Aydın Keskin

07 Haziran ve 01 Kasım seçim sonuçları üzerine değerlendirmelerim

Aydın Keskin

  • 1805

 

• 07 Haziran seçiminde seçmen duygularıyla oy kullandı. Bıkkınlık, kızgınlık, sevgi, aidiyet, partili olma duygusu vs… 01 Kasım seçiminde ise seçmen duygularını değil, mantığını ve aklını sandığa yansıttı.

• 01 Kasım seçimleri öncesi sahada gözlemlediğim en önemli vurgu: İnsanlar en yakınıyla bile siyaset konuşmuyor, tavrını paylaşmıyordu. Bunun açıklaması “07 Haziran’daki siyasi tercihimi değiştireceğim ama bunu paylaşmak istemiyorum”. Çünkü 07 Haziranda ölçü kaçmış ve toplumsal kesimler çok kırıcı eleştirilerde bulunmuşlardı. Anket şirketlerinin yanılması da bu yüzdendi. Yani herkes kendi içinde bir nevi yaşadı seçimi.

• Sahada gözlemlediğim bir başka durum ise: Her gruptan seçmenin yüzünde endişe ve kaygı vardı. Çünkü AK Partinin tesis ettiği güven ortamına seven sevmeyen herkes ihtiyaç duyuyordu.

•AK Parti %49,5 oy oranını 07 Haziranda almış olsaydı, toplumsal psikoloji bu sonucu kabullenmekte zorlanacak ve özellikle muhalif kesimler AK Partinin bu başarısını 01 Kasım’daki gibi sükûnetle karşılamayacaktı.

•07 Haziran’daki sonuçlar: Türk seçmeninin düşünen sorgulayan bir seçmen olduğunu, saplantılı ve fanatik seçmen kitlesi gibi davranmadığını ispatlamıştır.

• 07 Haziran seçimlerinde muhalefete verilen fırsatın istikrara zararı olduğunu ve muhalefetin de bir uyum ve ortak vizyonda buluşamayacağını gören seçmen istikrara oy verdi.

• 07 Haziran seçimlerini onaylayan ve sahiplenen muhalefet beklemediği bir zafer kazanmış duygusuna kapılmış ve sandığa saygı çağrısında bulunarak AK Parti’ye sonuçları kabullenme çağrısında bulunmuştu.

• Muhalefet; 07 Haziran öncesi kazanamayacağını düşünerek sandık güvenliği hakkında ve seçmen iradesi hakkında, oyların çalındığı ve elektrik kesintileri ile sabote edildiği gibi konularda yaptığı kara propaganda yaptı.

• Muhalefet; seçmenin kömür ve makarna ile iradesini sattığı gibi ağır hakaretler ve şaibe yaratma girişimlerine rağmen 07 Haziran’da beğendiği sonucu görünce sandık sonuçlarını sahiplendi.

•07 Haziran seçimi 13 yıllık AK Parti iktidarının da gerektiğinde sorgulanacağını göstermesi açısından son derece değerli bir gösterge oldu.

•AK Parti’nin de kendi hatalarını görmesi ve kendini güncellemesi için bu bir fırsat oldu.

• En önemli sonuçlarından biri de HDP ve PKK tarafından en başından bu yana suistimal edilen çözüm süreci hakkında gelinen nokta hakkındaki memnuniyetsizliğin genel olarak görülmesi oldu.

• 07 Haziran sonrası oluşan terör ortamına hızlı ve kesin bir dille cevap veren AK Parti, terörle mücadelede milletin açık desteğini tekrar almış oldu.

•Çözüm süreci ile Kürt siyaseti açığa düşmüş ve terörün gölgesinde kalmıştır. Çözüm Süreci; iç politik ve dış politik ortamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve siyasetin elini, terörle mücadele konusunda olağanüstü güçlendirmiştir.

•Türkiye’de teröre karşı mücadelede meşruiyet hiç bu kadar güçlü olmamıştı.

Çünkü Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi, çözüm süreci gibi devletin atılabilecek tüm adımları attığı bir süreci toplum kabullenmiş ancak Terör örgütünün niyeti ortaya çıkmıştır. Terör örgütü PKK, DHKPC, DEAŞ ve diğerleri Türkiye’ye karşı kullanılan bir maşa olarak hak ettikleri cevabı en sert şekilde almaya devam edecektir.

• Recep Tayyip Erdoğan’ın tarif ettiği gibi Milli ve Yerli tanımı toplumsal kabul görmüştür. 01 Kasım’da AK Partiye oy vermek, genel durumu görüp Türkiye’yi düşünen milli ve yerli bir duruşun adı olmuş ve prestijli bir tavır olmuştur.

• Bu sebeple seçim sonuçları açıklandıktan sonra millet çoluk çocuk sokaklarda kutlamalar yapmış ama kimse kimseyi incitecek kırıp dökecek bir davranışta bulunmamıştır. Diğer partilere oy verenlere de saygı gösteren bir seçim zaferi yaşanmıştır.

• Yine 01 Kasım öncesi AK Parti hem genel merkez kadrolarını, hem de milletvekili listelerini güncellemiş oldu. Dolayısıyla muhtemel gerilimler en alt düzeye indirildi ve Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinin pekiştiği bir süreç ile AK Parti güç kazandı.

• Bundan sonraki süreçte Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve Sayın Başbakanımızın Genel Başkanlığında Yeni Türkiye 2023 hedeflerine konsantre olacaktır.

• AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak Sn. Ahmet Davutoğlu 07 Haziran’dan, 01 Kasım’a kadar geçen süreçte sorumlu davranmayı başarmış ve toplumsal desteğin AK Parti’de buluşmasına büyük katkıda bulunmuştur.

• Türk seçmeni bir kez daha rüştünü ispatlamış birilerinin iddia ettiği gibi, koyun sürüsü olmadığını, göbeğini kaşıyıp keyif yapmadığını, makarna ve kömüre değil, istikrarlı ve güçlü Türkiye’ye oy verdiğini göstermiş oldu.

• Seçim sistemi konusunda son derece başarılı bir dönem geçiren Türkiye, demokratik olgunluğunu bir kez daha ispatlamış oldu.

•AK Parti seçmeni üzerinde oluşturulmaya çalışılan Mahalle Baskısı 07 Haziran’da buharlaşmıştır. Artık vatandaşımız yeniden gururla AK Parti’ye oy verdiğini söyleyebilmenin rahatlığını kimseyi ötekileştirmeden yaşamıştır.

Sonuç: Türklük ve Kürtlük üzerinden kazananın değil, samimi ve inançlı insanların iradesi ile 01 Kasım’ın Kazananı Türkiye olmuştur.

Hayırlı olsun…

Yine Yeniden Büyük ve Güçlü Türkiye…

Yazarın Diğer Yazıları