Başkentte BAŞKAN TOTO! Kim koltuğunda kaldı, kimler gidiyor?

Dün akşam itibarıyla 'tasfiye'den kurtulmayı garantileyen AK Parti'li belediye başkanı kim? O belediye başkanı 'harcanmaktan' nasıl kurtuldu? AK Parti'de hangi belediye başkanları kalıyor, hangileri gidiyor? Haber Platosu, AK Parti kulislerinin nabzını tutuyor.

  • 1965

(HABER PLATOSU – ÖZEL)

AK Parti'de 'kelle koparma' operasyonu tam gaz devam ediyor. Kadir Topbaş (İstanbul) ve Mehmet Keleş'in (Düzce) belediye başkanlığı görevlerinden apar topar 'istifalarının' ardından sorular peş peşe geliyor: Sıra Melih Gökçek'te mi? Sırada başka hangi belediye başkanları var?

Bu sorulara cevap aranıyor.  Ankara'da resmen 'başkan toto' oynanıyor.

OLAĞANÜSTÜ HAREKETLİLİK

Takvim yaprakları 3 Ekim 2017'yi gösteriyordu ve dün gece olağanüstü hareketlilik yaşadı Ankara…

AK Parti Genel Merkezi'nin ve Başbakanlık Çankaya Köşkü'nün ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin ışıkları neredeyse sabaha kadar yandı.

…Ve tabii Tunus Caddesi numara 12'nin önü ana baba günü idi? TBMM'nin Çankaya kapısına bakan bu cam binanın sırrı neydi, Tunus 12 numarada neler yaşandı, oraya kimler akın etti?

Peki Atatürk Havalimanı'nda 18 adet Mercedes Vito marka/model VIP araç kimleri bekliyordu gece yarısı?

Bu soruların cevabı ilerleyen satırlarda bulacaksınız.

Biz en çok cevabı merak edilen soruya yanıt vermekle başlayalım.

İyisi mi sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyelim:

Evet; gitti-gitmedi, gider-gitmez diyerek herkesin üzerine bahse tutuştuğu Melih Gökçek, 'Her zaman dört ayağının üzerine düşen kedi' misali bu vartayı da atlattı.

Anlaşılmadı ise büyük harfle yazalım:

 

DANANIN KUYRUĞU DÜN AKŞAM KOPTU: GÖKÇEK DÜN AKŞAM İTİBARİYLE KOLTUĞUNU SAĞLAMA ALDI! BİR YERE DE GİTMİYOR!

Nokta…

Peki Gökçek bunu nasıl başardı?

Gökçek kalıyor ise hangi belediye başkanları gidiyor?

Anlatalım…

Bandı kısaca başa sarıp durum tespiti yapıp, dün akşam, gece ve hatta bu sabaha kadar yaşananların perde arkasına geçelim…

 

***

Evet; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı sıfatını tekrar kazandıktan sonra gaz pedalına sonuna kadar basmaya devam ediyor parti içerisinde.

Önce 'metal yorgunluk' dedi sonra 'temiz yönetim' mesajı verdi; yanlış yapanı görevde tutmayacağını ilan etti.

 

ÖZLEYİŞ TOPBAŞ-EMİNE ERDOĞAN DOSTLUĞU

İl başkanlıklarında kendisini gösterdi ilk 'temizlik', 'görev değişikliği' ve 'tasfiyeler'… Ardından da belediyelerde.

Takvimler 22 Eylül'ü gösteriyordu, önce 'Kadir Abi' gitti; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş.

2004'ten bu yana İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna layık görülmesinde eşi Özleyiş Topbaş'ın, Emine Erdoğan ile olan yakın dostluğunun da büyük etkisinin olduğu konuşuldu durdu yıllarca. Camiadan bir isimdi Topbaş, 1994'te Refah Partisi'nin Bakırköy Belediye Başkan adayı idi, CHP'nin güçlü olduğu bölgede bir varlık gösterme şansı olmadı. O seçimde de Recep Tayyip Erdoğan efsanesi başlamıştı. Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna otururken Topbaş 1999'da bu sefer Fazilet Partisi'nden Beyoğlu Belediye Başkanı seçilmişti. 2004'te de AK Parti'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oldu, 2009 ve 2014'te aday gösterildi ve bu göreve seçildi.

Takvimler 15 Temmuz 2016'yı gösterdiğinde birçokları gibi Topbaş için de yolun sonu görünmüştü siyaset arenasında. 15 Temmuz gecesi ABD'de oluşu, sonrasında Türkiye'ye dönmekte acele etmeyişi/edemeyişi. En sonunda da damadının FETÖ operasyonunda tutuklanması... Bu gelişmeler Erdoğan ile Topbaş arasındaki köprülerin atılmasına sebep oldu ve bileti kesildi önceki hafta. Tasfiye edildi; kelimeler boğazında düğümlendi, buruk bir şekilde 'istifa ettiğini' açıklamak zorunda kaldı 'Kadir Abi'…

2 Ekim'de de Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş gitti, 'istifa etti'.  Onun da damadı FETÖ operasyonunda tutuklanmıştı.

 

KİM GİTMİYOR?

Peki sırada kim var?

Hangi belediye başkanları var?

Tasfiye edilip edilmeyeceği en çok merak edilen isim şüphesiz Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek olmuştu.

Yukarıda da açıkladığımız gibi Gökçek, 'Bu kez gitti gider' diye sevinenleri yine ters köşeye yatırdı dün akşam itibarıyla.

Gökçek bu vartayı da atlattı; koltuğunda kalmayı garantiledi dün akşam itibarıyla.

Kapalı kapılar ardındaki görüşmeler, pazarlıklar geç saatlere kadar sürdü ve Gökçek yakın çevresine net mesaj verdi: 'Bir yere gittiğimiz yok, görevimizin başındayız.'

 

USTA GAZETECİYE FLAŞ AÇIKLAMA

Gökçek dün akşam yakın çevresine bu açıklamayı yaptığı saatlerde de sesini kamuoyuna usta gazeteci Serdar Arseven aracılığıyla duyurdu.

Evet; Gökçek suskunluğunu Milat gazetesi Yayın Kordinatörü Serdar Arseven'e bozdu.

 

BİAT AÇIKLAMASI

Her zaman için 'Erdoğan'a bayrak açma' riski taşıdığından endişe edilen Gökçek önce 'biat' beyanında bulundu. Şunu söyledi  Gökçek: 'Recep Tayyip Erdoğan sadece Türkiye'nin değil ümmetin lideridir. Ona destek olmak ümmetin her evladının vazifesidir!'

Melih Gökçek, net ifadeler kullanarak şer odaklarının fitne çabalarına asla pirim vermeyeceklerini vurguladı. 'İstifa etti, ediyor, edecek' iddialarına sert çıkan Gökçek, Arseven'e şöyle dedi: 'Öyle bir hava meydana getiriyorlar ki her söylediğinizi bir yerlere çekerek algı operasyonu yapıyorlar. Şunu söylemek isterim ki Recep Tayyip Erdoğan'a destek olmak ümmetin her ferdinin görevidir. Çünkü sayın Erdoğan sadece Türkiye'nin değil ümmetin Lideri'dir. Fitne peşinde olanlar boşa uğraşırlar.' 

Usta gazeteci Serdar Arseven, iddialara ilişkin Melih Gökçek'in ne düşündüğünü ortaya koyarak gündeme damga vuran bir habere imza attı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gökçek bu açıklamaları yapmadan 5 saat önce konuya ilişkin gündemi değiştirecek açıklamalar yapmıştı. Melih Gökçek'in istifasının talep edildiği iddiası konusunda Erdoğan, 'Şu anda böyle bir şey önümüzde yok ama bundan sonra da olmayacağı anlamına kesinlikle gelmez. Çünkü bir değişimi dönüşümü biz seçime kadar yaşayacağız.' demişti.

Kurmay isimlerden AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal da aynı dakikalarda flaş bir açıklama yapmış, Melih Gökçek'in istifasının istendiğine dair haberlerin gerçeği yansıtmadığını ifade etmiş ve eklemişti:

'Yerel yönetimler başkanlığımızın performans kriterleri çerçevesinde yürüttüğü çalışmaların olmadığı anlamına da gelmiyor.'

 

GÖKÇEK NİYE KALDI?

Peki Melih Gökçek bu badireyi nasıl atlatabildi?

'Kadir Topbaş gibi tasfiye edilmekten' paçayı nasıl kurtardı?

Bir zamanlar eşi Nevin Gökçek adına o günkü 'cemaatin', bugünkü FETÖ'nün okullar yaptırmasına;  Bülent Arınç tarafından 'Ankara'yı parsel parsel FETÖ'cülere ve diğerlerine peşkeş çekmekle' itham edilmesine rağmen 'tasfiye' operasyonunda neden 'pas' geçildi?

Kapalı kapılar ardındaki pazarlıklar, devreye girdiği iddia edilen arabulucular vs… Bunlar işin bir yönü.

Diğer yönü ise şu:

Yeniden Milli Mücadele Birliği ekolünden geliyor Melih Gökçek… Tıpkı Taha Akyol, Cemil Çiçek, Ahmet Taşgetiren ve Hüseyin Gülerce gibi…

Bu ekole üye isimlerin çoğu klasik Milli Görüş geleneğinin dışında isimler… Bu ekolün içinde yer alanların çoğunun 'devletin ne olup olmadığını taa o yıllardan bilen' ve 'devletle 1970'lerde tanışmış' isimler olduğuna dair yaygın kanaat var kimi çevrelerde.

Neymiş, neymiş? Gökçek hemen her zaman 'devlete' yakın duran, 'devletin bekasını' önceleyen bir isimmiş.

Peki sonra?

Gezi Olayları sırasında 15 Temmuz'da dimdik bir şekilde Recep Tayyip Erdoğan'ın, milletin ve devletin yanında durması, proaktif bir rol üstlenmesi en büyük artılarının başında geliyor Gökçek'in.

Daha ne olsun?

 

 O BAŞKAN DA KALDI

Gökçek faslını burada kapatırken 'Peki koltuğunu garantileyen başka başkan var mı?' sorusuna cevabı hemen yapıştıralım:

Dün akşam itibarıyla bir isim daha koltuğunu garantiledi: Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz.

Milli Görüş geleğinden gelen ve HAS Parti kadrolarıyla birlikte AK Parti'ye transfer olan Yanılmaz da dün Ankara'da idi. Onun da tasfiye edileceğine dair iddialar ayyuka çıkmıştı.

Ancak Yanılmaz, bazılarını yanılttı; koltuğunu dün itibarıyla 'sağlama alan' başkanlar hanesine adını yazdırdı.

 

KİMLER GİDİYOR?

Peki Gökçek kalıyor ise, Yanılmaz kalıyor ise; onlar koltuklarını 2019 seçimlerine kadar garantilediler ise kimler gidiyor?

Bu bahsi de uzatmayalım.

Dün Ankara ana baba günü idi.

Birçok belediye başkanı başkente çağrılmıştı. Özellikle başkenti çevreleyen illerin belediye başkanlarının tamamına yakını Ankara'daydı…

Özellikle isimleri geçen iki ilin belediye başkanı var.

Onlara 'gidici' gözüyle bakılıyor.

İsimlerini ve şehirlerini yazmayalım da cıngar çıkmasın; sadece '2 B' demekle yetinelim şimdilik.

 

TUNUS CADDESİ NUMARA 12'NİN SIRRI

AK Parti'li belediye başkanlarının üslendikleri, kulis çevirdikleri yerlerin başında tabii ki Tunus Caddesi numara 12'deki bina geliyordu.

Neydi bu binanın özelliği?

Türkiye Belediyeler Birliği binasıydı burası.

Peki başkanı kim? Sıkı durun; Dr. Kadir Topbaş.

Evet; 'tasfiye' operasyonlarına karşı 'direnmeye çalışan' kulis çeviren belediye başkanlarının ana üslerinden biri, 'istifa ettiği' açıklatılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın başkanı olduğu Türkiye Belediyeler Birliği binası idi…

Binanın ışıkları sabaha kadar yandı.

Belediye başkanları beraberlerinde çok sayıda destekçisini de korumasını da getirmişti.

Çevrede beli silahlı adamlar cirit atıyordu.

Gece yarılarına kadar Çankaya Köşkü, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve AK Parti Genel Merkezi ile Tunus Caddesi numara 12 arasında mekik dokundu duruldu.

..Ve dün geceye dair bir not daha:

Bir de Çubuk dolaylarına uzanıp havalimanı VIP çevresindeki vaziyete de bir bakalım.

Saat 23.00 suları ve VIP kapısında tam 18 adet Mercedes Vito araç bekliyor. Bu VIP araçlar kimleri bekliyordu dersiniz? Ankara'ya gelen belediye başkanlarını. Siz deyin 'kulis için', biz diyelim 'kelle koparma operasyonundan kurtulma çabası göstermek için'…

Haberimizi yayına almaya hazırlanırken bir son dakika açıklaması gelmesin mi?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal aynen şunu söylemiş:

'Şu anda genel merkezin herhangi bir belediye başkanından istifa talebi olmadı. Ancak Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi bundan sonra böyle bir durum söz konusu olmayacak anlamına gelmez.'

Bu politik açıklamanın, görünen köyün tarife ihtiyacı var mı?

Görünen o ki AK Parti'de kopacak daha çok fırtına var.

Bakmadan Geçme