AK Parti'li Özhaseki: 'Kasabaları idare edemeyecek adamlar, cumhurbaşkanı adayıyım diye tafra satıp geziyorlar'
Hiçbir konuda birliktelikleri olmayan, birbirlerine selam vermeyecek adamların Türkiye'ye faydasının olacağını da zannetmediklerini belirten AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, Kasabaları idare edemeyecek adamlar, cumhurbaşkanı adayıyım diye tafra satıp geziyorlar dedi.
Hiçbir konuda birliktelikleri olmayan, birbirlerine selam vermeyecek adamların Türkiye'ye faydasının olacağını da zannetmediklerini belirten AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, 'Kasabaları idare edemeyecek adamlar, cumhurbaşkanı adayıyım diye tafra satıp geziyorlar' dedi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Karapınar Aile Sağlığı Merkezi açılışına katılan AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, vatandaşlara seslendi. Yeni dönemde başka bir belediyecilik anlayışı daha ortaya çıkmaya başladığını ifade eden Özhaseki, 'O da hiçbir şey yapmadan, hizmet etmeden algı belediyeciliği. Algı nedir, olmayanı olmuş gibi, var olmayanı varmış gibi, yapılmayanı da yapılmış gibi göstererek hayata devam etmektir. Ne yazık ki üzülerek söylüyorum bugün İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Adana'da, Mersin ve Antalya'da belediye başkanlarımızın, ne yazık ki hizmet etmeye niyetleri yok. Bir şey bildikleri de yok, yaptıkları da yok. Ancak dehşet derecede bir algı operasyonuyla vakit geçiriyorlar. Bunu söylerken boş bir söz olarak, karşı bir partili olarak söylemiyorum. Size birkaç tane rakam vereceğim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi geçen yıl sadece bu algı operasyonları için ajanslara verdiği para 845 milyon lira. Sosyal tesisler için ayırdığı para 12 milyon lira, depreme hazırlık için ayırdığı para 495 milyon lira. İstanbul için yakın gelecekte deprem var diyor bütün hocalar, tedbir almak lazım ama İstanbul Belediyesi sadece 495 milyon lira ayırıyor. Algı operasyonuna ise 845 milyon lira. Durmadan da yalanlar peşindeler. 'Efendim İstanbul'da önümüz kesiliyor', halbuki biz AK Parti Genel Merkezi olarak ki zannedersem aynısını MHP'li arkadaşlarımız da kendi belediyelerine ve meclis üyelerine söylüyorlar. Eğer muhalif partili bir belediye başkanı orada iktidardaysa yani daha açık söylüyorum CHP'li bir başkan varsa, Meclis'e hayırlı bir iş getiriyorsa, 'hepsine evet deyin' diyoruz. 'Hiçbir şeye karşı çıkmayın' diyoruz. Çünkü onun kimliği önemli değil, önemli olan oradaki vatandaşın hizmet alması. İstanbul'dan gelen 3 bin 300 civarında teklifin yüzde 98'ine 'evet' demişiz. Yüzde 2'sine karşı çıkmışız. Nedir zamlar, elbette karşı çıkacağız. Nedir, yeşil alanları talan etmek istiyorlar, elbette karşı çıkacağız bunlara. Ama onun dışında hizmete ait ne varsa 'evet' diyoruz. Ama arkadaşlarımız hala, 'bizim önümüzü kesiyorlar' diye ağlamaya devam ediyorlar. İller Bankası'nda payları kesiliyor mu? Hayır. Maliye'den eksik para mı gidiyor? Hayır. Ama ağlamaya devam ediyor arkadaşlar, algı operasyonunu sevdiler çünkü. Mağduriyet edebiyatını sevdiler. Ağlak ağlak gezmeyi sevdiler. Ama iş yapmaya niyetleri yok' dedi.
'Hırslarına bakacak olunursa, kasabaları idare edemeyecek adamların, cumhurbaşkanı adayıyım diye tafra satıp gezdiğini' belirten Özhaseki, konuşmasına şöyle devam etti;
'Biz de hayret içerisinde bunları izliyoruz ne yazık ki. Seçim öncesinde çok iyi hatırlıyorum. CHP Genel Başkanı, o büyük şehirlere aday olan arkadaşlar, telefonumda da var. Herkese gösterebilirim. Bizler iktidara geldiğimizde, hiçbir işçinin, emekçinin alın teri döken insanın ekmeğine mani olmayacağız. İşten çıkarmayacağız, eğer onları işten çıkarırsak, namussuzuz, şerefsiziz diye her tarafta nutuk attılar. Ne oldu peki, bu saydığım illerde tam 25 bin insanın işine son verdiler. Diyeceksiniz ki 'belki eleman çoktu, ne yapsın adamlar?'. İyi ama İstanbul'da 15 bin kişiyi işten çıkarıyorsunuz, 40 bin kişiyi işe alıyorsunuz. İşe alırken de partiler arasında bölüşüm yapıyorsunuz. Yüzde 35 CHP'nin, yüzde 15 İYİ Parti'nin, yüzde 15'te söyleyemedikleri masanın altında saklanan terör örgütünün uzantısı partinin. Bunlar adamları doldururken, ehliyetine mi bakıyorsunuz, liyakatına mı bakıyorsunuz. Öbür insanları niye işten çıkardınız, Allah'tan korkmuyor musunuz? Ne yazık ki öyle bir korkuları da yok. İşte algı belediyeciliği dediğimiz bu.'
CHP'nin en önemli stratejisinin de 'Cumhur İttifakı olmasın, Recep Tayyip Erdoğan iş başından gitsin de ne olursa olsun' olduğunu belirten Özhaseki, 'Böyle bir şey olabilir mi? Birbirine benzemez adamlar, sokakta görse selamlaşmayacak adamlar, akşam birbirini telefonla arayıp, oturup bir kahve içmeyecek adamlar, bir masanın etrafında bir araya geliyorlar. Dertleri ne, Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun. Siz ne yapacaksınız, yapacakları bir şey de yok. Ama siz gidin. Bu kadar muhalifin, istemezikçinin olduğu bir yerde asla bir medeniyet doğmaz. Çünkü hiçbir konuda birliktelikleri olmayan, birbirleriyle asla yolda karşılaşsa selam vermeyecek adamların Türkiye'ye faydasının olacağını da zannetmiyoruz. Hani şair diyor ya 'Hadi gel şu Süleymaniye'yi yıkalım desem, iki kazma kürek, iki de ırgat gerek. Hani gel yeniden yapalım desem, işte o zaman bir Sinan, bir de Süleyman gerek'. Bunların ne Sinan'ı var ne Süleyman'ı var. Bunlar ille de yıkalım diyorlar' dedi.