÜBİTAK'ın açtığı 'yerli elektrikli araç' çağrısına girmesinin normal olduğunu belirterek, 'Girmeseydim komik olurdu. Zaten girdik ve elendik' dedi.
YURTDIŞINDA eğitimini tamamladıktan sonra 1990'li yıllarda New York'ta finans sektöründe çalışmaya başlayan Osman Fevzi Boyner, 2001 yılından bu yana yürüttüğü Boyner Sanayi A.Ş. CEO'luğunun yanında 2004 yılından itibaren lityum-ion akülere ve bununla çalışan araçlara yatırım yapıyor. Bu amaçla 2009 yılında BD Otomotiv şirketini kuran Boyner, bu tarihten itibaren 'Şehir içinde sıfır emisyon yük ve insan taşıma' misyonu ile elektrikli araç dönüşümü, üretimi yapıyor.
Şu an Türkiye'de hali hazırda Renault'dan sonra en çok elektrikli araç satan kişisi olan Boyner, 20 milyon kilometre yol tecrübesi kazanmış araçları ile Türkiye, İtalya, Hollanda ve Danimarka'da aktif olarak faaliyet gösteriyor. 2016 yılında BD Otomotiv'le İngiltere ve Fransa'ya giriş yapmaya hazırlanan Boyner, Türkiye'de Aras Kargo, Ülker, Migros, TNT, DHL gibi büyük ticari filo sahipleri ile, Kopenhag ve Roma'da da değişik belediyelerle çalışıyor.
BİZİ BAŞTA ELEDİLER
Osman Fevzi Boyner, yıllardır elektrikli araç işiyle uğraştığı için 2011 yılında yerli oto tartışmaları çıkınca bunu dahil olmalarının gayet normal olduğunu belirterek şunları söyledi: 'Özellikle bu tartışmalar, konuşmalar, teşvikler elektrikli araç üzerinde yoğunlaşınca bizim için bir zaruret oldu. 2012'de TÜBİTAK'ta 'yerli elektrikli araç' çağrısını çıkınca bizde katıldık. 2004'ten beri elektrikli araç işiyle uğraşıyorum. Girmeseydim komik olurdu. Bunca yıldır kafayı bu işe yormuşken, Türkiye'nin yerli elektrik aracının geliştirilmesi için açılan çağrıya tabi ki girecektim. Girmeyeyim mi. Hazırlandık, girdik ama bizi başta elediler. Sonra öğrendik ki kimseye kısmet değilmiş. Sonra TÜBİTAK 'biz bu işi yapacağız'dedi. Ben şahsi olarak anlayamadım ama 'hayırlısı' dedim. Bizim ana işimiz teknoloji üretmek ve bunu satmak; ihalelere/çağrılara girmek değil. Benim amacım teknolojide dünyada lider bir şirket konumuna gelmek.'
BELEDİYELER ALMADI
Türkiye'de bazı belediyelere elektrikli otobüs satmaya çalıştıklarının da doğru olduğunu ama başarılı olamadıklarını da sözlerine ekleyen Boyner, 'Satmaya çalıştık ama almadılar. Yaptığımız işe bağlı olarak bunun neresi tuhaf. Ticari bir iş yapıyoruz. Türkiye'de belediyeler almadı ama Roma, Kopenhag belediyelerine elektrikli araç satıyorum, Hollanda'ya satıyorum. Bazı yaptığınız işler tutar, bazıları tutmaz. Biz elektrikli hafif ticari araç içinden çok memnunuz. Avrupa'da çok iyi işler yapıyoruz ve 2015-2020 arasında çok daha iyi işlere imza atacağız' yorumunu yaptı.
ACİZ MİYİZ TABİ Kİ YERLİ OTO YAPARIZ
'YERLİ otomobil'le ilgili olarak da Türkiye'nin bunu yapabileceğini ve zamanlamanın doğru olduğunu kaydeden Boyner şunları söyledi: 'ABD Başkanı Obama'nın dediği gibi 'Yes we can.'(Evet yapabiliriz) 3-5 yıldır, 'yapabilir miyiz, yapamaz mıyız' tartışmalarını çok aciz buluyorum. Ne demek yapamayız, niye yapamayalım. Türkiye'de insan kaynakları bunun için çok müsait. Kapasite var. Acziyet gibi alıyorum. Milliyetçi damarıma basıyor. Yapılamayacak bir şey değil. Ben elektronik mühendisiyim. Londra'da dünyanın en iyi elektronik mühendisliği okullarından birinde okudum. MIT'de (Massachusetts Institute of Technology) MBA yaptım, ondan sonra gittim Harvard'da MPA (kamu yönetimi yüksek lisans) eğitimi gördüm. Yani bugün bunu başaranların hepsi bu okullardan geçti, bazıları benim sınıf arkadaşım. Onlar yapıyor biz niye yapamıyoruz. Yaparız. Yerli otomobilin fiziksel olarak yapılması değil, bunun sürdürelebilir, ekonomik bağımsızlığı olan bir şirket haline dönüşmesi önemli.'
TÜRKİYE'NİN TESLA'SINI YAPMALIYIZ
'DÜNYADA otomotiv endüstrisinde tsunami gibi gelen büyük bir teknoloji değişimi var' diye konuşan Boyner şu yorumu yaptı: 'Büyük bir bölünme var. Birincisi kullanılan malzemelerde ikincisi güç ünitelerinde yani motorlarda. Otomotivdeki büyük motor, boyahane ve kalıp yatırımları geride kalıyor. Kompozit malzemelerle araçlar üretilmeye başlanıyor. Güç üniteleri tamamen değişiyor. Bu yeni düzenin şu anda çok iyi bir örneği de var. O da sadece 10 senedir bu işi yapan Tesla. Bugün Tesla'nın yılda 35 bin araç satışıyla 30 milyar dolarlık piyasa değeri, General Motors'un (GM) yılda 10 milyon araç satışıyla 60 milyar dolarlık piyasa değeri var. İnsanlar Tesla'yı geleceğin otomotiv şirketi olarak gördüğü için değeri artıyor. O yüzden Türkiye doğru zamanda yerli oto adımını atıyor. Bunu 15 sene önce söyleseydiniz manası olmazdı. Belki 15 sene sonra söyleseniz de manası olmayacaktı. Çünkü bu tsunami geçmiş olacaktı. Şu anda bir çok yer yıkılıyor ve yerine inşa ediliyor. Türkiye yerli otomobilini yapacaksa bunu 2002'de tasarlanan bir platformla yapmamalı. Çünkü biz bugün 2030 yılının otomobilini yapmalıyız.'