Dr. Vehbi Kara

Feto'cu Amiraller Nasıl Bu Hale Geldi? (4)

Dr. Vehbi Kara

  • 608

~~İslam’ı ortadan kaldırmak ve fitneyi yaymak projesi olan F. Gülen hareketi 40 yıldır bu amaca hizmet için çalışıyor. Hadislerde Süfyan olarak ismi geçen İslam Deccali işte bu F. Gülen olsa gerektir. Gerçi Süfyaniyetin 4 rüknü yani esaslı büyüğü vardır bu ise dördüncüsüdür. İlk üçü için Kamal-İsmet-Fevzi olduğu İslam alimleri tarafından dile getirilmiştir. Fakat daha önce yaşamadığı için bu şahsın özelliklerinden bahsedilmiş ismi verilmemiştir.
Ulemadan olacağı ve aynı Feto gibi hareket edeceği sahih hadislerden anlaşılmaktadır. İşte bizim başımıza bela olacak bu dördüncüsünü anlatmak boynumuza borçtur. Zira 34 yıl önce bunun fenalıklarına Bahriye Mektebinde iken şahit oldum. Dimin direği olan namazı kaldırmış devleti ele geçirmek adına her türlü İslam dışı uygulamayı devreye sokmuşlardı.
Bu yazıda da yine bu fitne tuzağına düşmüş asker arkadaşlarımdan bahsedeceğim. Bu sınıf arkadaşlarımdan 2 tanesini devletin yüksek makamlarına bildirmiş FETÖ örgütünün önemli bir elemanı olduğunu söylemiştim. Fakat yetkili merciler uyanmamış gerekli tedbirleri almamıştı.
Nitekim bir denizci olmasına rağmen 15 Temmuz Darbesinin karargahı olarak kullanılan Mürted Üssünde (Akıncı Üssü) görev yapan bu şahıs en az Adil Öksüz kadar önemli bir darbe yöneticisidir. Şu soruyu devlet yöneticileri iyice düşünüp cevaplasınlar bakalım. Bir deniz amiralinin darbecilerin karargahı olan hava üssünde ne işi var?
Bahse konu amiral ie aynı sınıftan mezun olmuş hatta Gayret Muhribinde görev almıştık. Ben silah elektronik subayı iken o da elektronik subayı idi. Bu zavallı öylesine büyülenmişti ki Feto’nun emirlerini Allah’ın emirlerinden öncelikli sayıyordu. Nasıl mı, anlatayım.
Savaş gemisinde hiç yemek yemezdi. Ne zaman görsem peynir zeytin ve kahvaltılık ile idare etmeye çalışırdı. Gemi limanda iken dışarıdan yiyecek getirir asla karavanadan yemek yemezdi. Bunun sebebini çok iyi biliyordum zira Fetocular asla margarin yağı yemezlerdi. Feto öyle emretmiş. Bunlar namaz niyazı terk ederler, oruç tutmayıp alkollü içebilirlerdi lakin Feto’nun emrine sıra gelince asla taviz vermezlerdi. Sanki büyü yapılmıştı…
O tarihlerde margarinden başka bir de kola içmezlerdi. Bu da yasaktı. Gerçi onların bu sırları deşifre olunca hemen margarin yemeğe kola içmeye başladılar. Feto’da kıvırmak, inkar etmek ve diyalektizm meşhurdur. Hemen yeni duruma ayak uydurmaya çalışırlar. Takıyyecilikte, yalancılıkta Şiiler bunları görünce utanır yahu bizi geçtiler diye şikayet ederler.
İşte bu sınıf arkadaşım ile gemide hiç anlaşamazdım. Namazlarımı kıldığım ve gemi komutanı ile dini konularda taviz vermediğim için çatışmaya girdiğim bir dönemde hep aleyhimde davranırdı. Dine ve dindarlara düşmanlık yaparak güya kendisini gizliyordu. İçki içer, namaza ve oruç gibi ibadetlere karşı çıkardı.
Gemide komünistlikten dolayı “sakıncalı” olan subaylar da vardı. Bunlar ile bazen şiddetli bir şekilde tartışırdık. Daima onlardan yana tavır sergiler bana düşmanlık ederdi. Çünkü ben namaz kılarak, oruç tutarak ve dini konularda taviz vermeyerek Feto’nun gerekli gördüğü her türlü din dışı uygulamaya karşı çıkıyordum. Ne yapıp edip ordudan atılmalı ve Feto’culara “bak böyle burnunun dikine gitti atıldı işte” dedirtmek istiyorlardı. Hakkımda her türlü fitne ve fesadı çevirdiler. Sonunda 28 Şubat 1997’de amaçlarına da ulaştılar. Zira eşibaşörtülü olan bütün askerler Batı Çalışma Grubu (BÇG) tarafından fişlenmişti. Bu illegal örgüt yani BÇG Feto ile işbirliğine girmiş ordudan atılan dindar asker sayısına göre terfi alıyor başarı dereceleri yükseliyordu.

 

Yazarın Diğer Yazıları