Selçuk Duracık ve Halil Esendağ'ın şehadetinin 39. yılında Hakkı Öznur'dan anma mesajı
Ülkücü Hareket'in tarihini yazan, Ülkücü camianın kanaat önderlerinden Hakkı Öznur, 12 Eylül cunta rejimi tarafından 39. Yıl önce idam edilen Ülkücü Şehitlerden Halil Esendağ ve Selçuk Duracık'ın şehadetlerinin sene-i devriyesinde bir mesaj yayımladı.
Öznur'un yayımladığı mesajın tam metni:
Zirvesine çıktım Spil'in ;
Oturdum yeşilden Kiliminde ,
Karşımda SELÇUK DURACIK ,HALİL ESENDAĞ
Ufuklar Ötesinde
( Şiiri yazan Medrese- i Yusufiyelilerden Mehmet Karanfil)
‘İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râciûn.' (Bakara Suresi, 156) (Hepimiz Allah'tan geldik, tekrar O'na döneceğiz.)
Bundan 78 yıl önce, 23 Türk milliyetçisi, “tek parti diktatörlüğünde” tabutluklara konmuştu. 1500-2000 mumluk ampulleri, tabutluklarda başlarına koydular. 36 yıl sonra bu sefer Amerikancı Kenanist rejim, yine Türk milliyetçilerini, Ülkücüleri tabutluklara koydu,
1944 yılında Sansaryan Han'da işkencecilerin “beyin tavası” dediği tabutluk işkencelerini gördük. 12 Eylül döneminde C-5'lerde benzerlerini yaşadık.
C-5 adlı özel işkence merkezlerinde işkencelerden geçirildik. Türkiye'nin dört bir yanında kurulan işkence merkezlerinde, 100 binden fazla Ülkücü, işkenceli sorgulardan geçirildi! Zindanlara dolduruldu.
İdamlardan geçtik, idamlarla yargılandık. Hücrelere, zindanlara tıkıldık. Cezaevlerinde, işkence merkezlerinde öldürüldük.
Ölümlerin kol gezdiği, kızıl namluların kan kustuğu, fırtınalı, zor yıllardan geliyoruz. Öldürdüler, intihar süsü verdiler; astılar, “bir sağdan, bir soldan” dediler.
Vurulduk, kurşunlandık, bombalandık, asıldık, tabutluklara konduk, zulümlere maruz kaldık.
1968-1980 arası 2100 Ülkücü Hareket mensubu, “Vatanım! Ha ekmeğini yemişim, ha uğruna kızıl kurşun”, “Kanımız aksa da zafer İslam'ın” diyerek şehit düştüler.
9 yiğidimiz, can ülküdaşımız, gardaşımız, dava arkadaşımız, darağaçlarında şehit düştü. Onlarca dava arkadaşımız, hapishanelerde şehit edildi.
4 Haziran'ı 5 Haziran'a bağlayan gece, aziz ülküdaşlarımız yiğit dava arkadaşlarımız Halil Esendağ ile Selçuk Duracık, Buca cezaevinde idam edildiler.
Dava arkadaşlarımızı, can ülküdaşlarımızı, CIA ile, NATO merkezli Gladyo ile beraber çalışan, onların maşası, işbirlikçileri olan cunta rejimi astı.
Selçuk'umuz, Halil'imiz, her iki yiğidimiz idam sehpasına giderken tekbirler getiriyordu. Buca Cezaevi, tekbirlerle inliyordu. İdam sehpasında bile “Kanımız aksa da zafer İslam'ın” diyorlardı.
Onlar, Ülkü Ocaklıydı, Bizim Ocaklıydı. Onlar Hüseyni sevdaya sahip Alperenlerdi,
Onlar, Mahpushanelerin “Yusufiye” olmasında “ Taş Medrese” olmasında büyük emeği olan Feda kuşağının yiğitlerinden, kahramanlarındandır.
Onlar zindanları Medrese-i Yusufiye'ye çeviren Yusuf yüzlülerdir
ABD/NATO uşağı, CIA'nın “bizim çocukları”, 5'li Konsey'in 12 Eylül cuntacılarının emriyle 5 Haziran 1983 günü İzmir Buca Cezaevi'nde idam edilerek şehit düşen dava arkadaşlarımız, can ülküdaşlarımız, yiğitlerimiz, kahramanlarımız Selçuk Duracık ve Halil Esendağ'ı, şehadetlerinin 39. seneidevriyesinde bir kez daha rahmetle, minnetle anıyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Ülkücü Yolumuz, Şehitlerin Yoludur!
Kanımız Aksa da Zafer İslam'ın!